Röportaj: Defne BARAK
Oluşturulma Tarihi: Eylül 11, 2006 00:00
Uzun süredir nişanlı olduğu seksi film yıldızı Pamela Anderson’la 10 gün önce evlenen Kid Rock, düğünden hemen önce arkadaşımız Defne Barak’la buluştu. "Evde beni bekleyen bir eş ve çocuklar... İşte yıllardır böyle bir hayatım olsun istiyordum" diyen Kid Rock, röportajında Türkiye’deki paparazzileri de eleştirdi.
Kid Rock adı nereden geliyor?
- Zencilerin yerleşim merkezlerinde yaşayan küçük bir beyaz oğlandım. DJ’lik yapıyordum. O zamanlar hiç kimse benim adımı bilmiyordu. İnsanlar birbirlerine "Hey şu beyaz ufaklığın programını mı izleyeceksin?" diye sorarlardı. Ve zamanla adım Kid Rock oluverdi.
Sahneye çıktığınız zaman, aklınızdan neler geçirirsiniz?- Çoğu zaman insanları müziğimle etkileyip, düşüncelerini ve görüşlerini değiştirmek isterim. Konser sona erdiğinde herkes ayağa kalkar. Kuşkusuz yetenek çok önemli. İyi çalıyor muyuz, orkestra sağlam mı, şarkılarla armoniler uyum içinde mi? Bu soruların cevabı "evet" olunca, müziğimizle ortalığı kasıp kavururuz.
Bazı sanatçılar konser tamamlanınca kendilerini çok yalnız hissederler, bazıları birden büyük bir boşluğa düştüğünü düşünür. Peki siz konserden sonra kendinizi nasıl hissedersiniz?- Herkes, her zaman benim yapayalnız olduğumu söyler. Boş olduğum iddia edilir. Kısa bir süre önce 200 bin dolar kazandım. Ve de çok mutluyum. Geçimimi sevdiğim işi yaparak sağladığım için de ayrıca mutluyum. Konserden sonra yedi-sekiz bira içince tekrar normale dönüyorum!
Siz bir gecede ünlü olmadınız. Bazıları şöhreti geç yakaladığınızı söylüyor. Bu konuda neler diyeceksiniz?- Her şeyin en iyi şekilde sonuçlandığını düşünüyorum. Tam 12 yıl canımı dişime takarak ölesiye çalıştım, yerden yere savruldum, ama her defasında ayağa kalkmayı başardım. Bu da bana elde ettiklerime şükretmeyi öğretti. 18 yaşındayken dünyanın beni tanımasını istiyordum ama buna hazır değildim. Merdivenin basamaklarını ağır ağır tırmanmam gerekti.
Bu işi başaracağınıza inandığınız dakikayı hatırlıyor musunuz?- Ben bunu başından beri biliyordum.
POLİTİKACI OLSAYDIMn Biraz da ailenizden söz eder misiniz?- Babam başarılı bir otomobil satıcısıydı. Benim koleje gidip meslek sahibi olmamı isterdi. Ben böyle bir şeyi kesinlikle istemiyordum. Babamın eve geldiği zaman aklının işinde olduğunu ve hayattan zevk alamadığını biliyordum. Annem harika bir bir ev kadınıydı. Yani çocukların yemeklerini hazırlayıp bizleri okuldan almak gibi işlerle uğraşırdı. Yaramazlık yaptığımız zamanlarda da bizi sopayla kovalardı.
n Annenizle babanız konserlerinize gelirler mi?
- Annem de babam da zararsız kişilerdir, ama konserlerde insanı doğduğuna pişman ederler! Onlara Michigan’dan ayrılmalarını yasakladım. Böylece konserlerimde olay çıkarmalarını önlemiş oluyorum.
n Sizin Michigan’da bir müzik stüdyonuz varmış. Biraz ondan söz eder misiniz?- Kendimi bildim bileli bir stüdyo sahibi olmayı düşledim. Kimi zaman bir garajı stüdyo olarak kullandım, kimi zaman bir arkadaşın evinin bodrumunda çalıştım. Sonunda, yaklaşık 13 dönümlük bir arazi üzerine rüyalarımın stüdyosunu kurdum. Bu sayede hiç para harcamadan kayıt yapıyoruz. Aynı zamanda ailelerimizle de birlikte olabiliyoruz. Burada yüzme havuzundan bisiklet yollarına kadar her şey var. Bu mesleğin kötü yanı, dostlukları, ilişkileri öldürmesi. Ama bu stüdyo sayesinde ailelerimizden de kopmuyoruz.
n Politikayla ilgileniyor musunuz?
- Politika mı? Biraz... Eğer ABD Başkanı seçilseydim, yemin ederim bu işin üstesinden gelirdim. Başkan seçildikten sonra ilk konuşmamı, havada bir mil yukardan, başkanlık uçağında esrarlı sigara içerek yapardım. İşte benim politikacılığım bu kadar!
ÜÇ ÇOCUĞUMUZ DA İYİ ANLAŞIYORn Bugüne kadar yaptığınız en şaşırtıcı iş neydi?
- Bunu size açıklayamam.
n Konser turnelerinde karşılaştığınız olaylardan bahsedelim o halde...- Londra’da konserler her zaman sakin geçer. Almanya’da ise konserler bir isyan havası içinde yaşanır.
n Siz Almanya’da büyük bir yıldızsınız...- Almanya harika, çünkü orada her zaman beklenmedik şeyleri yapıyorsunuz.
n Gitmek istemediğiniz ülkeler var mı? Örneğin Türkiye, çünkü orada gazetecilerle bazı tatsızlıklar yaşadınız.
- Hayır, Türkiye kesinlikle harika bir ülke... Kötü olan sadece oradaki paparazziler. Eğer bundan sonra Hollywood’a hiç gitmesem, bunu da umursamam.
n Pamela ile evlenince düzenli bir aile hayatınız olacak mı?- Ben hep bir ailem olsun istedim. Benim bir, Pamela’nın da iki oğlu var. İkimiz de bu beraberliğin yürümesini istiyoruz. En azından çocuklar için bu ilişkinin yürümesi gerek.
n Çocuklar iyi anlaşabiliyorlar mı?- Onlara çılgın üçlü diyorum. Üç oğlan birlikte çok iyi vakit geçiriyorlar.
n Başarıyı nasıl tarif edersiniz?
- Eğer yoksul bir adamın bir ailesi varsa, o başarılı ve zengin sayılır. Dostlarınız varsa ve mutluysanız başarıya ulaşmış sayılırsınız.
n Michigan’lı küçük bir çocukken ne olmak isterdiniz?
- Sanırım tek isteğim, babamdan daha çok para kazanabileceğim bir mesleğe sahip olmaktı.
n Kız ve erkek kardeşleriniz neler yapıyorlar?- Ablam oğlumla ve benimle ilgileniyor. Günlük işlerimi yapıyor. Küçük kız kardeşim oyuncu olmak istiyor ve Los Angeles’ta yaşıyor. Erkek kardeşim ise ona satın aldığım evde oturup esrarla kafayı buluyor!
29 TEMMUZ’DA EVLENDİLER
2002 yılında Pamela Anderson’la birlikte Bodrum’a gelen Kid Rock, burada kendilerini görüntülemek isteyen gazetecilerle kavga etmiş ve onlara küfürler yağdırmıştı. Kid Rock, 2004 yılında Türkiye’ye tek başına konser vermek için gelmişti.
Aslında Pamela Anderson ile Kid Rock bir ara yollarını ayırmıştı. Pamela Anderson bir süre hem Kid Rock hem de eski eşi Tommy Lee ile ilişkisini sürdürmüştü. Bu karışıklık ortadan kalkınca, seksi oyuncu ile gerçek adı Robert Ritchie olan Kid Rock 29 Temmuz’da St. Tropez’de düzenlenen sade bir törenle evlendi.
BEBEĞİM UYAN SAVAŞA GİRDİK
- İkiz Kuleler’e saldırı olduğu 11 Eylül sabahı nerede olduğunuzu hatırlıyor musunuz?
- Evet, nişanlımın evinde, yataktaydım. Durum biraz garipti, çünkü Pamela duşa girmeye hazırlanıyordu. O genellikle televizyonu ya da haberleri falan izlemez. Ama her nedense o sabah TV açıktı. Pamela başını sallar gibi yaptı ve dedi ki "Hey bebeğim, uyan. Savaşa girdik!" Ben de tüm dünyada herkesin yaptığı gibi olayı televizyonda izliyordum.
- Bu olay sizi ve hayatınızı değiştirdi mi? Pek çok kişi o günden sonra değiştiğini iddia ediyor.- Bilmiyorum. Ailem bana vatanımı sevmeyi öğretti. İyisiyle kötüsüyle vatan her zaman sevilmeli.