Oluşturulma Tarihi: Ocak 27, 2005 00:00
Sinirlerim laçka...Bizim hayvan tayfası (Ki dört kişilik bir sosyopat grubudur; otomobil markası olsaydılar, Öküz’ün Quatro modeli denebilirdi...) toptan sigarayı bıraktı.Şimdi bu, ilerki satırlarda Atos, Portos, Aramis ve Dartanyan; pardon, Takoz, Hırtos, Ohamis ve Daraltyan şeklinde anılacak dörtlüyü, tanımlamak için... Nasıl desem?..Bir şey diyemedim, dolayısıyla kelimeler kifayetsizdir deyip konunun bu kısmını kapatalım.‘Sigarayı bırakan başkası, senin asabını niye geriyor bu durum?’ diye sorabilirsiniz tabii.Biraz hasetimden, çokça hırsımdan ve en çok da paniğimden sigarayı günde üç buçuk pakete çıkardım desem?!.***Lütfen yani; hayatını itlik kopukluk mesaisine adamış dört adamdan söz ediyoruz burada.Sigarayı şehvetle çiğ çig yiyen, müptezel álemlerinin göbek deliğinden geçmiş dört tipitipten...(Beni zerafete davet edecek olanlar için özel not: Onlar müptezel başta olmak üzere, bu lafları şirin komplimanlar olarak alacaklardır.)Yılbaşı gecesi, bizim meşhur dörtlünün ikisi, Takoz ve Hırtos, sigarayı bırakmaya karar verdi.Háliyle ağır dalga geçtik. Yılbaşı kararları alan kikirik ruhların kokuşmuşluğundan girdik, mevzuyu ‘Siz sigarayı bırakın, arkanızdan gelmeyen ne olsun; gerekirse seksi bile bırakacağız’a kadar vardırdık.Hırtos, mevzubahis şey sigaraysa, grubun en azılısı... Üç hafta öncesine kadar günde dört paket sigara içiyor, üstüne bir pakete yakın da sağdan soldan otlanıyordu.Önümüzdeki günlerde havuzlu bir fitness merkezinde spora başlamaya hazırlanıyor.***Bu yola baş koyduğunu iddia eden ilk iki elemanın bunu becerebileceğine başlarda katiyetle ihtimal vermeyen, grubun en çakal elemanı Ohamis; ‘Siz bu işin altından kalkın, ben de bundan böyle köpeklerle daha yakın münasebet kuracağım’ demiş bulundu.Yakın münasebet derken, eklemeden geçemeyeceğim: Bu adamlar herhangi bir şeklide münasebetten bahsediyorlarsa, konunun içinden illa ki cinsellik geçiyordur!Mahşerin dört hıyarının üç silahşörü, aynı sitede oturuyor. Ve o sitede, tek gözü kör bir karabaş takılıyor.O gün itibarıyla, bizim çakal Ohamis’in, fotoğraflarını et suyuna bandırıp köpeğe yalatmaya başladılar!E, bakmayın siz onun öyle Irak cephelerinden gelip Güney Asya’ya afet bölgelerine giden yaman bir foto-muhabir olmasına; çakal makal, yine de bünyesi tırstı háliyle.Söz verdiği tarihte, elindeki sigarayı, koru etini yakıyormuşçasına fırlattı attı ve sanki daha önce hiç sigara içmişliği yokmuş gibi...Bugün baktım ki ne göreyim? Tayfanın dördüncü elemanının elinde siyah bir tespih, şakır şakır sallamakta! Güvendiğim son kale de yıkıldı. Neymiş, tayfaya hıyanet delikanlının kitabında yazmazmış!Ben; ‘Şunun şurasında üç adet dingile ihanet etmişsin çok mu? Davaya ihanet ne olacak? Sigaranın haysiyetini kim kurtaracak?’ dilleri döküyorum.Gözlerini suratıma dikmiş, keh küh gülerek, tespihini sallıyor.***Hayır, işin en gıcık tarafı şu ki adamların hayatında bir gün öncesinden bir gün sonrasına sanki hiçbir şey değişmedi.Öyle güleş oynaş muhabbetlerine devam ediyor, gündüzleri höpürdete höpürdete çaylarını, kahvelerini, akşamları bara inip içkilerini içiyorlar.Ben habire bunları birbirlerine düşürmeye çalışıyorum.Zira bünyede mebzul miktarda kezzap gibi agresyon, bir yerlerde nükleer santral gibi seri şekilde patlamaya hazır öfke nöbetleri olması gerek.Üç artı-iki eksi, 40 yaş civarlarında dolanan ve ergenlik dönemlerinden beri baca gibi tüten dört kel tiryakiden söz ediyoruz. Ne bileyim, bir nebze suratın asılsın, ona buna hırla, bir şey yap değil mi? Yok...Bu metni uzay boşluğuna doğru tüten bir hezeyan olarak alan okura yerden göğe kadar hak veririm.Fakat, mevzu hakikaten mühim. Dolayısıyla çok haz ettiğim bir şey olmamasına rağmen, bu konuya yarın bıraktığım yerden devam edeceğim.Anlayışınıza sığınarak ve benim böyle gergef gibi gerilmeme, haklı paniğime hak verirsiniz diye umarak: Kalınız sağlıcakla...
button