Türklerin dekorasyon hatası her şeyin büyüğü, her şeyin fazlası

Güncelleme Tarihi:

Türklerin dekorasyon hatası her şeyin büyüğü, her şeyin fazlası
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 04, 2007 00:00

Hızla değişen trendler, kullanılan malzemelerin çeşitliliği ev döşeyenleri tercih yapmada zorluyor. Farklı bir ev yaratmak isterken kullanışsız bir yaşam alanı, çirkin bir görüntüye neden olmamak için uzmanlar evini dekoratör yardımı almadan döşeyenleri uyarıyor: Hata yapmamak için sadelik ve uyumdan şaşmayın.

Ev dekorasyonunda dikkat edilmesi gerekenler nelerdir? En sık yapılan hatalar hangileri? Dar mekanlar nasıl daha ferah gösterilir? Ev döşeyenlerin kafasını kurcalayan bunun gibi soruların yanıtını bulmak her zaman kolay olmuyor. Türkiye’de ev döşenirken yapılan en önemli hataları konunun uzmanlarına sorduk. Mudo Concept Kreatif Direktörü Seda Uçar, Evim Dergisi’nde dekorasyon ile ilgili olarak okuyucu sorularını yanıtlayan mimar Ümit Kanturvardar ve Nil Ata Interior mobilya ve dekorasyon mağazasının tasarımcılarından Nil Ata, kaçınılması gereken hataları anlattı.

EN BÜYÜK HATA FAZLA HAREKET FAZLA AKSESUVAR, FAZLA MALZEME

Ev döşemesinde eğer profesyonel bir yardım alınmıyorsa, sadeliğe yönelmek şıklığa götürür. Sadeliği sağlamak için de fazla ve abartılı desenlerden, özellikle de böyle desenleri canlı renklerle beraber kullanmaktan kaçınmalı. Çok fazla hareket, çok fazla madde kullanmak en büyük hatamız.

Sadelik ve uyumu sağlamak için gerekli olan ama genelde gözden kaçırılan bir unsur, çok fazla materyal karıştırmamaktır. Örneğin cam sehpaların yanı başına ahşap büfe ve vitrinler, kumaş koltukların karşısına deri berjerler koymak ev dekore ederken kaçınılması gereken tercihlerdir.

Özellikle gençler iç dekorasyondaki yeni akımlardan etkileniyor. Bu akımları hemen evinizde uygulamaya kalkışmak çoklukla kötü sonuçlar doğurur. Bir yerde gördüğümüz şeyleri, evin var olan tarzını göz önünde bulundurmadan uygulamak uyumsuzluğu neden olur.

ODALAR KÜÇÜK OLDUĞU HALDE BÜFE VE VİTRİNDEN VAZGEÇMİYORUZ

Türkler büfe ve vitrini çok seviyor. Ama küçük salonlarda yemek masası, büfe ve vitrin gibi mobilyaların hepsinin birden kullanılması alanı daha da daraltır. Bunu engellemek için başka alternatifler düşünülmeli. Tabak çanak yükünü kaldırmak için büfe yerine mutfakta ek dolap veya depo kullanılması pratik bir çözüm olur. Salondaki aksesuvarlar ise vitrin yerine niş arasına yerleştirilmiş raflara konulursa, hem daha şık durur hem de alandan kazanç sağlanır.

Geleneksel olarak kalabalık ailelerden geliyor olmamız mobilya seçimimizi de etkiliyor ve hatalar yapmamıza sebep
/images/100/0x0/55eaa6e2f018fbb8f88e01c3
oluyor. Küçük salonlarda büyük masalar veya klasik tekli, ikili veya üçlü koltuk kullanmak, hacmi iyice küçültür. Salonun metrekarelerini fazla fazla doldurmamak için bu koltuklardan almak yerine L-tipi tek koltuk (kanepe) işe yarayabilir. İlla büyük masa ihtiyacı varsa ailedeki kişi sayısı kadar sandalyeyi devamlı masanın etrafında tutup, fazla olanları kullanılacakları zaman çıkartmak üzere başka odalarda tutmak çözüm olabilir.

Salona yerleştirilecek mobilyaları beğenirken mekanın ölçüsünü ve mobilyaların boyutlarını göz önünde bulundurmak gerekir. Düşünmeyerek alınmış mobilyalar salona yerleştirilirken ölçülerin uymamasından kaynaklanan sorunlar yaşanabilir.

Salondaki en önemli eşyalardan biri hiç şüphesiz oturma grubudur. Oturma grubunun rahat olması için oturulan kısmın genişliği ile yüksekliğinin oranına dikkat etmek gerekir. Bu oranın hesaplanması teknik bir bilgi, ama koltuk almadan önce deneyip, rahatlığını test ederek bu oranı dikkate almış olursunuz.

RENK TUTTURAMAMAK YERİNE KONTRAST YAPIN DAHA İYİ

Bir odanın dekorasyonunu yaparken önce halı ve perdeleri seçmek sık yapılan yanlışlardan biridir. Halbuki mobilya, parke ve duvar rengi belirlendikten sonra halı ve perde seçilirse uyumu sağlamak daha kolay olur. Böylelikle mobilya seçiminde de kısıtlanmamış olursunuz.

Halı ve koltuğun renk-desen seçimi de salon döşenmesinde çok dikkat gerektiren bir noktadır. Tek renk üzerinde yoğunlaşmayı tercih edenler halı ile koltukların renginin mutlaka aynı tonda olmasına dikkat etmelidir. Birbirine çok yakın gibi görünmesine rağmen farklı tonlardaki eşyaların kullanımı rahatsız edici bir görüntüye sebep olur. Bu riski almamak için aynı rengin birbirinden farklı tonlarını seçerek kontrast yapmak güzel sonuçlar verir. Yani, aynı rengi kullanmaya çalışıp tutturamamak yerine kontrast renkleri kullanmak daha iyidir. Yeşil veya mavi gibi renklerin açık ile koyu tonlarını bir arada kullanarak güzel bir görünüm yaratabilirsiniz. Koltuklarınızda çeşitli desen veya çiçek motifleri varsa düz renkli bir halı seçmeniz, veya koltukların düz olması durumunda desenli bir halı seçmeniz estetik açıdan güzel bir şekilde evinize hareket katma imkanı verir.

Evin salonu alçak tavanlıysa fazla şatafatlı perdeler kullanmaktan mutlaka kaçınmak gerekir. Perdenizin üstünden püsküllerin veya kumaşların sarkması salonu olduğundan basık gösterir.

KOYU RENK DUVAR NEREDE İYİ NEREDE KÖTÜ

Küçük mekanların duvarlarını koyu renge boyamaktan kaçınmalı. Aynı şey ışık almayan mekanlar için de geçerli. Böyle mekanların duvarlarını koyu renklere boyamak, mekanı olduğundan daha dar ve karanlık gösterir. Fakat özellikle salonlarda, mekan küçük olsa bile, öne çıkarılmak istenen tek bir duvarın diğerlerinden farklı ve daha koyu bir renge boyanması etkileyici bir görüntü oluşturur.

Evde duvar kağıdı kullanılacaksa, iri desenli modellerin mekanı olduğundan küçük gösterdiği göz önünde bulundurulmalı.

Masif parke kullanılan odalarda duvarların son kat boyası parkelerin cilası bittikten sonra yapılmalı. Çünkü cila esnasında meydana gelen tozlanma duvar boyalarının daha kullanılmadan kirlenmesine ve renklerin canlılığını yitirmesine neden oluyor.

Boya yapılırken pek dikkat edilmeyen önemli detaylardan biri de son kat boya sırasında süpürgelikleri kağıt bir bantla kapatmaktır. Bu yapılmadığı takdirde süpürgeliklerde oluşacak lekeler kötü ve kirli bir görünüme sebep olur.

MUTFAK VE BANYO KÜÇÜKSE KAROLAR DEV GİBİ OLMASIN

Banyo küçükse yer için seçilen seramiklerin ebadı büyük olmamalı. Küçük ebatlı seramikler mekanın daha geniş gözükmesini sağlar.

Mutfak ve banyo gibi ıslak hacimlerde yapılmaması gereken, duvarları vinil olmayan kağıt ile kaplamaktır. Çünkü duvar kağıdı bu ortamda kısa sürede yıpranır ve kötü bir görüntüye sebep olur.

Mutfaklarda evye camın önünde ise, pencerelerde kumaş tül yerine jaluzi kullanmak fonksiyonel bir seçim. Ayrıca kumaş perdelerin ocağın hemen üstüne denk gelecek şekilde kullanılması da güvenlik açısından tehlike oluşturan bir hata.

Mutfak beyaz eşyaların bulunduğu kısım olduğu için fazlasıyla dolu bir ortamdır. Mutfakta kullanılan aksesuvarlar, bu doluluğu artıracak şekilde seçilmemeli. Mesela mutfak masası ya boş bırakılmalı ya da üstüne tek bir obje konulmalı.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!