Ezgi BAŞARAN
Oluşturulma Tarihi: Nisan 14, 2007 00:00
Uzun sakallı meditasyon gurusu Maharishi Maheshi Yogi’yi ilk kez Beatles’la tanımıştık. Onun Transandantal Meditasyon (TM) yöntemini uyguladıklarını ve ömürlerinin bunu bilmeden geçen her günü için pişmanlık duyduklarını söylüyorlardı.
Son 39 yılda dünyanın her yerinde TM merkezleri açıldı, 4 milyondan fazla insan bu meditasyon yöntemini öğrendi. 1987’de kurulan ABD’nin Iowa eyaletindeki Maharishi Aydınlanma Çağı İlköğretim Okulu’nda öğrenciler sabah ve akşam TM yapıyor. Okulun müdürü Ashley Deans ise dünyayı dolaşıp bu yöntemi anlatıyor. Geçtiğimiz günlerde de bir konferans için İstanbul’daydı.
Üniversitede uzay fiziği okurken birden Transandantal Meditasyon öğretmeni olmaya karar verdiniz. Ne oldu?- 1973 yılıydı, bir arkadaşım TM’ye başlayınca ben de TM’nin merkezine gidip meditasyonla ilgili bilimsel araştırmaları inceledim. Yöntemi uygulamaya başladığımda, aynı bu araştırmaların söylediği gibi kendimi çok daha ayık, farkında, zeki ve huzurlu hissediyordum. Meditasyon ve beyin dalgaları üzerine kendi bilimsel çalışmalarımı yapmaya başladım. 1983’te Maharishi Üniversitesi’nde fizik öğretmeni oldum, sonra da Maharishi Aydınlanma İlköğretim Okulu’nun müdürü.
Bu seçiminizde Maharishi Maheshi Yogi’nin etkisi oldu mu?- Evet. Onunla 1975’te tanıştım. Yogi’nin söylediği bir söz çok önemliydi: Bilimin ilerlemesi için bilginin çoğalması ve gelişmesi kadar bilgiyi edinecek kişinin de algılama sisteminin gelişmesi gerekir.
Batılı eğitim sistemi bilgiyi edinecek kişiyle değil bilgiyle mi ilgileniyor diyorsunuz?
- Kesinlikle, o yüzden başarısız oluyor. Fizik bugün şunu söylüyor: Bütün moleküllerin ve atomların en temeline indiğinizde birleşik bir alan bulunur. Evrendeki bütün bilgiler bu alanda saklıdır. TM’ye göre de insan beyni meditasyon halindeyken bu birleşik alana girebilir.
Aslında dünyadaki bütün bilgiler bizim zihnimizin derinliklerinde saklı mı yani?
- Aynen öyle. Herhangi bir ilkokula gidin, çocukların ne kadar meraklı ve bilgiye aç olduğunu göreceksiniz. 16 yaşlarında bir çocukta ise bu açlık geçer. Aradaki 10 yıl içinde eğitim sistemi bu öğrenme açlığını köreltir. Bugünün eğitim sisteminin en büyük trajedisi çocuklara başkalarının fosilleşmiş düşüncelerini öğretmeye çalışması. Bu nedenle modern eğitimin insan beynine zarar verdiğini bile söyleyebilirsiniz.
Yazdığınız kitapta okulu tarif ederken "Dolaplarda kilit yoktur, çocuklar mutludur, okul tatile girdiğinde üzülürler" diyorsunuz. Nedir bu, ütopya mı, rüya mı?
- Okulumuzu ziyaret edenler inanamıyor ve "Burası dünyanın en iyi saklanan sırrı herhalde" diyorlar. Ama artık bu bir sır olmamalı, çünkü bizim Maharishi okulunda başardığımızı dünyanın bütün okullarında başarabilirsiniz.
Ne yapıyor çocuklar, durmadan meditasyon yapıp zihinlerinde saklı bilgiye mi ulaşmaya çalışıyorlar?
- Hayır, biz normal ABD müfredatını uyguluyoruz. Tek farkımız güne başlarken ve bitirirken 15’er dakika TM meditasyonu yapmak. Öğrenciler uyumlu ve mutlu oluyor, çünkü beyinleri meditasyon sayesinde bir harmoni içinde çalışıyor. Daha iyi planlama gücü, enerji, uyanıklık, ilkel güdülerine hakimiyet, gelişmiş mantık ve ahlaki anlayış olduğunu görüyoruz.
Peki sizin okulunuzdaki öğrencilerin diğer öğrencilerden daha başarılı ve mutlu olduğunu kanıtlayacak bilimsel kanıtınız var mı?- Elbette. Hayatımda hiç öğrenciler arasındaki bir kavgayı bastırmak zorunda kalmadım. Birbirlerini ezmezler ve kırmazlar. Akademik olarak da çok üstünler. Üniversite sınavlarında hep yüzde birin içindeler. Yüzde 95’i üniversiteye gider. ABD’nin ünlü liseler arası yaratıcı problem çözme yarışmalarında üç kez dünya şampiyonu olduk. Sportif ve entelektüel müsabakalarda da.
Siz acaba biraz özel öğrencileri mi seçiyorsunuz baştan?
- Hayır, biz özel öğrencileri seçmiyoruz. Örneğin, vandalist olduğu için okulundan atılan bir çocuğu bizim okula kabul ettim. Bu öğrencim hiçbir disiplin sorunu yaratmadığı gibi sonunda Stanford Üniversitesi’ne tam burslu olarak kabul edildi. TM yöntemini hapishanelerde de uyguluyoruz. Şiddet seviyesi neredeyse sıfıra iniyor.
DİN VEYA TARİKAT DEĞİLİZ
Öğrencilerinize de uyguladığınız TM sidhi yöntemi nedir?
- TM’nin en ileri aşamasıdır ve en güçlü bilinç teknolojisidir. Zihnin en derinine, düşüncenin temeline yavaş yavaş inmenizi sağlayan bir yöntem bu. En derine indiğinizde evrenden iyilik dileyebilirsiniz ve gerçekleşir.
Peki mesela istediğimiz kişiyi cumhurbaşkanı seçtirebilir miyiz?
- Evrenden böyle bir şey isteyemezsiniz. Çünkü zaten bilincin o derinliğine eriştiğinizde cumhurbaşkanının kim olduğunun bir önemi olmadığını görürsünüz, bununla ilgilenmezsiniz.
Bu yöntem grup halinde uygulandığında daha mı etkili?
- Elbette ama sayı önemli. Aynı sesi çıkaran üç hoparlör düşünün. Eğer bu hoparlörleri birbirinden uzak üç farklı yere yerleştirirseniz sesin yoğunluğu üçtür. Yan yana getirdiğinizde ise üçün karesi yani dokuzdur. Araştırmalar gösteriyor ki, bir toplumun yüzde biri tek başına meditasyon yapıyorsa o toplumun stres seviyesinde ölçülebilir bir azalma görülür. Sigara ve alkol tüketimi azalır, suç oranı düşer, boşanmalar azalır vs. Türkiye’de buna ulaşmak için 750 bin kişinin meditasyon yapması lazım ki, bu pek mümkün değil. Ama sidhi yöntemi bu sayıyı çok azaltıyor, çünkü yüzde birin kare kökünü alıyoruz. Yani Türkiye için yaklaşık 850 kişinin sidhi yöntemini uygulaması stresi azaltacaktır.
Siz ABD’de bu yöntemi uygulasanız belki Irak’takilere de yarar!
- Zaten buna çalışıyoruz. Geçtiğimiz aylarda Howard and Alice Settle Vakfı’ndan TM’ye 14 milyon dolarlık büyük bir bağış aldık. TM yogilerini Iowa’ya toplayabildik. 1700 kişi her gün sabah ve akşam sidhi yöntemini uyguluyor. Bu sayı ABD’nin genelini etkilemek için gereken sayı, yani 300 milyonun yüzde birinin karesi. Bush’un güvenilirliği azaldı, Rumsfeld gitti, Senato’da Demokratlar kazandı... Hepsi bundan sonra oldu.
Haber kanalları şöyle diyor: "Birkaç ay öncesine kadar düşünülemezdi bile. ABD diplomasiye geri döndü." TM ve sidhi yöntemi son derece bilimseldir, din ya da tarikat değildir. Birkaç insanın toplanıp dua etmesine hiç benzemez. O nedenle bin yıllardır Papa dünya barışı için dua eder ama bir işe yaramaz.