Tutarsız siyasete karşı meydanlarda şarkı söylüyorum

- Yeni albüm için tam yedi yıl beklediniz. Bu sürede hayatınızda başka şeylerle müzik yer mi değiştirdi?
- Hayır. Aynı zamanda MÜYORBİR (Müzik Yorumcuları Birliği) Başkan yardımcısıyım. Müzik sektörü 10 yıl önceye göre tamamen değişti. O, çok kaset ve CD satılan dönem artık bitti. Şimdi de korsan albümlerin yerini de internet aldı, yapımcılar zor duruma düştü. Her yıl zaten 30’a yakın konser veriyorum ve 40 yılda da 38 albüm çıkardım. Bu sebeple sektör biraz düzelsin diye bekledim ama durum daha da kötüye gitti. Sonunda eski arkadaşım yapımcı Bülent Seyhan beni ikna etti. Biriktirdiğim 400’e yakın yeni şarkıyı defalarca dinledim ve 10’unu seçerek albümü tamamladım.
- Bu kadar bekledikten sonra ortaya çıkan albümün diğer albümlerinizden farkı ne oldu?
- Siyasi açıdan sosyalist düşünceye sahibim. Yıllardır bu düşüncelerle mazlumun yanında şarkılar söyledim. Yani çizgim belli. Bu sefer gençliğe yaklaşabilmek için üç-dört romantik şarkıyı da albüme ekledim.
- Peki şu an 20 yaşında olup bu sektöre yeni girseniz nasıl bir yerde dururdunuz?
- İletişim dünyasındayız, bugün çok çabuk şöhrete kavuşurdum. Ama bugün piyasaya girmiş olsam da 40 yıl önceki o duyguyu yakalayamazdım. Çünkü günümüzde her şey mekanik. Sanki bir kulak kirliliği var.
- Günümüzde görsellik de çok önemli. Seksi ve güzel görünmek lazım. Bunları yapar mıydınız?
- Görselliği sevmiyorum. Magazinin dışındayım. Kamerayı evimin yatak odasına sokmam. Sanatı allayıp pullayarak dayatamazsınız insanlara. Birinin şarkısı bir ay içinde her yerde çalınıyor ama üç ay sonra kimse onun adını bile hatırlanmıyor. Halbuki sanat uzun bir maraton.

HİÇ GECE HAYATIM OLMADI

- Kadın hayranlarınız da var. Kendinizi yakışıklı bulur musunuz?
- Beni şarkılarımdan dolayı öyle bulanlar olabilir. Ama yakışıklı olduğumu hiç düşünmüyorum. Önemli olan, sunduğum işin güzelliği.
- 63 yaşındasınız genç ve dinç duruyorsunuz. Hiç estetiğiniz var mı?
- Hayır, karşında tamamen natürel bir Edip Akbayram var. Bir futbolcu sahaya nasıl kondisyonlu çıkıyorsa ben de düzenli bir yaşantıyı tercih etmek zorundayım. Uykuma dikkat ediyorum, şimdiye kadar hiç gece hayatım olmadı. Sesimi korumak içinde hiçbir zaman soğuk su ve bira içmedim, dondurma yemedim.
- Şimdi geriye baktığınızda, keşke biraz içip gezip tozsaydım diyor musunuz?
- Tabii 24-25 yaşlarımda kulübe gitmiştim. Ama tarz olarak zaten kulüplerde çalmazdım. Ayrıca o yaşlarda eşimle tanıştık. O benim yoldaşım.
- Ayten Hanım’la 33 yıldır evlisiniz. İlk aşkınız mı?
- Evet, ilk aşkım ve de karım. 1975’te tanıştık. Fenerbahçe’de akşamüzeri saat 17.00’de çay içiyordum. Ayten lisedeydi henüz. O gün arkadaşlarıyla beni görmüş. Kadıköy’de küçük bir plakçı dükkânım vardı. Ertesi gün bir baktım oraya geldi. Bana “Son 45’liğinizi imzalar mısınız?” dedi. Tam imzalarken “Sizi sevenleri hep ayakta mı bekletirsiniz?” diye ekledi. Hemen, “Oturun” dedim. Üstüne bir de ,“Sizi sevenlere bir şeyler ısmarlamaz mısınız?” deyince aramızda sıcak bir başlangıç yaşandı. Dört yıl boyunca flört ettik, birlikte Türkiye’de siyaseti takip ettik, dostluğumuz pekişti ve sonra evlendik.

KARIM BEYNİMİN YARISI

- 37 yılı aynı insanla geçirmenin sıkıcı yanları var mı?
- Hayır, karım benim her şeyim, beynimin yarısı. Hâlâ ona aynı şekilde hayranım.
- Sizi kıskanır mıydı?
- Çapkın değildim. İlgiyle karşılaştığım zamana karşımdakileri küstürmeden bir set koyuyordum. Evliliğin ilk yıllarında hiç gitmediğim şehirlerden aşk mektupları gelirdi. Ufak münakaşalar çıktı ama konuşarak hallettik.
- Ozan ve Türkü adında iki çocuğunuz var. Onlar ne yapıyor?
- Kızım Türkü 26 yaşında, İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Piyano Bölümü’nü ve Yeditepe İşletme Fakültesi’ni bitirdi. Marmara Üniversitesi’nde master yaptı. Şimdi bir şirkette çalışıyor. Ozan 32 yaşında, Viyana Üniversitesi İktisat bölümü mezunu. Aynı okulda bas gitar okuyor ve bu yıl bitirecek. Bu yazki konserlerimde bas gitarda oğlum, vokalde kızım olacak.

ENGELLİYİM AMA ÖNEMLİ OLAN ŞÜKRETMEK

Altı çocuklu Akbayram ailesinin en büyük çocuğuyum. Babam Gaziantep’in en iyi oto boyacılarındandı. Maddi durumumuz kötü değildi. Ancak 1 yaşımda çocuk felci geçirdim. Sağ bacağım işlevsiz. Çocuklukta engelli olduğunuz hissettiriliyor ve bu durum insanda izler bırakıyor. Bilinciniz geliştikten sonra vücudunuzda bir organ eksik de olsa her şeyi yapabileceğinizi anlıyorsunuz. Engelliyim ama önemli olan şükretmek. Nice sağlam insanın yapamadığı bir işi yapıyorum. Evde türkülerle büyüdüm. Lise sıralarında amatör bir grup kurarak müziğe başladım. Üniversiteye gitmedim. Müzikle okul arasında tercih yapmam gerekiyordu ve İstanbul’da Altın Mikrofon Yarışması’na katıldım, birinci oldum. İlk 45’liğim bu sayede çıktı.

SİYASİ OTORİTEYİ İYİ BULMUYORUM

- Geçen 40 yıl sizde neler değiştirdi?
- 20’li yaşlarda siyaseten daha serttim. Şimdi daha hümanistim. 60’lı yaşlar en dingin ve olgun çağınız. En mutlu dönemimi yaşıyorum.
- Şu an Türkiye’deki siyasi durumu nasıl buluyorsunuz?
- Siyasi otoriteyi iyi bulmuyorum. Cumhuriyet tarihi ve parlamenter sistemdeki en tutarsız siyaset uygulanıyor.
- Gençlik yıllarınızda olsanız yine meydanlara çıkar mıydınız?
- Meydanlarda şarkılarımı söyleyip konuşuyorum zaten. Sanatçı her zaman doğruyu söyler.
- Ama doğru söyleyen dokuz köyden kovulur derler…
- Hayatım roman olur. Baskılar, tutuklamalar, darbeler, gözaltılarlarla geçti hayatımız. Ama o günler en onurlu günlerimdi. Hiçbir zaman teslimiyetçi olmadım.
- Yeni nesil şarkıcılar siyaseti konuşmaktan bile çekiniyor...
- İnsanlar neden özgürce düşüncelerini ifade etmiyor? Kimden çekiniyorsunuz? Sanatçılar tuttukları takımı bile söylemiyor. Düşünceler söylenmediği için siyaset ve ekonomide sığ bir dönemden geçiyoruz.
- Şimdiki gençler popstar kuyruklarında…
- Bunlar yanlış yönlendirmeyle oluyor. Bize “Oku adam ol” derlerdi. Şimdi anneler çocuklarını ya mankenlik ajansına ya pop şarkı yarışmalarının elemelerine götürüyor.

İSTERSEM BİR YILDA 15 MİLYON LİRA KAZANIRIM

Bu ülkede kimse kendi işini yapmıyor. Ben manken değilim mankenlik yapamam. Manken de gelip şarkı söylemesin ama kimse haddini bilmiyor. Kaos yaşanıyor. Birileri çıkıp kötü sesiyle şarkı söylüyor, bir de sanatçıyım diyor. Para kazanmak istesem bir yılda 15 milyon lira kazanırım ama o zaman Edip Akbayram olamam. Sokakta bana duyulan sevgi azalır.