Güncelleme Tarihi:
Güler ve Promat’ın yöneticisi Tolga Ürkmezgil, bu özel takvimi Kelebek’e anlattı. Güler, "Türkiye’de fotoğrafçılık diye bir şey yok. Sadece fotoğraf çektiğini sanan insanlar var." diyerek yeni bir tartışma konusu açtı.
Takvim fikri nasıl ortaya?
- Tolga Ürkmezgil: Bu sene Promat’ın artık gelenekselleşen Sanat Takvimleri projesinde 10. yılımızı kutluyoruz. 10. yılımızda Türk fotoğrafçılığının duayeni Ara Güler’den çekim yapmasını rica ettik. O da bu projede bizi yalnız bırakmadı. Ara Usta ünlü Leica’sıyla Promat matbaasının baskı makinelerinin ve çalışanlarının arasında dolaşarak gönlünce fotoğraflar çekti.
Bu özel takvim ne zaman ve nerede sergilenecek?
- T.Ürkmezgil: 17 Ocak’ta Fotoğraf Evi’nde sergilenecek.
Ara Güler’i nasıl ikna ettiniz?
- T.Ürkmezgil: Promat’ın ortaklarından Yaşar Bozatlı, Ara Bey’in çok yakın arkadaşı olduğu için bu ustayı ikna etmemiz zor olmadı. Bizi çok sevdiği için teklifimizi kabul etti.
Sanata bu kadar ilgi duymamızın nedeni nedir?
- T.Ürkmezgil: Matbaacılık, kültür ve sanat eserlerinin yayılması açısından çok önemli bir meslek.
Biz şirket olarak her zaman sanatçının yanında olduk, onların eserlerini bastık. Bir anlamda sanata desteği misyon edindik. Ayrıca eğitimle ilgili projelerde de sponsorluk desteği veriyoruz.
Ara Bey, Promat’ın teklifini kabul etme kriteriniz neydi?
- Ara Güler: Promat’ın ortaklarından Yaşar Bozatlı benim çok yakın arkadaşımdır. Rica etti ben de gittim Promat matbaasını çektim. Matbaalar benim için mühim yerlerdir. Eserlerimizin insanlara ulaşması için matbaa lazım. İstediğin kadar fotoğraf çek, sergi aç, matbaa olmazsa eserlerin büyük kitlelere ulaşamaz.
Artık eskisi kadar fotoğraf çekmiyorsunuz...
- A.Güler: Canım isterse çekiyorum, istemezse çekmiyorum. Hoşuma giden, özel projeleri hayata geçiriyorum.
Bugün Türkiye’deki fotoğrafçılığı nasıl değerlendiriyorsunuz?
- A.Güler: Türkiye’de fotoğrafçılık diye bir şey yok. Türkiye’de sadece fotoğraf çektiğini sanan insanlar var.
Birçok kişi iyi para getirdiği için moda fotoğrafçılığı yapıyor. Siz hiç moda fotoğrafçılığı yapmak istediniz mi?
- A.Güler: Hayır, hiçbir zaman istemedim.
Neden hep insan portreleri çekiyorsunuz?
- A.Güler: İnsanları sevdiğim için çekiyorum. İnsan olmasaydı hiçbir şey olmazdı.
Fotoğrafçılığı nasıl tanımlarsınız?
- A.Gürel: Fotoğrafçılık her şeyden önce dokümantasyondur. Fotoğraf makinesi de hayatın içinden, yaşamın bir parçasını koparıp onu kaydetmeye, ölümsüzleştirmeye yarayan bir alettir. Fotoğraf çekmek insanların etrafına bakmasını, çevresini ve dünyayı tanımasını sağlar. Bırakın fotoğraf çeksin insanlar. Fotoğraf çekerek bakmayı öğrensinler. Bakmayı öğrenirlerse hanıma bakmayı da öğrenirler. Aşık olurlar, sevgili olurlar. İnsanlara sevgi lazım. İnsanlar birbirlerini sevsin.
Fotoğrafını çekemediğiniz ama çekmeyi çok arzuladığınız insanlar var mı?
- A.Güler: Var birkaç kişi. Mesela; Albert Einstein’ı çekemedim. Onu çekmeyi çok isterdim. Şu an için konuşursak meşhur adam yok ki çekeyim.
Şu an fotoğrafını çekmek istediğiniz yaşayan ünlü isim var mı?
A.Güler: Şu anda meşhur adam yok ki çekeyim. Dünyada da yok. "David Beckham var" diyorlar. O kimdir? O benim kapıma gelemez. Uçak göndereyim de gelsin kimmiş öğrenelim! (Gülüşmeler) Allah bilir kimin çocuğudur, hangi aileden gelir! Ancak gelse gelse gecekondu mahallelerinde oturan herifler gelirler...
Fotoğraf sanatçısı diye bir halt yok
Size ’sanatçı’ denmesine karşı çıkıyorsunuz. Ama Türkiye’de birçok fotoğraf sanatçısı var. Onlar da sanatçı değil mi?
- A.Güler: Değil tabii. Bir sürü adam var sokakta. Onları fotoğrafçı mı sanıyorsunuz? Çöpçü de olabilirlerdi. Aslında fotoğraf sanatçısı diye bir halt yok. Fotoğrafın sanatı olmaz ki sanatçısı olsun. Fotoğrafla sanat arasındaki farkı anlatayım; sanat yalandan doğar, yalan söyler. Olmayan şeylerden sanat yapılır. Bu lafı ben söylemedim Oscar Wilde’ın Dorian Gray’in Portresi adlı kitabının önsüzünde var...
O zaman niye bazıları kendilerini fotoğraf sanatçısı olarak tanımlıyor?
- A.Güler: Neden biliyor musun? Çünkü beleşten sanatçı oluyorlar da ondan. Fotoğrafçı palavra bir şey ama sanatçı olursa mühim biri oluyor bir yere gittiğinde. Ben sanatçıyım diyecek ya... Sıkıysa müzisyen olsunlar, olabiliyorlar mı?
Fotoğraf nedir o zaman?
- A.Güler: Hiçbir şey değildir fotoğraf! Oyuncak sadece...