Turkish FameSamatya’da

Güncelleme Tarihi:

Turkish FameSamatya’da
Oluşturulma Tarihi: Kasım 26, 2006 00:00

Bilişim Fuarı’nda dans ettiler, Redbull Skate Show’da sahneye çıktılar, Miller Music Factory’den davet aldılar, yaz boyunca Puma’nın organizasyonlarında İstanbul’da İstiklal Caddesi’ne enerji pompaladılar.

Takım 34’ün gösterilerini binlerce kişi izliyor. Sadece Türkiye’de değil, yurtdışında hayranları var. Kurucuları bir grup break dansçı. Kendi paralarıyla İstanbul’un Samatya semtinde stüdyo açtılar, Türkiye’nin her yerinden gelen dansçıları ağırlıyorlar. Burası hem antrenman salonu, hem okul. Kendinizi Fame dizisinde gibi hissediyorsunuz; sadece dans konuşuluyor, dans izleniyor, dans ediliyor. Ama ne dans!

Bir grup sokak dansçısı kendi paralarıyla depo kiralayıp İstanbul’un Samatya semtinde dans stüdyosu kurdu. Kısa sürede Türkiye’deki bütün break dansçıların dergahı haline gelen stüdyoda 7 gün 24 saat faaliyet var. Trabzon, Kayseri, Bursa, İzmir, Ankara gibi şehir dışından misafir gelen dansçılar bir kıraathanenin alt katındaki bu stüdyoda yatırılıyor. Bakımını, temizliğini kendileri yapıyorlar. Esnafla araları iyi, gürültüden rahatsız olan yok. Masraflar mı? Kurdukları dans ekipleri basket maçlarında, konserlerde, önemli organizasyonlarda şov yapıyor, buradan kazanılan parayla stüdyo döndürülüyor.

Stüdyo mütevazı olsa da ayda bin YTL yiyor. Eski bir depo. Mutfağı, banyosu, bir de 100 metrekare dans salonu var. Samatya’da eski İstanbul Birahanesi’nden sağa dönünce Genç Osman Kıraathanesi’nin alt katında. İçeride yaşları 18-23 arasında değişen 20 kadar delikanlı çalışıyor. Samatya’nın gençleri azınlıkta, çoğu Bakırköy, Kadıköy, Beyoğlu, Zeytinburnu gibi semtlerden. Hatta bu akşam Ankara’dan iki de misafir var.

Etraf pırıl pırıl. Yerler kareli dans muşambası kaplı, kendilerinin boyadığı duvarlarda etkinlik afişleri, boy aynaları, dansla ilgili tablolar asılı. Girişte, ayakkabıların çıkarılıp dans ayakkabılarının giyildiği yerde, bir bar var. Raflarında içki yerine ödül, plaket ve teşekkür belgeleri duruyor. İçeride sadece bir-iki kişi sigara içiyor, duman yok. Etrafa büyük, pofuduk yer minderlerinden dağıtılmış. En arka tarafta oturma grubu var. Televizyon ve DVD player buraya kurulu.

Minderlerin üzerine kurulup, televizyondaki dansları izliyor, tartışıyor, puan veriyorlar. Birbirlerini eleştirip şakalaşıyorlar. Sonra birden gaza geliniyor, sırayla çıkıp figürleri yapıyorlar. Sıradan gözün farkını ayırt edemeyeceği figürlerin bazısı büyük alkış alıyor, bazısına tepki: "Yuh!"

Stüdyonun efsane adamı Joker sık sık çevreye müdahale ediyor. Müziği baştan çaldırıyor, hareketi yapanı "Bunu neden kamera karşısında yapamıyorsun" diye azarlıyor. Talimatları hürmetle yerine getiriliyor. Ne de olsa o, buranın beyni, ruhu, her şeyi. Fightclub’daki Tyler Durden (Brad Pitt) gibi bir karakter. "Biz dansa başladığımızda böyle imkanlar yoktu, şimdi başlayanları bir adım önden başlatıyoruz" diyor.

Dansçıların gelecekle ilgili farklı hayalleri var. Kimi pilot olmak istiyor, kimi bir gün Almanya’daki dünya şampiyonasına katılmak. Enerjilerini olumlu yönde kullandıkları için, uysal, neşeli ve sağlıklı görünüyorlar. Spor giyiniyorlar, bere ve kolye takıyorlar. Çevreleri geniş, kolay iletişim kuruyorlar, semtlerinde çok popülerler. Katıldıkları her şovdan sonra kendilerine hayran kızlara, yenilerini katıyorlar.

İZLE, YAP, TEKRAR İZLE

B-boy’ların dergahı 7 gün 24 saat açık. Televizyon da! Ama sadece dans görüntüleri izleniyor. Aynı DVD’leri saatlerce başa sarıp, tekrar izliyorlar. Bunlar ya yabancı dans DVD’leri ya da yarışma ve şovlardan kendi görüntüleri. Bakıyor, tartışıyor, ara verip o pistte o figürleri yapıyor sonra tekrar izlemeye koyuluyorlar.

FIGHT CLUB GİBİ

Haberleşme yöntemleri Dövüş Kulübü’ndeki gibi. Bir battle-kapışma organizasyonu yapılacağı zaman Türkiye’nin her yerindeki B-boy’lara (breakdansçılara) iki ay öncesinden mail yollanıyor. Adaylar görüntü ve bilgi gönderiyor. Bu verilerin ışığında eşleştirmeler yapılıyor. Battle’lar genelde gündüz yapılıyor, 8-10 saat sürüyor. Bugüne kadar yapılmış en önemli battle’lar Buluşma I, II, III serisi. Sonuncuya bin 400 kişi katıldı. Almanya, Fransa ve İsviçre’den yarışmacı geldi. Dördüncü buluşma mart ayında. Katılımcıların 2 bini geçmesini bekliyorlar. Türkiye’de 3 bin aktif dansçı olduğu tahmin ediliyor. 6-7 bin kadar da takipçi var. Çoğunluk erkek, kızların sayısı 100 civarında. İstanbullu B-boy’lar genelde Taksim’deki Riddım’a takılıyorlar. Yurtdışından www.style2ouf.com, yurtiçinden www.bboymerkezi.com sitesini takip ediyorlar. Bboymerkezi’ni Bursalılar kurdu. Takım 34’ün sitesi www.breakistan.com yenileniyor.

TAKIM 34’ÜN TYLER DURDEN’I

Joker, Takım 34’ün Tyler Durden’ı. Türkiye’deki bütün B-boy’lar onu tanıyor. Bütün organizasyonlar onun elinden çıkma. Nereye gidileceğine, hangi etkinliğe katılacaklarına, ne yapılmayacağına o karar veriyor. 13 yıldır dansçı. Hálá günde iki saat antrenman yapıyor. Bir grafik tasarım ofisinde çalışıyor. Ailesiyle yaşıyor. Babasının dans konusundaki ilk tepkisi klasik Türk aile reisi gibi olmuş: "Oğlum, kendine sigortalı bir iş bulsana." Fakat, şimdi TV’deki yarışmaları takip ediyorlar.

HER ŞEY AVEA REKLAMIYLA BAŞLADI

Takım 34, 1996’da Joker (Murat Demirhan, 27) ve üç arkadaşınca kuruldu. Artık ikisi dans etmiyor. Bakırköy’de bir banka önünde dans ediyorlardı. Nedeni parlak ve kaygan taşlarla döşenmiş olması. Bu nedenle, sokakta dans etmeye "bankaönü" diyorlar. Arada fırsat oldukça body-building salonlarında çalışıyorlardı. Burada tanıştıkları abiler sayesinde o zaman meşhur olan 54 (Etiler), Joyport (Mecidiyeköy), Andromeda (Taksim), Paladium (Bakırköy) gibi mekanlara girdiler. Her kulübün kendi dansçı kadrosu vardı. O yüzden işe, sonradan kapışıp yenecekleri kulüp dansçılarından figür çalarak başladılar. Kapışmalar sırasında adları duyuldu. İzmir, Ankara, Bursa, Kayseri, Trabzon gibi şehirlerden battle davetleri geldi. Her gittikleri yerden çevreleri genişlemiş ve biraz daha meşhur döndüler. İki yıl sonra konserlerde, basket maçlarında gösterilere çıkmaya başlamışlardı. Ama asıl sıçrama tahtası Avea’nın 2002’de çektiği danslı TV reklamıyla oldu. Film tam da Joker’in tasarladığı gibiydi. Bir minibüs dolusu dansçı grafiti yapıyor, dans ediyor ve minibüse atlayıp uzaklaşıyordu. Yedi bölüm çekilen filmin etkisi büyük oldu, ilk kez breakdance’ten para kazanılabileceği görüldü.

YAKIŞIKLI AMA FAZLA DUYGUSAL

İlker Şahinbaş (20) takımın en yakışıklısı ve popüleri. İstanbul, Gaziosmanpaşa çocuğu. Ailesiyle yaşıyor. Pilotluk eğitimi alıyor. Altı yıldır dansçı. Kenan Doğulu, İstanbul Attack ve Tarkan’ın kliplerinde oynadı, konser, şovlarına çıktı. Beresini son beş yılda sadece uyurken çıkardı. Bakmayın cool göründüğüne aslında zırıl zırıl duygusal bir tip. "Kafan ne kadar bozuk olursa olsun dans ederken her şeyi unutuyorsun" diyor.

ANKARA’DAN MİSAFİR GELDİ

Ozan Karabağ (19) yorgunluktan bayılana kadar çalışacak, tartışacak, kapışacak, gece burada misafir edilip Ankara’ya dönecek. Üniversiteye hazırlanıyor. Üç buçuk yıldır günde 8-10 saat çalışıyor. Ankara’da Pozitif adlı bir dans stüdyosunda işitme engellilere ücretsiz dans öğretiyor. Takım 34’ün TGRT kanalındaki yarışmaya gönderdiği dört kişiden biri. En büyük hayali Almanya’da her yıl düzenlenen Battle Of the Year’a (Yılın Kapışması) katılmak.

B-BOY’UN DVD ÇANTASI

1. Honey ve You Got Served filmleri

2. B-boy kültürünü anlatan The Freshest Kids belgeseli

B-BOY’UN TOP 10’U

1. Babe Ruth - The Mexican

2. The Incredible Bongo Band - Apache

3. Jimmy Castor Bunch - It’s Just Begun

4. Jackson Five - The Life Of The Party

5. Coke Escovedo - I Wouldnt Change A Thing

6. Electric Indian - Rain dance

7. James Brown - Give It Up Or Turn it Loose

8. Manu Dibango - African Battle

9. JJ Johnson - Across 110th Street

10. Dennis coffey - Theme From Black Belt Jones

EN ÖNEMLİ B-BOY ORGANİZASYONLARI

1-Battle of The Year

2-Freestyle Session

3-Redbull BC ONE

4-Redbull Beat Battle

5-UK Bboy Championship
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!