OluÅŸturulma Tarihi: Ekim 20, 2004 00:00
Avrupa Birliği’ne girmezsek, siyasi açıdan etnik çatışmalar, dini çatışmalar ve sınır çatışmaları içinde kalmak olası. Gençler ve hocaları, dışarıya yoğun şekilde bağımlı zayıf ekonomilerin, dışarıdan gelen dalgalara karşı koyması mümkün değil görüşünde birleşiyorlar.Hülya Avşar: Türkiye’nin ekonomik gidişatı sizleri nasıl etkiliyor, neler düşünüyorsunuz?Ali Ayhan Birlik (Yeditepe Üniversitesi İşletme Fakültesi 2. Sınıf Öğrencisi): Bu gelişmeleri izlerken fazlasıyla kuşku taşıyoruz. Gece yatarken 3-4 sene sonrasını planlamaya çalışıyorsunuz ama tam olarak önünüzü göremiyorsunuz. 2001’de bir kriz yaşanmış, 2001’de yeni bir hükümet gelmiş ve 2004’de milli hasılat yüzde 10 artmış son iki senede, inişler-çıkışlar yani tam olarak ne olacağı belli değil. Avrupa Birliği yeşil ışık mı yaktı, sarı ışık mı yaktı o da belli değil. Mezun olduktan sonra askere mi gitsek, herhangi bir okulda master programlarına mı katılsak, onunla da yetinmeyerek yurt dışına açılıp beyin göçüne izin mi versek... Hülya Avşar: Başbakan olsaydınız ne gibi değişiklikler yapardınız?AAB: Önce stabil bir yapı gelmesi lazım. İki adım attıktan sonra üçüncü adımı nereye atacağımızı bilmeliyiz. Bunun için maddi imkanların özellikle ülke açısından finansın iyi olması gerekiyor. Yani bugün Avrupa Birliği’ne gireceğimizin belli olması bile, 2005’te gelecek dış yatırımın 2,8 dolar, yaklaşık üç katına çıkması anlamına geliyor. En azından paranın gelmesi lazım, eğitimin ve sağlığın bir şekilde düzeltilmesi lazım ki, sorunlar zincirleme bir şekilde çözülsün.Hülya Avşar: Bu güvence, daha doğrusu stabil durum nasıl oluştu sizce?Fırat Çelebi (
Galatasaray Ãœniversitesi Ä°ktisat Fakültesi 3. Sınıf Öğrencisi): Sadece ÅŸimdiki hükümetin çabalarıyla olmadı tabii ki. Daha önceki hükümette yer alan Kemal Derviş’in, siyaset dışında ekonomiyi düzeltmeye yönelik yaptığı atılımların bir devamı olan politikalarla bugünlere gelindi. Sıcak ülkelerde her zaman bir lidere ihtiyaç vardır. Bu liderlik vasfını elde eden ÅŸimdiki hükümet de, ekonomiyi düzeltecek programları uygulamaya baÅŸladığından, stabil durum oluÅŸtu.Hülya AvÅŸar: Türkiye’de 2,5 milyon iÅŸsiz var. Avrupa BirliÄŸi’ne girdik farzedelim. Bu 2,5 milyon iÅŸsizin tamamı Avrupa’da istihdam edileceÄŸini mi umuyor? Yrd. Doç. Dr. Sevgi Ä°neci (Galatasaray Ãœniversitesi Ekonomi Bölümü Öğretim Ãœyesi): Avrupa’ya baktığımızda üniversitelerin eÄŸitim yerine araÅŸtırma kurumları haline geldiÄŸini görüyoruz. Çünkü insanlar, lise seviyesinde hayata hazır hale geliyorlar. FÇ: Japonya teknolojiye yatırım yaparak bugün teknoloji devlerinin arasında yer almaktadır. Bizim de, bundan 20-30 sene sonrası için planlama yapmamız ve bu plan çerçevesinde ÅŸimdiden vatandaÅŸlarımızı yetiÅŸtirmemiz gerekir. Hülya AvÅŸar: AB’ye girmek neden bu kadar önemli?Prof. Dr. Hasan Köni (Yeditepe Ãœniversitesi Ä°ktisadi ve Ä°dari Bilimler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölüm BaÅŸkanı):Dışarıya yoÄŸun ÅŸekilde bağımlı zayıf ekonomilerin, dışarıdan gelen dalgalara karşı koyması mümkün deÄŸil. Biz hep, tek başına Türkiye’nin bir çok ÅŸeyi yapabileceÄŸini düşünüyoruz. Ä°stikrarlı olmaktan bahsediliyor, örnek verecek olursak, 17 Aralık’ta AB’yle müzakereler baÅŸlayacak. Bu tarihe kadar askeri darbe olur mu, olmaz. Bu tarihten sonra olur mu, olmaz. Peki, böyle bir tarih belli olmasaydı, olur muydu, olabilirdi. Ä°ÅŸte, istikrar bu. Hülya AvÅŸar: Önceden insanlar altına, dövize yönelir, paralarını korumak için bu yönde yatırım yaparlardı. Bu parayı koruma içgüdüsü ne zaman deÄŸiÅŸecek, ne zaman yastık altındaki altınlar, dövizler piyasa içinde dolaÅŸacak?HK: DeÄŸisecek ama daha erken. Gördüğüm kadarıyla piyasalar Avrupa BirliÄŸi’ne endekslenmiÅŸ durumda. Türkiye’de az geliÅŸmiÅŸ ülkelerde olduÄŸu gibi arsaya, kata, altına, dövize para saklarlar. GeliÅŸmiÅŸ ülkelerde iki kat arasına, çok büyük paralar kazanmıyorsanız, bilmem kaç milyar para yatırmak zorundasınız. Gidip NiÅŸantaşı’nda bilmem kaç milyara daireler almazsınız. Her açıdan küçük bir dükkan, 20-30 kiÅŸinin çalışması demektir. Hülya AvÅŸar: Åžimdiki ekonominin durumuna göre gençler yatırımı nereye yapmalı?AAB: Reel yatırım araçlarını kullanmayı kafama koydum bir kere. Ailemden gelen harçlığın bir kısmını ayırmaya baÅŸladım. Türkiye’nin sadece yüzde 4’ü reel yatırım yapıyor, Avrupa BirliÄŸi’nde yüzde 60, ABD’de yüzde 70 bu oran. Ben de reel yatırım araçlarını kullanmayı düşünüyorum. YTL önce güven sonra istikrar getirirProf. Dr. Hasan Köni:Klasik yapı analizi var. Bankalar kanunu çıkacak, bu mali sistemi kontrol eden bir yapı. BDDK devam edecek, Merkez Bankası’nın yapısal durumu deÄŸiÅŸiyor, kamu düzeni yasaları çıkıyor. Dikkat ederseniz Avrupa BirliÄŸi’ne girebilmek için ekonomik reformların sürekli olarak izlenmesi olayı var. Ä°zlenme grubu oluÅŸturularak Türkiye’in sadece siyasal deÄŸil ekonomik boyutlarını izleyecekler. Eskiden, bankadan kredi almak istediÄŸimiz zaman telefon ediyordunuz, ‘hamilikart yakinimdir’ hizmetleri geliÅŸmiÅŸti. Bütün bu sistemler deÄŸiÅŸiyor. Daha proje bazında herhangi bir arkadaşınız çok çalışıp bir proje getiriyorsa ve kafası çalışıyorsa bankadan proje alabilecek. Yukarıya gelen paralar tabanı aÅŸağı inme boyutuna gelecek, yukarıda tekrar aynı sistemin içinde kalanlara dağıtılmayacak. Åžimdi niye siyaseti konuÅŸuyoruz biliyor musunuz? Siyasetin tarifi ÅŸudur; Kimin, neyi, ne zaman, nasıl alacağının belirli bir otorite tarafından belirlenmesidir. Kim baÅŸa gelirse onun grubu, kimin, neyi, ne zaman, nasıl alacağını tayin eder. Onun için siyaset önemli, ondan sonra ekonominin belli kurallar ve kurumlar içinde yapılması lazım. Bu sistem az geliÅŸmiÅŸ ülkelerde dış kontrolle olur. Araplar’a da demokrasi, dayak yiyerek veriliyor. Niçin Avrupa BirliÄŸi’ne girmek istiyoruz biliyor musunuz? Avrupa BirliÄŸi’ne girmezsek, siyasi açıdan bakınca etnik çatışmalar, dini çatışmalar ve sınır çatışmaları içinde kalacağız. Az geliÅŸmiÅŸ ülkeler bunları yaşıyor. PeÅŸinden ekonomiyi bütün bir sistem birlikte karşılıyor. Ortak merkez bankaları var, kurumlar var, gümrükler var, dışarıya doÄŸru üçüncü ülkelerle iliÅŸkiler var. Her sene aralık ayında bir rapor verilecek. O rapor hem siyasi haklar konusunda hem ekonomi konusunda olacak. S.Ä°: Muhasebe yani kasa iÅŸlemlerinin daha kolay halledilecek olmasıdır. Bunun yanı sıra insanlar sıfırların atılmasıyla paralarının deÄŸerinin arttığını düşünerek rahata kavuÅŸacaklar. Bütün bunlar zamanla pozitif eleÅŸtirilerin geliÅŸine neden olacaktır. Önce güven, sonra istikrar gelecek.Biz de güme gittikÅžu ekonomi yüzünden ben de güme gittim. BaÅŸkalarının sorunu sonunda hep beni hedef alıyor. Åžu hedef olmaktan bir türlü kurtulamadım gitti ama hata kimsede deÄŸil bizim Kaya Bey’de. Ona neyse, hemen konuya atladı, hadi sazan deme de dur! NeymiÅŸ efendim biz zaten evlenmeden önce evlilik anlaÅŸması imzalamışız. Tamam anladık doÄŸru diyor da neden bunu herkes bilsin. Her neyse evet biz bu anlaÅŸmayı imzaladık ama ikimizin de ekonomisi eÅŸitti ve bu bizi hiç yaralamadı. Aksine bu anlaÅŸmayı yaparak geriye sadece sevgimizi yani ikimizi bıraktık. Aslında tavsiye ederim ama bu durum eÅŸit ÅŸartlarda olanlar için daha geçerli olmalı. EÅŸit olmayanları yaralayabilir. Ben eÄŸer eÅŸit durumda deÄŸilsem karşımdaki kiÅŸinin ekonomisi kuvvetli olabilir ve de beni sevebilir.Bana ne evlenmesin o zaman, imzalamam vallahi. Åžansım yaver gittiyse zengin biri beni sevdiyse evlenecek tabii ki. EÄŸer koca göbekli, horlayan, nefes alırken uluyan biri deÄŸilse muhakkak ben de sevmiÅŸimdir, ama tek sorun eÅŸit olmayışımızsa bana kimse o anlaÅŸmayı imzalatamazdı! Ayrıca bu dünyada kimin ne olacağı bilinmez. Yeter ki dışarıya temiz görünüp de içinden fesat olma! Sevgilerimle HülyaÄ°NANDIKLARIMÄ°nsan insana kanabilir ama muhakkak seni gören vardır.Â
button