Türkiye Kokpit’le uçmayı öÄŸrendi

Güncelleme Tarihi:

Türkiye Kokpit’le uçmayı öğrendi
OluÅŸturulma Tarihi: Ekim 04, 2004 00:00

DoÄŸan Haber Ajansı Genel Müdürü UÄŸur Cebeci, beÅŸ yıldır Kanal D’de yayınlanan Türkiye’nin ilk havacılık programı Kokpit’i hazırlıyor. Kokpit, 17 Ekim’den itibaren yeniden ekranda olacak. Artık haftalık olarak yayınlanacak programın içeriÄŸi zenginleÅŸti, sunucusu da deÄŸiÅŸti. Programı Cebeci’yle birlikte, eski hostes olan haber spikeri Emel ÖzuÄŸur sunacak.Kokpit programı yeniden seyircisiyle buluÅŸmaya hazırlanıyor. Bu yıl programda neler olacak?Bugüne kadar ‘Kokpit’, 15 günde bir yayınlanıyordu. Ancak seyirciden gelen talep ve artan reyting sonucunda bu yıl, her hafta yapmaya karar verdik. 17 Ekim Pazar günü, saat 13.10 gibi yeniden Kanal D ekranında olacağız. Programın formatında bir takım deÄŸiÅŸiklikler yaptık. Ä°lk yıllarda program sonuna bir UçuÅŸ Noktası koymuÅŸtuk. Çok beÄŸenilmiÅŸti. Åžimdi bu bölümü yeniden ekrana getireceÄŸiz...- UçuÅŸ Noktası bölümünde ne oluyor?Mesela buradan Vietnam’a gidiliyor. Oradaki bir ÅŸehir 6 dakika içerisinde konsantre bir ÅŸekilde tanıtılıyor. Ne yenilir, ne içilir, nereleri gezilir gibi detaylar, güzel görüntülerle hazırlanıyor. Onun dışında olan bölümü de tamamen uçaklara ayırıyoruz. BildiÄŸiniz gibi bugüne kadar Deniz Pulaş’la çalışıyorduk. Deniz’le ilgili hiçbir sorunumuz olmadı. Çok da profesyoneldi. Ancak kendisi, ticari hayatı olan biri. Dolayısıyla bize sadece sunumlar için zaman ayırabiliyordu. Oysa biz, uluslararası havacılık fuarlarına da gidiyoruz. Bizim her yerde durmamız, tanıtılmamaz gerekiyor. Çünkü uluslararası bir iÅŸ yapıyoruz... Bu yüzden bu gibi iÅŸlerin takibi bana ya da asistanıma kalıyordu. Yani program içinde, ekip ruhunda tam bir oturmuÅŸluk yoktu...- Dolayısıyla Emel Hanım’ı aldınız...Evet... Biz bu iÅŸi kiminle yapabiliriz diye düşünmeye baÅŸladık. Bizim dilimizden anlayabilmesi için bu kiÅŸi bir haberci olmalıydı ve Emel ÖzuÄŸur’da karar kıldık. Emel, bir haber spikeri... Ãœstelik bizim için çok ilginç bir tarafı daha var, eski bir THY hostesi. Yani dilimizden anlıyor. Emel program içinde standart bir sunucu olarak kalmayacak. Jet Sohbet’te benimle beraber oturacak, konuÄŸumuza birlikte sorular soracağız. Program adına resimin güzel olacağını düşündük. Ayrıca Emel, kendini çok iyi ifade eden, dilini spiker olarak çok iyi kullanan birisi. UçuÅŸ Noktası’nı da kendisi gidip, kendisi yapacak. - Dinlenmek adına biraz geri planda mı kalmayı düşünüyorsunuz?Hayır! Ben yine her ÅŸeye burnumu sokmaya devam edeceÄŸim. Aslında bu daha sonraki yıllara bir hazırlık. ‘Kokpit’ artık bir marka. Bu markayı da sonsuza kadar ben taşıyamam. Çok rahat gençlere devredebilirim. Bu açıdan gönlüm rahat. DoÄŸan Haber Ajansı Genel Müdürlüğü gibi diÄŸer yaptığım iÅŸlerimde de her zaman, bir iÅŸi gönül rahatlığıyla verebileceÄŸim insanları hazırlamışımdır. Dolayısıyla asistanım Tolga ile Emel’in bu bayrağı rahatlıkla taşıyacaklarına inanıyorum. - ‘Kokpit’ yayınlanalı kaç bölüm oldu?Bazı tekrarları ile 300 bölüm oldu. Hürriyet’teki ‘Kokpit’ sayfası da 500’üncü haftasını geçti. Halbuki yolun başında bize, ‘İkinci haftasında bu adam ne yapacak?’ gözüyle bakılıyordu. Aslında malzememiz çoktu. Türkiye bizimle birlikte uçmayı, içindeki uçuÅŸ korkusunu atmayı öğrendi. Bu egoistçe bir laf gibi geliyor ama öyle. Gelecek yıllarda Emel, Tolga, yönetmenimiz, kameraman arkadaÅŸlarımız hepsi bu programın kavgalar ve çıkarlar programı olmamasına, bilgilendirici bir çizgide olmasına çalışacaklardır. - ‘Kokpit’ uluslararası, güvenilir bir program oldu. Ona açılmayacak bir kapı yok, öyle deÄŸil mi?Dünyanın her yerinde akrediteyiz. Boeing ya da Airbus gibi dev kuruluÅŸlara girerken, bir ülkeye girer gibi girersiniz. Pasaportlar, güvenlik araÅŸtırmaları gibi... Bizim artık böyle bir sorunumuz yok. Airbus’taki yöneticiler uzun zamandır mantı yiyor. Boeing’tekiler ise cezerye tatlısını çok seviyor. Yakut ÅŸarabı bile içmeye baÅŸladılar. Uzun zamandır dostluÄŸumuz var. Bizim onlara uluÅŸmamız sadece bir dakikadır ki, uçak kazalarından sonra bunlar inanılmaz ÅŸekilde hırçınlaşırlar. Ama ne olursa olsun, mutlaka bize ayıracakları zamanları vardır.- Reyting önemli mi sizin için?Önemli tabii ki. Yani kanal için önemli deÄŸil ama benim için önemli. Bizim baÅŸlangıçtan itibaren, ‘Aman bizi seyredin’ gibi bir iddiamız olmadı. Halk önce seyretti, seyrettikçe sevdi, sevdikçe inandı, inandıkça da güvendi. - Özellikle de uçuÅŸ korkusu olanlar!Ä°nsanların benim öğrendiklerimi, asistanımın bildiklerini ya da Emel’in öğrendiklerini baÅŸkalarına düzgün bir ÅŸekilde aktarabilmesini istedik. Bu program başından itibaren sadece bilgilendirmeye yönelik bir program oldu. Ä°nsanların, dünyanın en güvenli yolculuÄŸunun havayolu yolculuÄŸu olduÄŸuna inanmalarını istiyoruz. Bunun için de çaba harcamaya devam edeceÄŸiz. Çünkü yukarıdaki talihsizlik oranı, yer yüzündeki talihsizlik oranından çok daha küçük. Türkiye’de bugüne kadar hiç beklenmeyen yeni bir havayolu yolcusu ortaya çıktı. Ne zaman özel havayolları girip, rekabet baÅŸlayıp, fiyatlar aÅŸağı doÄŸru çekilince, büyük kitleler uçmaya baÅŸladı. Gelecek beÅŸ yıllık bir vizyon içerisinde Türkiye’de karayollarındaki kazalar giderek azalacak. Çünkü artık insanlar uçak ile seyahat etmeye baÅŸlayacaklar. Türkiye’ye giren her hava aracının, bu ülkenin zenginliÄŸi olduÄŸuna inanıyorum. Hatta ÅŸunu söyleyebilirim Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’nin uçaklarının ÅŸu zamanda deÄŸiÅŸmesini, daha iyi, daha büyük uçakların alınmasını, üzerlerine Republic Of Turkey yazılı uçakların daha görkemli olmasını istiyorum. Fakat siyasi iktidarlar, kamuoyundan çekindikleri için, ‘uçansaray almış’ denir diye bundan çekiniyorlar. Artık bu çaÄŸ, bunların hepsini solladı. Uçaklar ülkelerin zenginliÄŸidir, ülkelerin güvenidir. Avrupa BirliÄŸi kapısındaki Türkiye, havayolu yolculuÄŸunda Avrupa standartlarını ve büyük kural koyucu olan Amerikan Sivil Havacılıği’nın bütün kurallarını uyguluyor. Gelecekte bu disiplinin daha da düzgün iÅŸleyeceÄŸine inanıyorum.- Bu merak nasıl ortaya çıktı?Bu merak 25 yıl önce baÅŸladı. Pilot, uçak-uçuÅŸ mühendisi çok yaın arkadaşım vardı . ÇoÄŸu kendini astronot sanıyordu. Kimya MühendisliÄŸi eÄŸitimi aldığım için metaller bana her zaman çok ilginç geliyordu. Sonra, ‘Ben bu iÅŸi öğrenirim’ dedim ve uçak fabrikalarına mektup yazmaya baÅŸladım. Yazdığım mektuplara cevaplar geldi... Sihirli bir halının üzerine oturup sürekli olarak uçak fabrikalarına gittim, eÄŸitimler gördüm, kendimi yetiÅŸtirmeye çalıştım.- O zaman çok iyi bir pilot da olurdunuz?Hayır. Benden pilot olmazdı. Çünkü ben maceracı ruha sahip bir adamım. Özellikle havayolu pilotunun çok sakin, çok aklı başında, maceracı olmayan, çok disiplinli, çok düzgün, çok terbiyeli birisi olması gerek. Ben bu vasıfların hiçbirine sahip deÄŸilim.Daha önce hosteslik yaptıÜniversite yıllarında iki yıl hosteslik yapan Emel ÖzuÄŸur (solda), bu mesleÄŸi hiçbir zaman uzun vadeli düşünmediÄŸini söyledi.Emel ÖzuÄŸur: UÄŸur Bey yoksa ben de yokumÃœniversite yıllarında iki yıl hosteslik yaptım. Bana insan iliÅŸkileri gibi birçok konuda çok güzel artıları olmuÅŸtur ama hostesliÄŸi sevmiyordum ve uzun vadede yapmayı düşündüğüm bir iÅŸ deÄŸildi. Hep TRT’de sunucu olmak istiyordum. Olmadı, TGRT’de baÅŸladım, beÅŸ yıl çalıştım. Ardından Kanal D’ye geldim. Halen sabah programını sunuyorum. UÄŸur Bey’le de beÅŸ yıl önce tanıştım. Çünkü sekreteri okuldan arkadaşımdı. Kendisine çok saygı duyuyorum. Bu programda çalışmak bana gurur veriyor. Biraz önce kendisi ileride bu programı gönül rahatlığı ile asistanı Tolga ve bana bırakabileceÄŸini söylüyor. Ben de diyorum ki, UÄŸur Bey olmazsa kalacağımı ya da ‘Kokpit’i devam ettireceÄŸimi düşünmüyorum. Bir markada taÅŸları oturtmak çok zordur. Burada da UÄŸur Bey’le markalaÅŸmış bir ‘Kokpit’ten bahsediyoruz. Dolayısıyla hiçbir ÅŸekilde oraya layık hissetmiyorum kendimi. Bu kadro çok güzel. UÄŸur Bey gibi güçlü bir taÅŸ ayrılırsa, ben olmam... Haber spikeriyim. Hayatımı haber spikerliÄŸiyle devam ettiririm. Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!