Güncelleme Tarihi:
1980-1990
Herkes Top Gun her bacak buz mavisi
Ayaklarda dört markanın hâkimiyeti sürerdi: Lumberjack, Sebago, Adidas Stan Smith modeli ve Converse. Lumberjack’in yoldaşı ise ekoseli Burlington çoraptı. Bir süre Lee Cooper rüzgarları esse de, jeande fırtınayı Levis 501 buz mavisi kopardı. Erkeklerin giydikleri an kendilerini Top Gun’daki Tom Cruise zannettiği armalı, yamalı Avirex deri ceket ise vazgeçilmezdi.
1990-2000
Calvin Klein’ı olmayana kız yok
Türk gençliğinin botla haşir neşir olduğu yıllar bu yıllar. Marka bot peşinde olanlar ise dört marka arasında gidip gelirdi. Buffalo, Harley Davidson, Timberland ve Caterpillar. Botların en önemli tamamlayıcısı Barbour montlardı. Saat deyince Swatch ve dijital Casio akla gelirdi. Calvin Klein iç çamaşırı alıp, düşük belli pantolondan logoyu göstermeyene kız vermiyorlardı.
2000’den günümüze
Şampiyon Beat marka kulaklıklar
2000 yılından sonra dünyaya paralel olarak Türkiye’de de marka sayıları inanılmaz şekilde arttı. Buna rağmen lise gençleri bazı markaları sahiplenmeye ve onları üniforma yapmaya devam etti. Türkiye pazarına çok geç girmesine rağmen yurtdışından bavullarla getirilen Abercrombie eşofmanlar sayesinde eşofman sinemaya ve yemeğe giderken giyilebilir bir hal aldı. Almaz olaydı. Tüm çirkinliğine rağmen Ugg botlar Meksika dalgası gibi yayıldı. Şimdi piyasada her rengi var. Havaianas ve Twigy gibi markalar sayesinde parmak arası terlikler plajların dışına çıktı, ismi kolay kolay söylenememesine rağmen Birkenstock terlik bazı işyerlerinde bile giyilir oldu. Okul çantalarının yüzde 60’ı EastPak. Gap ve Hello Kity marka her şey baştacı. Günümüzde lüks markalar da liseli gençlerin hayatında. Genç kızlar ne yapıp edip ailelerine Chanel babet ya da Burberry trençkot aldırıyorlar. Isabel Marant’ın gizli topuklu ayakkabılarından sonra bütün spor markaları tabanları yükseltti. Nike Air Max bu yüzden bir fetiş objesi. Malum teknoloji çağındayız, her türlü akıllı telefon ve tablet aksesuarı moda ama şampiyon Beat marka kulaklıklar.
Efsane Türk oldu
Doksanlara damgasını vuran İtalyan markası Lumberjack, satın alınarak resmen Türk markası oldu. Markanın tasarım direktörü Nicholas Carlisle anlattı: “Sizi tavladık, şimdi sıra çocuğunuzda!”
Türk gençliğinin marka kavramıyla ilk tanıştığı üründür Lumberjack… Dünyadaki pozisyonu nasıl?
- Tamamen aynı. Markanın geçmişi 45’li yıllara dayanıyor. O dönem İtalya’da Panininari diye bir alt kültür vardı. Okul çıkışlarında panini yapan kafelerde buluşur, vakit öldürdükleri için onlara Panininari deniyordu. Milano’da yaşayan, sosyeteye yani yüksek gelir grubuna sahip ailelerin çocuklarını tanımlardı. Bu aileler Milano’da yaşar ama kışın mutlaka dağa, kayağa giderlerdi. Dağda Moncler mont, El Charro Jean, Lumberjack ayakkabı giyip, Invicta çanta takarlardı. Zamanla bu dağ kıyafetleri şehirde de giyilmeye başladı. Futbol sayesinde ise globalleşti.
Nasıl yani, ne alaka?
-Panininari gençliği Milano’da futbol maçı izlemeye de aynı kılıkla gidiyordu. Deplasmana gelen seyirciler etkilenmeye, şehirlerine, ülkelerine döndükleri zaman aynı trendi uygulamaya başladılar. Zamanla bütün Avrupa’ya ve Türkiye’ye kadar ulaştı.
80’li yıllarda Lumberjack ile tanışan kitle şimdi orta yaşlı. Marka nasıl genç kalacak?
-Amacımız o kitlenin çocuklarını da tavlamak. Bu yüzden trendleri sıkı bir şekilde takip ediyoruz. Zımba modaysa kullanıyoruz, gizli platform çok satıyorsa yapıyoruz. Klasiklerden de tabii ki vazgeçmiyoruz. Çocuklar için de üretim var. Biz bir aile markası olmanın hedefindeyiz.