Türkçe rap, Cartel’in çıkışıyla gerici kulvara girdi
Güncelleme Tarihi:
Suat KAVUKLUOĞLU
Oluşturulma Tarihi: Ekim 28, 2006 00:00
Barikat Grubu’yla ve solo yapıtlarıyla tanınan rap’çi Jöntürk, son albümü Şaman’da Leman Sam, Akrep Nalan, Pınar Aylin, Yeşim Erçetin, Cemali, Nejat Yavaşoğulları gibi müziğin farklı seslerini, bir de yazarı, Cezmi Ersöz’ü bir araya getirdi: "Bu şarkılar farklı bir vokalle renklenmek, hayat bulmak istiyordu; aksi takdirde tuzsuz bir yemek gibi yavan kalacaklardı." Albüm, Atlantis Müzik etiketiyle raflarda.
Şamanizm’e, kendimi bildim bileli büyük bir ilgi duydum. Alevi oluşum, Şamanizm’in Alevilik inancında halen büyük oranda yaşıyor oluşu, babaannemin de ruhlarla, büyülerle ilgilenen bir şaman oluşuna şahit olmam beni çok etkilemişti. Şamanizm’in tanrı-doğa-insan birliğine, uyumuna dayanması bu albümüme Şaman adını vermemde etkili oldu. Albüm kapağında, bugün Aleviliğin dini töreni olarak bilinen ama gerçekte eski bir Şamanizm ayininin günümüze kadar gelen ritüeli olan semah fotoğrafını da bu yüzden kullandım.
Daha önce yaptığımız bir röportajda, Ceza için "Rap müziği popülerleştiriyor ve anlamından uzaklaştırıyor" demiştiniz. Bu kadar popüler isimlerle düet yaparak siz de onun gibi davranmıyor musunuz şu anda?
- Hayır! Türkiye’de ilk pop-hip hop düetlerini 2003’te Şahsenem ve Erol Büyükburç ile ben yaptım. Beni o zaman eleştirenler, sonra gidip Burcu Güneş’le, Candan Erçetin’le düet yaptılar, popüler kültüre yamanmak için her türlü taklayı attılar. Benim tavrım, misyonum, hedefim yola çıktığım ilk günden beri ortada; rap müziği daha çağdaş, daha özgür, daha aydın bir dünya için yapıyorum. Amacım popüler olmak olsaydı, tavrımı ve muhalif kimliğimi bir tarafa atardım.
Nelerden şikayetçisiniz bu ülkede en çok?
- Farklı seslere tahammülü olmayan "tek tipçi" toplumsal yapı, yeni açılımların, yeni bir dünya hayalimizin önündeki en büyük engel. Kadına, çocuklara uygulanan ve toplumun tümüne nüfuz eden şiddet; okul, aile kurumlarının bireyi yok sayan beyin yıkayıcı-robotlaştırıcı yapısı; toplumumuzun insanı ve doğayı bu denli acımasızca yok edişi; okumayan, düşünmeyen, araştırmayan, her yıl on binlerce insanını trafik kazalarına, sivillerin kurşunlarına veren bir toplum oluşumuz; akla, bilime, aydınlara, kadınlara, farklı dine inananlara veya inançsızlara duyulan derin düşmanlık...
Türkçe rap müziğin gidişatını nasıl buluyorsunuz?
- Türkçe rap daha ilk günden, yani Cartel’in çıkışıyla gerici bir kulvara girdi. Oysa Amerika’da rap, gericiliğe, ırkçılığa, milliyetçiliğe, yozlaşmış sisteme, devlete, iktidara karşı isyanın sesi olarak doğdu.
Siz kendinizi Türkçe rap piyasası içinde nerede tanımlıyorsunuz?
- Ben, muhalif sözleri ile, Türkçe rap müziği dönüştüren kişiyim. Amerika’da Public Enemy hiphop camiası için ne ifade ediyorsa, Türkiye’de de ben ve grubum Barikat aynı şeyi ifade ediyoruz.![/images/100/0x0/55ea1c94f018fbb8f86bf070]()
Barikat demişken; grubun akıbeti ne olacak? Grup olarak devam edecek misiniz yoksa tamamen bitti mi o proje?
- Barikat’ın devam etmesini istiyorum; ama grup üyelerinin Bursa, Bilecik ve İstanbul’da oturuyor olması işleri zorlaştırıyor. Biraz da yoruldum doğrusu. Ama bir aksilik olmazsa üçüncü albümümüzü yayınlamayı istiyoruz.
Kitaplar da yazıyorsunuz. Yeni bir kitap var mı gündeminizde bu aralar?
-Şu an "Başka Dünyanın Çocukları" adlı kitabımı bitirmeye çalışıyorum. Kısmetse birkaç ay sonra yayınlanmış olur.
SEKS KOKAN BAZI SÖZLERİ SANSÜRLEDİK
1996’da, üniversite yıllarımda bir arkadaşım dinletmişti ilk kez bana Leman Sam’ı. Şaman şarkısı ortaya çıkmaya başlayınca, düet için ilk aklıma gelen kişi o oldu. 1998 yılında verdiğimiz halk konserlerinde Cemali’nin "Yuh Yuh" şarkısını da söylemiştik. Kadife rengi sesleri, dünyaya, insana dair sevgi dolu görüşleri beni ta o yıllarda etkilemişti. Cezmi Ersöz hayranı olduğum bir şair, tanıştığımız için albümde rap söylemesi için ikna etmem zor olmadı. Akrep Nalan çok sevdiğim bir ses. "Sun Avucundaki Karanlığı Bana" adlı şarkıma onun sesinin çok yakışacağını düşündüm. Pınar Aylin, Türk pop müziğinin kilometre taşlarından biri. Onunla seslendirdiğimiz Bırakma Beni albümün en iddialı şarkılarından biri. "Erkeklere etek giydirmek’ gerek diyen ve kendi solo albümünde bir rap denemesi olan Yeşim Erçetin’in bu şarkıya iyi gideceğini düşündüm. Şarkının seks kokan bazı sözleri yüzünden tereddütleri vardı. Kimi sözleri birlikte sansürledik.
ADI ALİŞAN PALİ
"Kendi ismimi kendim seçtim, adım Jöntürk" diyor. Gerçek yaşını kullanmıyor! Yaşı için de, "Cennette insanların hep aynı yaşta kalındığına inanılır. Dünya da cennetin ta kendisi benim için; o yüzden 19’undayım hep" diyor. Aslında 1973, Erzincan doğumlu. 10 yıl Bursa’da, bir yıl Kıbrıs’ta yaşadı. 12 yıldır İstanbul’da. Uludağ Üniversitesi Sosyoloji bölümünü radikal sağcıların saldırıları nedeniyle yarıda bıraktığını söylüyor. Türkçe rap’çilerden İslamic Force, Murat-G ve Sultana’yı beğeniyor.
Daha önce yaptığımız bir röportajda, Ceza için "Rap müziği popülerleştiriyor ve anlamından uzaklaştırıyor" demiştiniz. Bu kadar popüler isimlerle düet yaparak siz de onun gibi davranmıyor musunuz şu anda?
- Hayır! Türkiye’de ilk pop-hip hop düetlerini 2003’te Şahsenem ve Erol Büyükburç ile ben yaptım. Beni o zaman eleştirenler, sonra gidip Burcu Güneş’le, Candan Erçetin’le düet yaptılar, popüler kültüre yamanmak için her türlü taklayı attılar. Benim tavrım, misyonum, hedefim yola çıktığım ilk günden beri ortada; rap müziği daha çağdaş, daha özgür, daha aydın bir dünya için yapıyorum. Amacım popüler olmak olsaydı, tavrımı ve muhalif kimliğimi bir tarafa atardım.
Nelerden şikayetçisiniz bu ülkede en çok?
- Farklı seslere tahammülü olmayan "tek tipçi" toplumsal yapı, yeni açılımların, yeni bir dünya hayalimizin önündeki en büyük engel. Kadına, çocuklara uygulanan ve toplumun tümüne nüfuz eden şiddet; okul, aile kurumlarının bireyi yok sayan beyin yıkayıcı-robotlaştırıcı yapısı; toplumumuzun insanı ve doğayı bu denli acımasızca yok edişi; okumayan, düşünmeyen, araştırmayan, her yıl on binlerce insanını trafik kazalarına, sivillerin kurşunlarına veren bir toplum oluşumuz; akla, bilime, aydınlara, kadınlara, farklı dine inananlara veya inançsızlara duyulan derin düşmanlık...
Türkçe rap müziğin gidişatını nasıl buluyorsunuz?
- Türkçe rap daha ilk günden, yani Cartel’in çıkışıyla gerici bir kulvara girdi. Oysa Amerika’da rap, gericiliğe, ırkçılığa, milliyetçiliğe, yozlaşmış sisteme, devlete, iktidara karşı isyanın sesi olarak doğdu.
Siz kendinizi Türkçe rap piyasası içinde nerede tanımlıyorsunuz?
- Ben, muhalif sözleri ile, Türkçe rap müziği dönüştüren kişiyim. Amerika’da Public Enemy hiphop camiası için ne ifade ediyorsa, Türkiye’de de ben ve grubum Barikat aynı şeyi ifade ediyoruz.
Barikat demişken; grubun akıbeti ne olacak? Grup olarak devam edecek misiniz yoksa tamamen bitti mi o proje?
- Barikat’ın devam etmesini istiyorum; ama grup üyelerinin Bursa, Bilecik ve İstanbul’da oturuyor olması işleri zorlaştırıyor. Biraz da yoruldum doğrusu. Ama bir aksilik olmazsa üçüncü albümümüzü yayınlamayı istiyoruz.
Kitaplar da yazıyorsunuz. Yeni bir kitap var mı gündeminizde bu aralar?
-Şu an "Başka Dünyanın Çocukları" adlı kitabımı bitirmeye çalışıyorum. Kısmetse birkaç ay sonra yayınlanmış olur.
SEKS KOKAN BAZI SÖZLERİ SANSÜRLEDİK
1996’da, üniversite yıllarımda bir arkadaşım dinletmişti ilk kez bana Leman Sam’ı. Şaman şarkısı ortaya çıkmaya başlayınca, düet için ilk aklıma gelen kişi o oldu. 1998 yılında verdiğimiz halk konserlerinde Cemali’nin "Yuh Yuh" şarkısını da söylemiştik. Kadife rengi sesleri, dünyaya, insana dair sevgi dolu görüşleri beni ta o yıllarda etkilemişti. Cezmi Ersöz hayranı olduğum bir şair, tanıştığımız için albümde rap söylemesi için ikna etmem zor olmadı. Akrep Nalan çok sevdiğim bir ses. "Sun Avucundaki Karanlığı Bana" adlı şarkıma onun sesinin çok yakışacağını düşündüm. Pınar Aylin, Türk pop müziğinin kilometre taşlarından biri. Onunla seslendirdiğimiz Bırakma Beni albümün en iddialı şarkılarından biri. "Erkeklere etek giydirmek’ gerek diyen ve kendi solo albümünde bir rap denemesi olan Yeşim Erçetin’in bu şarkıya iyi gideceğini düşündüm. Şarkının seks kokan bazı sözleri yüzünden tereddütleri vardı. Kimi sözleri birlikte sansürledik.
ADI ALİŞAN PALİ
"Kendi ismimi kendim seçtim, adım Jöntürk" diyor. Gerçek yaşını kullanmıyor! Yaşı için de, "Cennette insanların hep aynı yaşta kalındığına inanılır. Dünya da cennetin ta kendisi benim için; o yüzden 19’undayım hep" diyor. Aslında 1973, Erzincan doğumlu. 10 yıl Bursa’da, bir yıl Kıbrıs’ta yaşadı. 12 yıldır İstanbul’da. Uludağ Üniversitesi Sosyoloji bölümünü radikal sağcıların saldırıları nedeniyle yarıda bıraktığını söylüyor. Türkçe rap’çilerden İslamic Force, Murat-G ve Sultana’yı beğeniyor.