Demet CENGİZ BİLGİN
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 20, 2007 00:00
Türkiye’den İtalya’ya ilk hazır giyim üretimini gerçekleştiren, şu anda da Replay, Valentino, Dolge & Gabbana ve Ferre için üretim yaptıran Piero Balleri "İlk kez İtalyan malları İtalya dışında, 1980’de benim öncülüğümde üretildi. Bana neden Çin’e gitmiyorsun diyorlar. Nasıl giderim, burası ikinci vatanım" diyor.
TÜRKİYE’nin tekstil ve hazır giyimde öne çıkmadığı, kalite ve standarlarının sorgulandığı, bugünkü gibi ihracat rekorlarının kırılmadığı bir dönemde İtalya’da Valentino, Dolge & Gabbana ve Ferre gibi önemli markalara üretim yaparken Türkiye’ye gelen Piero Balleri, ucuz üretimin cazibesiyle pekçok üretici Çin’e gitse de Türkiye’de kalmakta kararlı. Balleri’nin 1980’de İstanbul’da kurduğu satınalma ofisi ComAb, şu anda Valentino/Marlboro, Replay, Murphy&NYE ve Dolge&Gabbana, Moschino, Ferre’nin çocuk koleksiyonlarını Türkiye’de ürettiriyor.
HEYECAN BENİ BÜYÜLEDİ: Uzun süre İtalya’da tekstil alanında çalıştıktan sonra, 1977’de ComAb’ı İtalya’da kuran, Ermenegildo Zegna gibi pekçok marka için çalışan, Balleri, "Satınalma ofisi olarak birkaç İtalyan şirket için de faaliyetlerimiz oldu. ABD dahil birkaç ülkeye ihracat yaptık" diye anlatıyor hazır giyim alanındaki ilk faaliyetlerini. Türkiye ile ilk bağlantıyı 1980’de kurduğunu hatırlatan Balleri, 26 yıldır ayın yarısını İstanbul’da yarısını Milano’da geçiriyor. Balleri’nin Türkiye’ye geliş hikayesi ise şöyle: "Milano’da birkaç Türk ile arkadaş olduk. O arkadaşlarım beni Türk üreticilerle tanıştırdı. Türk üreticilerde gördüğüm heyecan ve istek beni büyüledi. En sonunda Türkiye’ye getirdi."
İTALYA’YA İLK İHRACAT: Türkiye’de üretimde ilk başlarda çok zorlandıklarını, ciddi anlayış farkı olduğunu vurgulayan Balleri, "Daha önce İtalyanlar Türkiye’den sadece kumaş alıyorlardı. İşçiliğe ve üretim kalitesine güven yoktu. İlk hazır giyim ihracatını biz yaptık" şeklinde konuşuyor. Balleri dönemin İtalya’sını şu sözlerle anlatıyor: "Bütün Avrupa İtalya’ya alışverişe giderdi; moda, tasarım, hazır giyim konusunda faydalanırlardı. Fransa bile bunu yapardı ama İtalyan’lar Fransa’da alışveriş yapmaya gitmezdi. İtalya pazarı bütün ülkelerden farklıydı. Türkler diğer ülkelere ihracat yapıyorlardı ama İtalyan’ları Türkiye’de üretim fikrine ikna etmek zordu. Benim İstanbul’da ofis açmam İtalyanları çok şaşırttı ama bize olan güvenleri Türkiye’ye de yansıdı. Tüm dünyada İtalyanlara güvenirlerdi. Bir İtalyan’ın Türkiye’ye güvenmesi çok şey demekti. Eğer İtalya’ya satabiliyorsanız, tüm dünyaya satarsınız."
NEDEN TÜRKİYE’DE ÜRETİM: "Türkiye’de üretim artık çok pahalı hale geldi. O zaman neden hálá İtalyan ya da başka ülkelerden şirketler, markalar üretim için Türkiye’ye geliyorlar" diyen Balleri Türkiye’nin üretim için tercih edilme nedenlerini şöyle sıralıyor: "Türkiye pahalı. Dünyanın pekçok ülkesinde üretim kalitesi aşağı yukarı aynı seviyede. Her yerde kaliteli üretici bulabilirsin. Bu markalar dünyanın her yerine gidiyorlar, Türkiye’ye de geliyorlar. Türkiye’de üretim için iki önemli fırsat var. Türkiye tüm üretim prosesine sahip. Sektör entegre bir halde. Pamuk, iplik, fermuar, boya, kumaş gibi gerekli herşeyi bulabiliyorsunuz. Bir de Türkiye Avrupa’ya çok yakın. Romanya, Tunus da Avrupa’ya yakın ama yakınlık tek başına anlamlı değil. Romanya’da üretim yapıyorsanız oraya kumaşı, fermuarı göndermeniz gerekiyor. Bu nedenler üretim pahalı da olsa şirketleri Türkiye’ye getiriyor. Bana neden Çin’e gitmiyorsun; Romanyaya da Bulgaristan’a diyorlar. Hem bu nedenler var hem de nasıl giderim, burası benim ikinci vatanım gibi."
Balleri: İstanbul’u taksi şoförlerinden iyi bilirim
PIERO Balleri, İstanbul’da yabancı gibi hissetmiyor kendini. Şehri taksi şoförlerinden daha iyi bildiğini iddia ediyor. Hep İtalyanca bilenlerle çalıştığı için Türkçe öğrenemediğinden yakınıyor. Batılıların Türk ve Arap farkını bilmemesini eleştiriyor. Türk ve İtalyan mutfağını birbirine çok benzeten Balleri tek farkın Türkiye’deki yaygın kuzu tüketimi olduğunu söylüyor.
Türkiye, İtalya olmaya dönük yatırım yapmalı
ÜRETİM ve satış dengelerinin globalleşen dünyada sürekli değiştiğine değinen Piero Balleri, Türkiye’nin tekstil ve hazır giyimde geleceğinin ’İtalya olmakta’ yattığını söylüyor. Balleri şöye devam ediyor: "Türkiye İtalya olmaya yatırım yapmalı. İtalyan kaletisi, moda ve tasarım gücüne sahip olursanız ayakta kalırsınız. Pekçok satınalma ofisi Türkiye’den gittiği halde biz İtalyan kalitesini burada sağladığımız için ayaktayız. Ancak unutmamak gerekn bir şey var ki İtalyanlar hiçbir zaman lüks tüketim mallarını burada üretmezler. Onları İtalya’da üretmeyi sürdürecekler."
26 yılda çok şey değişti
SATINALMA ofisini açtığı 26 yılda tüm dünyada pekçok değişiklik olduğunu dile getiren Piero Balleri, Türkiye’de ise tüm dünyadakinden daha çok gelişim kaydedildiğini söylüyor. Satınalma ofisinin çok esnek bir iş anlayışı olduğunu belirten Balleri, "Müşterilerimiz de tedarikçiler de sürekli değişebilir. Eskiden modanın 2 sezon olarak çalışılırdı ancak işleyiş artık çok değişti. Pazarın değişmesiyle müşteri ve tedarikçiler de zamanla değişti" diyor.