OluÅŸturulma Tarihi: AÄŸustos 03, 2005 00:00
Hürriyet'in cinsellik araştırmasına göre, erkeklerin yüzde 91'i, kadınların yüzde 86'ı AIDS'i biliyor.Araştırmada sorulan           92 sorudan biri de şuydu: ‘Cinsel yolla bulaşak bu hastalıklardan hangilerini biliyorsunuz?’ Verilen cevaplarda, AIDS, erkeklerde yüzde 91, kadınlarda ise yüzde 86 oranındaki bilinirliğiyle birinci sırada yer aldı. En bilinen hastalıklar sıralamasında, ikinci sırada, Hepatit B (Kadın yüzde 89, erkek yüzde 81) vardı. Deneklere AIDS’in bulaşma yolları konusundaki bilgileri de soruldu. Verilen cevaplara göre çoğunluk ‘AIDS, kan yoluyla, cinsel yolla, anneden bebeğe geçer’ gibi doğru bilgilere sahipti. Ancak bunun yanında ‘Sivrisinek, böcek sokmasıyla ya da hastanın kullandığı eşyayla, hatta tokalaşmayla da bulaşabilir’ gibi yanlış fikre sahip olanların sayısı da hiç az değildi...İstatistiklere baktığımızda Türkiye’nin AIDS yaygınlığı açısından şanslı olduğunu görüyoruz...- Bunu biz de tartışıyoruz. Cinsel ilişkide geri çekme yöntemi (erkeğin içeride değil, dışarıda boşalması) sık uygulandığı için bulaşımın daha az olduğunu düşünüyoruz (virüs içeren meni vücuda girmediği için). İstatistiklerdeki rakamların düşük olmasının bir diğer nedeni de yurtdışındaki Türklerin büyük kısmı hastalığı yaşadıkları ülkelerde kapmışlar. Dolasıyla buradaki istatistiklere girmiyorlar. Bir ara hızlı testler vardı. Bunların yanlış sonuç verdiğini düşünüyoruz. Ayrıca bazen insanlar test yaptırmıyor. Ölüyorlar, örneğin ‘kanserden öldü’ deniyor. AIDS’in eğitimi verilir mi? Yöntemler değişiyor mu?- AIDS eğitimi konferansla olmuyor. Geçti o günler. Soyut kavramlar üzerine değil, somut kavramlardan gitmek lazım. Yaptığımız bir projeyle birinci hedefimiz sağlık çalışanlarına eğitim vermek. Bunların içinde hekimler de var. PREZERVATİF KULLANMAYI ÖĞRETMEK İSTEDİK, BAZI MÜDÜRLER DAVA ETTİHekimler tıp fakültelerinde öğrenmiyor mu? - Tıp eğitiminde, AIDS cinsel yolla bulaşan hastalıkların bir parçası. Tıp eğitiminin ‘mini’ bir parçası. Tıp fakültelerinden çok donamlı çıkamıyoruz. Hekim mezuniyet sonrası eğitimine de önem vermiyor, kendini beslemiyorsa bilgisi orada kalıyor. Bazı laboratuvarlar, hastaneler HIV pozitiflileri başlarından atıyorlar.AIDS bulaşması açısından riks grupları yeterli önlem alabiliyor mu? - Aslında cinsel yolla bulaşan hastalıklarda cinsellik boyutu olduğu için önlemin ne kadar alındığını bilmiyoruz. Ama prezertavif satışlarına bakıldığında az olduğunu, kullanılsa da hatalı kullanıldığını görüyorsunuz. Prezervatifin nasıl kullanılacağını bilmeyenler var. Biz eğitimlerimizde bunu da gösteriyoruz. Geçmiş yıllarda dernek olarak akran eğitimi yaptık. Lise öğrencilerini cinsel yolla bulaşan hastalıklar, AIDS konusunda eğitmek istedik. Prezervatif kullanmayı öğretmek istedik. Ama bazı okulların müdürleri dava etti. Halbuki cinsellik ve uyuşturucu kullanım yaşının 12-13 yaşına indiği bir ülkede bunu vermezseniz olmaz. Avrupa’daki gibi tuvaletlerde vs. prezervatif alınabilen makineler olmalı. Gençler gidip eczaneden almaya çekiyor. Hürriyet’in araştırması AIDS’in yüksek oranda bilinirliğini ortaya koydu. Sizin gözlemleriniz nedir?- Çok bilindiğine katılmıyorum. AIDS hálá eşcinsel hastalığı sanılıyor. ‘Ben eşcinsel değilsem bana bir şey olmaz’ fikri hálá çok yaygın. Böyle düşünenlerin yüzüne AIDS’le ilgili rakamları vurmak lazım. Hastalığın en yaygın olduğu grup heteroseksüeller. Risk grubundakiler önlemlerini daha erken aldı, daha iyi korunuyor. Mesela hastalığın yayılması önce eşcinseller arasında durdu. Oysa Bu yüzden heteroseksüel grup daha riskli. Önemsemiyor ve önem almıyorlar.AIDS damgalayıcı bir hastalık...- Tamamen eşcinselliği çağrıştırıldığı için damgayıcı. Hepatit B, C daha tehlikeli ve ölümcül hastalıklar halbuki. Üstelik genel popülasyonda görülme sıklıkları daha yüksek. Ancak böyle değerlendirilmiyor. AIDS’in en yaygın olduğu grup heteroseksüellerTNS PİAR’ın Hürriyet için yaptığı Cinsellik Araştırması, sevindirici bir sonucu gösteriyor: Türkiye artık AIDS’i tanıyor. AIDS cinsel yolla bulaşan hastalıklardan en fazla bilineni. Ancak maalesef bilmekle, bunun davranışlara yansıması aynı şey değil. Nitekim AIDS Savaşım Derneği Yönetim Kurulu Üyesi ve Dünya Sağlık Örgütü AIDS Eğitimcisi Prof. Dr. Şükran Şimşek, AIDS’ın çok bilinmesinin hastalıktan korunmada ve hastaları anlamada bilince dönüştüğünü düşünmüyor: ‘Bana bulaşmaz görüşü ve riskli davranışlar zannedildiğinden daha yaygın’ diyor. Anadolu kasabası AIDS’i ondan öğrendi11 yıldır HIV pozitif olan Selahattin Demirer (37) küçük ve muhafazakar bir Anadolu kasabasına, Aksaray’a bağlı Ortaköy’e AIDS’i ve ondan korkmamayı öğretti. Bir süre dışlansa ve tepki görse de mücadele etti ve savaşını kazandı. Ondan bulaşan virüsle hastalanan ilk eşi ve çocuğunu bu hastalıktan kaybettiği halde acısını yüreğine gömdü. Kavgayı bırakmadı. Hastalığını gizlemek yerine açıkça anlattı. Doğru bilgiler vermeye uğraştı. Sosyal hayattan kopmadı. Halen çalışıyor, kahveye gidiyor, eşi, dostu, arkadaşıyla aynı mekanı, kap kaçağı paylaşıyor. İkinci evliliğini de yaptı. ‘HIV ile Yaşamak’ adlı bir kitap da yazan Demirer, dışlanmak değil, sevgi ve şefkata ihtiyaçları olduğunu anlattı. Şimdi emekli olan Demirer, tedavisini aksatmaması ve inancını korumasıyla viral yükünü de sıfırladı. Hekimler de eğitilecekAIDS Savaşım Derneği’nin AB destekli iki yıllık projesiyle İstanbul’daki 19 kamu ve özel hastanenin sağlık çalışanlarına AIDS ile ilgili eğitim verilecek. Proje sonunda ilk hedef HIV/AIDS ve diğer cinsel yolla bulaşan hastalıkları bulunan hastalara karşı ayrımcı ve önyargılı davranışların ortadan kaldırılması. Sağlık personelinin bilgi ve tutumunun iyileştirilmesi, duyarlılığın artırılarak hasta hakları ve tıbbi ilkelere uygun hizmet sunulması, kişilerin riskli davranışlardan uzaklaşması, erken tanı ve tedavi hizmetlerine ulaşım şansının artması, hasta hakkı ihlalleriyle ilgili birimlerin işler hale getirilmesi de amaçlanıyor. Proje kapsamında eğitim kitapları hazırlandı. İki yıl sürecek ve 3-7 günden oluşan eğitim çalışmaları, İstanbul’da ayrıca birinci basamak sağlık hizmeti veren 32 sağlık grup başkanlığında hizmet veren personele de uygulanak. NEJAT ÜNLÜ(Pozitif Yaşam Derneği Başkanı)Biliniyor ama fantastik bir hikaye gibi dinleniyor Kişisel görüşüme göre eşçinsel hastalığı olarak tanıtıldığı için dikkati çekti. Bu toplum enteresan bir toplum. Eşçinsel konusu olunca herkesin kulakları biraz dikiliyor. Ama aslında nasıl bir bulaştığı, hastalığın özellikleriyle çok fazla ilgilenmiyor. AIDS biliniyor ama fantastik bir hikaye gibi dinleniyor. AIDS’in kendisine bulaşmayacağını düşünüyor. Bilgileri tutuma, davranışa dönüşmüyor. Hatta travestiler, hayat kadınları HIV poziti olduklarını söylediklerinde ‘Atın ölümü arpadan olsun’ tepkisiyle karşılaşıyorlar. Eşçinsellerin çoğu korunuyor. En azından ilk ilişkilerinde. Ama ilişki uzun süreli olunca korunmaktan vazgeçiyorlar. Kadın eşçinseller neden kapacağız diye düşünüyorlar. Halbuki herkesin riski var. Kondom en basit korunma yöntemi. Ancak haz alınmadığı düşüncesiyle kullanımı yaygın değil.PROF. DR. SEMRA ÇALANGU (Anadolu Sağlık Merkezi İç Hastalıklar ve Enfeksiyon Servisi)Hiç duymayana rastlamadım Klinik deneyimlerime dayanarak söyleyebilirim ki karşımıza gelenler en azından isim olarak hastalığı duymuş oluyorlar. Daha önce duymamıştım diyen hastaya hiç rastlamadım. Hatta hastalığın etkeni HIV virüsünü bile biliyorlar. Özellikle eğitim ve bilgi düzeyi bilgisayar ve internet kullanmaya yetiyorsa, daha bize gelmeden hastalığı öğreniyorlar. Tabii ki bunların yanıda hastalıkla ilgili hiç bilgisi olmayanlar da var. Tuvaleti ayırma mıyım, ayrı mı
yemek yemeliyim, sivrisinekten bulaÅŸmaz mı diye soranlar da. Önemli bir hastalık olduÄŸunun farkında olmayanlara da rastlıyoruz. Kan yoluyla bulaÅŸma çok azaldı. Kan bankaları testleri yapıyor. Kadınlar manikür, pedikür de dikkatli davranıyor. Prezervatifin AIDS ve baÅŸka hastalıklardan koruduÄŸu hemen herkes tarafından biliniyor. Ancak takılması ve doÄŸru kullanımda zincir kırılıyor. Özellikle eski doÄŸu blokundan gelen kadınlar bu bakımdan büyük risk yaratıyorlar. Prezervatif konusunda ısrarlı deÄŸiller. Onlar için önemli olan para kazanmak. Yurtdışındaki hayat kadınları daha bilinçli. Prezervatifi ÅŸart koÅŸuyorlar. Türkiye’deki AIDS’li sayısı az gibi görülüyor. Bu yüzden ÅŸanslıyız. Ama öte yandan bu bilinçlenmemizi zorlaÅŸtırıyor. Aysbergin suda kalan bölümünü görmüyoruz. Büyük mü, küçük mü? Bu biraz da hastalığın korkutucu özelliÄŸinin geri plana atılmasını, bilinçlendirmenin zorlaÅŸmasını beraberinde getiriyor. Â
button