Türkler ve Japonlar ihanetten korkuyor
Güncelleme Tarihi:
Birsel SANCAR
Oluşturulma Tarihi: Aralık 16, 2005 00:00
Prof. Dr. Engin Eker, ‘Davranış ve Psikiyatrik Semptomların Kültüre Dair Özellikleri’ adını taşıyan bilimsel araştırmaya göre, Türk ve Japon yaşlılarının en büyük korkusunun ‘ihanete uğramak’ ve ‘terk edilmek’ olduğunu söyledi.
Balat Or-Ahayim Hastanesi’nde düzenlenen ‘Alzheimer ve Tedavisi’ konulu toplantıda konuşan Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Geropsikiyatri Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Engin Eker, Amerika, İngiltere, İsveç ve Japonya’da yapılan bilimsel araştırmaların sonuçlarını içeren ‘Davranış ve Psikiyatrik Semptomların Kültüre Dair Özellikleri’ adını taşıyan bilimsel araştırmaya göre, Türklerin ve Japonların benzer kültürel yapıları nedeniyle aynı korkuları taşıdıklarına değindi. Prof. Eker, ‘Avrupalılar ve Amerikalılar bu korkuyu daha az yaşıyor. Çünkü onlarda aile bağları bizde ve Japonlardaki gibi güçlü olmadığından, bir gün huzurevine yatacak şekilde kendilerini organize ediyorlar’ dedi.
Gelişmiş toplumlarda yaşlıların sayısının artmasıyla birlikte Alzheimer hastalarının sayısında da artış görüldüğünü söyleyen Prof. Eker, hastalığın risk faktörlerini şöyle sıraladı:
‘Kadın olmak, kafa travması geçirmek, annenin bunaması, menopoz, sistemik damar hastalıkları, düşük eğitim grubundan olmak, yüksek kolesterol, yüksek kalorili beslenmek, orta yaştan itibaren yüksek tansiyon görülmesi, yaşam boyu majör depresyon geçirme, sigara ve alkol tüketimi.’
HAFİF BUNADIYSA TEDAVİYE HEMEN BAŞLANMALI
Alzheimer hastalığının 65 yaşın üzerindekilerde yüzde 12, 75 yaşın üzerindekilerde yüzde 23, 85 yaşın üzerindekilerde ise yüzde 47 oranında görüldüğüne değinen Prof. Eker, ‘Alzheimer hastaları ortalama 9-10 yıl yaşıyorlar, ne yazık ki ilk 2,5-4 yıl içinde mutlaka bir hastanede bakılmaları gerekiyor’ dedi. Hafif bunamanın ilk belirtileri görüldüğünde tedaviye başlamak gerektiğine işaret eden Prof. Eker, şöyle konuştu:
‘Bu hastalar uzak geçmişi çok iyi hatırlıyor, ancak dün ne yediğini hatırlamıyor. Aynaya baktığında kendini tanıyamıyor. Hastalar uzak geçmişi iyi hatırladığından, ailelerini hastanın Alzheimer olduğuna inandırmakta güçlük çekiyoruz.’
Toplantıda konuşan Nöroloji Uzmanı Dr. İncilay Eralp ise, Alzheimer hastalarının bakımının çok güç olduğunu, hasta yakınlarının da depresyona girmeleri nedeniyle Alzheimer hastalarının mutlaka hastanelerde bakılmaları gerektiğini söyledi.
Balat Or-Ahayim Hastanesi Başhekimi Dr. Vedat Mizrahi ise, hastanenin yeni hizmete giren 52 yataklı ‘geriatri’ bölümünde yaşlı ve evde bakılması mümkün olmayan hastalara profesyonel uzmanlarca bakım hizmeti verildiğini söyledi.
Gelişmiş toplumlarda yaşlıların sayısının artmasıyla birlikte Alzheimer hastalarının sayısında da artış görüldüğünü söyleyen Prof. Eker, hastalığın risk faktörlerini şöyle sıraladı:
‘Kadın olmak, kafa travması geçirmek, annenin bunaması, menopoz, sistemik damar hastalıkları, düşük eğitim grubundan olmak, yüksek kolesterol, yüksek kalorili beslenmek, orta yaştan itibaren yüksek tansiyon görülmesi, yaşam boyu majör depresyon geçirme, sigara ve alkol tüketimi.’
HAFİF BUNADIYSA TEDAVİYE HEMEN BAŞLANMALI
Alzheimer hastalığının 65 yaşın üzerindekilerde yüzde 12, 75 yaşın üzerindekilerde yüzde 23, 85 yaşın üzerindekilerde ise yüzde 47 oranında görüldüğüne değinen Prof. Eker, ‘Alzheimer hastaları ortalama 9-10 yıl yaşıyorlar, ne yazık ki ilk 2,5-4 yıl içinde mutlaka bir hastanede bakılmaları gerekiyor’ dedi. Hafif bunamanın ilk belirtileri görüldüğünde tedaviye başlamak gerektiğine işaret eden Prof. Eker, şöyle konuştu:
‘Bu hastalar uzak geçmişi çok iyi hatırlıyor, ancak dün ne yediğini hatırlamıyor. Aynaya baktığında kendini tanıyamıyor. Hastalar uzak geçmişi iyi hatırladığından, ailelerini hastanın Alzheimer olduğuna inandırmakta güçlük çekiyoruz.’
Toplantıda konuşan Nöroloji Uzmanı Dr. İncilay Eralp ise, Alzheimer hastalarının bakımının çok güç olduğunu, hasta yakınlarının da depresyona girmeleri nedeniyle Alzheimer hastalarının mutlaka hastanelerde bakılmaları gerektiğini söyledi.
Balat Or-Ahayim Hastanesi Başhekimi Dr. Vedat Mizrahi ise, hastanenin yeni hizmete giren 52 yataklı ‘geriatri’ bölümünde yaşlı ve evde bakılması mümkün olmayan hastalara profesyonel uzmanlarca bakım hizmeti verildiğini söyledi.