Türkücü KürÅŸat ’yerli Cortes’ olma yolunda

Genç türkücü KürÅŸat, albümlerinde kendi söz ve bestelerine yer veriyor, türkü söylüyor, perküsyon, baÄŸlama, piyano, ney çalabiliyor. Bu kadar ÅŸeyi bir arada yapabildiÄŸi için olsa gerek, yapımcılığını da kendisinin üstlendiÄŸi üçüncü albümüne "Bu Alemin Tekiyim" adını vermiÅŸ. Albümün çıkış ÅŸarkısı "Çok Derdim Var Çok" komik klibiyle youtube’da bir haftada 80 bin kiÅŸi tarafından izlendi. Türküler kadar dansa da aşık olan KürÅŸat’a, bu yüzden ÅŸimdiden "Yerli Cortes" lakabı takıldı bile.              Â

Çok Derdim Var Çok" şarkınızın sözleri de klibi de çok komik. Halbuki şarkının ismine baktığında, çok dertli,

- Bilerek yaptığım bir ÅŸey. Artık tıbben, her ÅŸeyin sorumlusu stres deniyor. Dertsiz, tasasız kimse yok. Ä°lla ki bir ÅŸeylere takılıp dertleniyoruz. Ama bir taraftan da hayat devam ediyor. Bazen başımıza gelenleri ti’ye almak, dertlerle baÅŸa çıkmanın en iyi yolu olabilir. Åžarkıda bir taraftan "Çok derdim var" derken bir taraftan da gülüp oynamamızın sebebi iÅŸte bu...Â

 Türkücü deyince bizim aklımıza pek konservatuvarlılar gelmiyor. Ayıptır söylemesi, hani biraz daha maço, biraz daha kıro figürler geliyor. Böyle ithamlarla karşılaşıyor musunuz? Kendinizi ispat için çaba sarfediyor musunuz?

- En çok zaten bundan rahatsızım. Türkücü denince yakayı bağrı açıp da yanık yanık uzun hava söyleyenler akla geliyor. Konservatuvarlı olduğum için, gerektiği yerde "elma" gerektiği yerde "alma" demesini bilirim ben... Ama her şey konservatuvarla da bitmiyor, kendini yetiştirmekle alakalı. Nice konservatuvarlılar var, elma gördüklerinde armut da diyebiliyorlar! Her popçu modern değil, her türkücü de kıro değil. Aksi, her gördüğümüz sakallıyı dedemiz zannetmeye benzer.

Albümünüzün adı "Bu Alemin Tekiyim". Çok iddialı bir isim değil mi?

- Evet iddialı. Ä°TÃœ Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı’nı bitirdim, Haliç Ãœniversitesi Konservatuarı’nda da halk müziÄŸi üzerine yüksek lisans yaptım. Åžimdi de doktoraya hazırlanıyorum. Profesyonel olarak Türkiye’nin her yöresine ait folklorik dansları yapabiliyorum. Albümünün prodüktörlüğünü de kendim yaptım ve kimseyle polemiÄŸe girmeden de müzik piyasasında var olunabileceÄŸine inanmak istiyorum. Bunların, iddialı konuÅŸmak için yeterli olduÄŸunu düşünüyorum. Â

- İç Anadolu’ya ait Bozlak türküler, Ä°spanyol flamenko müzikleriyle birbirine çok yakın... Ä°kisinin arasındaki benzerliÄŸi doktora tezi yapacağım. Bozlak, bozalamaktan yani haykırmak, bağırmaktan gelir. Flamenkoda da aynı bağırma ve haykırış var. Ayrıca nota dizilimleri de birbirlerine çok yakın. AraÅŸtırma için bu yaz Ä°spanya’ya gideceÄŸim zaten.Â

"Erkek adam oynamaz" laflarına inat, siz türkü söylerken bir taraftan da bayağı kıvrak danslar ediyorsunuz. Sizce erkek adam oynamamalı mı?

- Erkek adam dansözlük, zennelik yapmamalı. Onun dışında kendi folklorunu, zeybeğini, horonunu, barını, halayını oynayan adamdan değil, yüreği oynayan adamlardan korkun.

Size bir de "Yerli Cortes" diyorlar, deÄŸil mi?

- Evet. Çünkü ben türkü söylemek kadar dansa da aşığım. Zeybekten horona, halaydan Kafkas oyunlarına kadar her bölgeye ait türküler ve oyunları aynı profesyonellikle söyleyip oynayabilirim. Ãœniversitede bunun eÄŸitimini aldım.Â

Bu topraklara ait danslar tamam da, batı danslarıyla aranız nasıl?

- Ben önce insanın yaşadığı kültüre ait formasyonunun olmasını daha doğru buluyorum. Ama bu, kendi kültürüme sahip çıkarım, diğerlerine sırtımı dönerim anlamına gelmiyor. Müzik bu kadar evrenselken, aksini düşünmek küçük bir dünyaya hapsolmak olur. Zaten öyle düşünmediğim için de flamenko dersleri alıyorum.

- Evet, her türkünün bir hikayesi var. Bunları dansla birleştirerek bir türkü müzikaline dönüştürmek istiyorum.

Bunu Anadolu Ateşi yapıyor zaten. Farkı ne?

- Orada türkü söylenmiyor, sadece dans ediliyor. Yapılan danslar da modernleştirilmiş. Ben, sahnede bir taraftan türkü söylenirken, bir taraftan da folklorumuza sadık kalınan koreografiler yapmak, yapılmamışı yapmak niyetindeyim.

Türkücüyüm diyorsunuz ama albümünüzde fantazi şarkılar da var. Böyle bir devirde, sadece türkü albümü yapmak çok mu cüretkar geldi size?

- Neşet Ertaş’ların, Mahsuni’lerin kıymetinin bilinmediği bir ülkede, akıntıya karşı kürek çekmeyi ben de isterim. Ama neticede bu şekilde, fantazi dinlemek isteyenler de türkü dinlemiş oluyorlar. Bunu daha geniş kitlelere ulaşmanın bir yolu olarak görüyorum.

Müzikalite olarak Neşet Ertaş’ı çapkınlıkta İbo’yu örnek alırım

Youtube ve internet sitenizdeki yorumlara bakarsak, epey kadın hayranınız var. Kadınlarla aranız nasıl? Kimi size "Kürşat Abi" diyor, kimi "Gamzelim" diye aşk serenatları saydırıyor, kimi de direkt evlenme teklif ediyor.

- Kadınları seviyorum. Müzikalite olarak her ne kadar Neşet Ertaş’ları, Mahsuni Şerif’leri örnek alıyorsak da, çapkınlık olarak İbrahim abilerimiz, Mahsun kardeşlerimiz var önümüzde. Şaka bir yana, yolda beni gören teyzeler "Seni kızıma alacağım" diyerek beni seviyorlar. Ailenizin türkücüsü olma yolundayım yani! Onlar beni çocukları yerine koyuyor ve bu da benim bu işe başlarkenki en büyük amaçlarımdan biriydi.