İlkay ÖZTÜRK
Oluşturulma Tarihi: Ekim 23, 2006 00:00
İngiltere, İskoçya, Dubai, Riyad ve Hong Kong’tan sonra İstanbul Kanyon’da marka severlerle buluşan Harvey Nichols’ın açıldığı günden bu yana etkisi dinmiyor. 150 bin farklı ürünüyle 8 bin metrekare alanda hizmet veren, ilk üç günde üç bin ürünü biten Türkiye’nin en büyük ’department store’unu sizin için gezdik. Henüz mağazayı gezmeyenlere küçük bir uyarı: Evinize döndüğünüzde gardırobunuzu ateşe vermek isteyebilirsiniz.
Harvey Nichols’ın başlangıç hikáyesi, birçok prestijli markayla neredeyse aynı. 1813 yılında Benjamin Harvey tarafından Londra’da iç çamaşırı dükkanı olarak hayata başlayan Harvey Nichols, 1820 yılından sonra otantik halılar ve lüks ürünleri bünyesine katarak, adının önüne "lüks" kavramını getiriyor. 1900’lü yıllara kadar giderek büyümeye devam ediyor ama asıl yükselişini 90’lı yıllarda yapıyor. 1996 yılında Londra dışındaki mağazalarını açan Harvey Nichols, sonraki yıllarda Dubai, Riyad ve Hong Kong mağazalarını açarak mağazalar zincirini giderek büyütüyor.
HEDEF 40 MİLYON DOLAR
Mağaza Müdürü Beyhan Bağış’a, neden Harvey Nichols’ın beşinci mağazasını açmak için Türkiye’yi tercih ettiğini sorduğumda şu cevabı alıyorum: "Çünkü Türkler, İngiltere’deki Harvey Nichols mağazalarından alışveriş yapanlar sıralamasında ikinci. Birincisi tahmin edildiği gibi Araplar..." Bu nedenle Riyad’dan sonraki durakları İstanbul olmuş. 12 milyonluk bu otantik şehir onlara çok cazip gelmiş. Tüm dünyada 420 milyon dolarlık cirosu olan Harvey Nichols’ın Türkiye’deki hedefi 40 milyon dolar. Bu mümkün mü demeyin, çünkü kozmetik reyonu hariç, mağazadaki her bir parçanın ortalama fiyatı 1000 YTL civarında.
KİŞİYE ÖZEL DANIŞMANLIK
Kadın giyim reyonunda yer alan kişiye özel satış danışmanlığı bölümü, şimdiye kadar gördüklerimizden oldukça farklı. Görkemli bir perdeyle reyondan ayrılan bölümde yer alan geniş ve rahat oturma grubu, aynalarla kaplı duvarlar, yiyecek-içecek servisi, oradan hemen bir davete katılmanız için düşünülmüş banyo, kuaför, makyöz ve istediğiniz her şeyi o dakika yerine getirecek satış danışmanları... Bir kadın başka ne ister ki! Ama bana kalırsa, bu işi en az kadınlar kadar alışveriş yapmaktan, reyon reyon dolaşmaktan hoşlanmayan erkekler de sevecek. Gerçi onların katı daha bir sade ve maskülen bir tasarıma sahip. İstenilen bir şeye anında ulaşmak mümkün ama eğer konumuz modadan anlamamasına rağmen, iyi giyinmeyi seven bir erkekse, bu hizmetin biçilmiş kaftan olduğu söylenebilir.
HİÇ BİLİNMEYEN MARKALAR
Ekip arkadaşım Ceren’le ilk Harvey Nichols turumuzu atacak olmanın heyecanıyla kapıdan içeri girdiğimizde, anlatıldığı gibi büyüleyici bir atmosfer karşıladı bizi. Vitra tarafından özel olarak yapılan altın görünümlü karolar, swarovski taşlı duvar kağıtları, görkemli avizeler, beş kişinin rahatlıkla giyinip, soyunabileceği kabinler... Çanta ve ayakkabı reyonu ayrı bir yazının konusu aslında. Kadınlar için bir tutku nesnesi durumunda olan neredeyse tüm markalar burada. Lanvin, Bottega Veneta, Givenchy, Pollini, Zac Posen... Ve sayıları 40’ı bulan diğerleri... Tekstil reyonu daha bir zengin. Shop in Shop’larda Türkiye’de daha önce hiç görmediğimiz markalar konumlanmış. Abiye bölümünde ise tam kırmızı halılık tasarımlar yer alıyor.
Meşhur 20 bin YTL’lik çanta
Türkiye’deki sosyetenin bir Marc Jacobs çantası olması hiçbir şey ifade etmiyor. Mümkünse her renginden bir tane edinmek gibi bir tutkuları var. Hayatı boyunca bir, bilemediniz iki adet ortalama fiyatı 2 bin YTL’lik bir çanta alabilecek durumda olanlar, bu çantaların siyah ya da tabasını almayı tercih ederken, sarı bir Balenciaga çantaya sahip olmak, zaten Balenciaga’nın diğer tüm klasik renklerine sahip olmak anlamını taşıyor. Bu arada 20 bin YTL’lik çantaların kapış kapış gittiği efsanesi de doğru değilmiş. Bu fiyata sadece bir adet Bottega Veneta çanta gelmiş ve gelmesiyle gitmesi bir olmuş. Alanın ismi ise sır gibi saklanıyor. Mağazanın kesin kuralları var. Müşterilerin özel bilgileri asla verilmiyor.
Yeni kozmetik ürünler
Kozmetik reyonlarında Türkiye’ye ilk kez gelen markalar var. Madonna ve Naomi Campell’ın müdavimi olduğu Nars, Bobbi Brown, La Mer, Laura Mercier, Pout bunlardan sadece birkaçı. Chanel’in make-up stüdyosu da tüm görkemiyle burada yer alıyor. Armani’nin de Chanel’den aşağı kalır tarafı yok. Mağaza yetkilileri buna en çok erkeklerin sevindiğini söylüyor. Nedeni ise eşlerinin artık sadece alışveriş için yurtdışına çıkmak zorunda olmamaları.