'Türkiye'de 'GAP Vegas' kurulsun

Güncelleme Tarihi:

Türkiyede GAP Vegas kurulsun
Oluşturulma Tarihi: Eylül 26, 2007 10:31

Adıyaman Sanayi ve Ticaret Odası Başkanı Zafer Ersoy, turizm işinde en büyük gelirin kumardan elde edildiğini belirterek, “Las Vegas gibi ‘Gap Vegas’ ilan edilebilir. Türkiye’de üç bölge yapalım, buna izin verelim. Adıyaman bu işe talip. Kumar nedeniyle 50 milyar dolar paramız dışarı gidiyor. Benim vatandaşım oynamasın” dedi.

Haberin Devamı

Adıyaman Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Zafer Ersoy, yaptığı açıklamada, kentin ekonomik sıkıntıları ve buna yönelik geliştirilebilecek projelere ilişkin bilgi verdi.

ADIYAMAN “GAP VEGAS” OLMAYA TALİP

Ersoy, turizm içinde kumar sektörünün de önemli bir geliri oluşturduğunu, buna yönelik Las Vegas gibi “GAP Vegas” ilan edilebileceğini söyledi.

"Bu uçuk fikrini Mesut Yılmaz’ın Başbakan olduğu dönemde de dile getirdiğini ancak bazı siyasi çevreler tarafından tepki topladığını" aktaran Ersoy, “Türkiye’de üç bölge yapalım. Bu bölgelere izin verelim. Ama Türk insanı girmesin. Ben o zaman dedim ki birine biz talibiz. Gelin GAP Vegas yapalım. Adıyaman olarak da biz böyle bir merkez olmayı kabul ediyoruz. Dünyada en çok kumar oynayan ülke İsrailliler. Yılda 50 milyar dolar paramız dışarıya gidiyor. Yani girmesi gereken para Kıbrıs’a gidiyor, Romanya’ya gidiyor? Tamam yine benim vatandaşım oynamasın, ama yabancı vatandaşlar gelsin oynasın” dedi.

Ersoy, İsrail’de kumarhane olmadığını ancak Filistin’de gelir getirdiği için kumarhane açıldığını, kendi vatandaşına oynatmadığını vurgularken, Adıyaman’da açılması halinde kumar oynamaya gelecek İsraillilerin 30 bin, 50 bin dolarını bırakıp gideceğini kaydetti.

"BELKİ KAFAMA SIKACAKLAR AMA...

Ersoy, “Bunu her babayiğit de söyleyemez, ben söylüyorum. Yarın belki de kafama sıkacaklar, ‘bu memleketi sen kumarcı mı edeceksin’ diye. Ahlaki doğrular içerisinde ekonomik kalkınmayı çiziyorum. Bu futbol olabilir, bu kumar sektörü olabilir. Güzel bir kalkınma modeli olabilir. Yani turizmde kümelenme yaptığınız zaman bunların hepsi masaya yatırılacak. Bunlar hepsi benim fikrim. Ama belki başka bir turizmci diyecek ki ben ölürüm de ?Harran’daki, Urfa’daki otelciler gibi- beş yıldızlı otelde içki vermem. Bu da onun mantığı” diye konuştu.

Turizmi geliştirmek için öncelikle turizm ve otel işletmecileriyle bir araya geleceklerini ve belirli bir strateji çizeceklerini aktaran Zafer Ersoy, turistle muhatap olan restorancı, otelci, barcı, minibüsçü, Nemrut Dağı’nda bira, kola satanlar, garsonlar bunları eğitimden geçireceklerini söyledi. Ersoy, Turizm Geliştirme Vakfı kurma planları bulunduğunu, bu vakfın denetleme görevi üstleneceğini belirterek, kümelenmeye Mezopotamya bölgesi olan Nevşehir’den, Gaziantep’ten, Adıyaman’dan, Urfa’dan, Diyarbakır’dan, Van’dan başlayacaklarını söyledi. Ersoy, turizmde kümelenme çalışmalarını henüz pratiğe geçirmediklerini, konuşma aşamasında olduğunu dile getirdi.

"TURİZMDE KÜMELENME İSTİYORUZ”

Ersoy, bir kentin ya sanayi, yana turizm ile kalkınabileceğini belirterek, Atatürk Barajı’yla birlikte ekilebilir alanın az kaldığını vurgulayarak, kente göç başlayınca, tarım politikası da bitince 40 yaşındaki insanların işsiz kaldığını ve ekonominin altüst olduğunu ifade etti.

Ersoy, “Ya turizme yöneleceksin ya da sanayiye yöneleceksin. Ekilebilir alanlarımız su altında kaldı, susuz olan Harran Ovasını suladı. Şimdi biz oradan çıkan endüstriyel bitkileri Adıyaman’da sanayiye dönüştürmek istiyoruz. Bir ovayı kurtarırken, bir kenti yok etmek yok” dedi.

Adıyaman’ın bunu başaramadığını dile getiren Zafer Ersoy, turizmi araç olarak kullanıp, istihdam sayısını artırmak amacında olduklarını ifade etti. Ersoy, Nemrut Dağı’nın dünyanın 8. harikası olduğunu, dünya nüfusunun yüz binde birinin burayı bildiğini belirterek, turizmi geliştirmek ve bu potansiyelin değerlendirilebileceğini söyledi. Devlettin bu işi yapmadığını bu noktada tekstilde olduğu gibi turizmde kümelenmeye gidilmesinin büyük önem taşıdığını dile getiren Ersoy, gelinen aşamada işin aktörleriyle bu konuyu konuştuklarını kaydetti.

“GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ AÇIK HAVA MÜZESİ İLAN EDİLSİN”

Ersoy, turizmde kümelenme yapılmasıyla birlikte daha geniş portföy yakalanabileceğini vurgulayarak, “Biz diyoruz ki Güneydoğu Anadolu Bölgesi dünyaya açık hava müzesi ilan edilsin. Dünyada böyle bir yer yok. Mezopotamya’dan bölgesinden bu tarafa açık hava müzesi ilan edilsin. Adıyaman dünyada savaş görmemiş tek medeniyet, bu anlatılsın. Dünya Barış Günü’nü gelin Adıyaman’da kutlayın” dedi.

“TÜRKİYE’NİN ÇİN’İ ADIYAMAN”

Adıyaman’ın tekstilde yaptığı kümelenme modeliyle birlikte Türkiye’nin üretim merkezi olduğunu kaydeden Zafer Ersoy, İstanbul’un “moda merkezi” , Adıyaman’ın da “Türkiye’nin Çin’i” olarak nitelendirdi. “İstanbul’dan Çin’e, Romanya’ya, Bulgaristan’a giden insanlar var oraya gideceklerine Adıyaman’a gelmeliler” dedi.

Dünyada hem petrol, hem enerji, hem de turizmi içinde barındıran sayılı kentlerden birinin Adıyaman olduğuna dikkat çeken Ersoy, bunların bulunduğu bir kentte kişi başına düşen milli gelirin hala 918 dolarlarda olduğunu kaydetti. Ersoy, kamu yatırımlarının yetersiz kalmasının bu unsurların yeterince kullanılmasını engellediğine işaret ederek, “Bu coğrafyada üretilen enerjinin yüzde 2’sini bu bölgeye versin. Ben burayı Paris yapayım. Daha yaşanabilir ve modern kent olabilir” diye konuştu.

Ersoy, Adıyaman’da potansiyeli bulunan sektörler arasında mutfak mobilyası yapımının da bulunduğunu dile getirirken, Anadolu’da 10 trilyonluk ev yaptıranların, mutfaklarını sıradan yaptıklarını söyledi. Televizyonda dekorasyon programlarının yaygınlaşmasıyla birlikte bu şık mutfakların ön plana çıktığını ifade eden Ersoy, Güneydoğu’da Hatay’dan sonra bu işi yapan ikinci yerin Adıyaman olduğunu kaydetti.

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!