Türkan'ın oğlu oldu

Güncelleme Tarihi:

Türkanın oğlu oldu
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 10, 2011 01:00

Ragıp Savaş, “Ya Sonra?” ve “Çınar Ağacı” filmlerinin ardından Türkan Saylan’ın yaşamını anlatan “Türkan” ile beyazperdeye konuk olmaya hazırlanıyor. Ünlü oyuncu filmde Saylan’ın büyük oğlu Çınar’ı canlandırıyor.

Haberin Devamı

Aynı dönemde vizyona giren “Çınar Ağacı” ve “Ya Sonra?” filmlerinde rol aldınız, bu bir oyuncu için riskli değil miydi?
- “Ya Sonra?” filminde canlandırdığım karakter, kadınlara düşkün, çapkın, gününü gün eden bir adamdı. “Çınar Ağacı”ndaki ise onun tam aksine ailesine düşkün, kılıbık, anneci biriydi. İki ters köşe karakteri arka arkaya oynamak ve seyrettirmek, bir oyuncunun ne kadar değişebilir olduğunun göstergesi. Aslında bu roller benim için bir sınavdı. Seyirciden aldığım tepkilere bakılırsa bu sınavı geçtim. Ben iki filmdeki performansımdan da gayet memnunum. Birbirine yakın karakterler olsaydı, asla kabul etmezdim. Çünkü tekrara düşmüş olurdum.

“Ya Sonra?”, Özcan Deniz’in ilk filmiydi. Yönetmenliğe el attığı için Deniz’i eleştirenler oldu. Peki sizin ilk kez yönetmenlik koltuğuna oturacak birinin filminde rol almayı kabul ederken endişeleriniz oldu mu?
- İnsanları sınıflandırmak doğru değil. Tabii ki sinema filmi çekmek kolay bir iş değil ama benim için meslek yoktur, akıl vardır. “Türkücüyse sinema yapamaz” diye bir kural yok. Eğer kendini eğitmiş ve bu işe gerçekten kafayı takıp çalışmışsa, yapabileceğine inandıysa yapar. Ben de ona inanırsam, o projenin içinde olurum.

EŞİMDEN AYRILIRIM ANNEMİ BIRAKMAM

“Çınar Ağacı” filminin çekimleri nasıl geçti?
- Çok keyifli çalıştığımız bir setti. Bursa’daki çekimlerde neredeyse her gün kebap partileri yaptık. Dört gün boyunca da bir huzurevinde çekim yaptık. İşte orada çok üzüldük ve sarsıldık. Aklımıza kendi yaşlılığımız geldi, “Acaba biz de ileride huzurevinde olur muyuz?” diye düşündük. İnsanlar ölenlerin arkasından ağlarlar ya, aslında kendileri için ağlarlar. Huzurevindeyken bunu da hissettik...

Birçok kişi filmi izlerken ağladığını söyledi. “Çınar Ağacı” size neler hissettirdi?
- Ben de izlerken ağladım. Bir oyuncunun rol aldığı filmi izlerken ağlaması çok acayip ama “Çınar Ağacı” gerçekten çok sahici bir film oldu. Annem ve babam vefat etti ama “Acaba yaşasalardı ve filmde yaşananlar benim başıma gelseydi, onları huzurevine gönderme kararı alır mıydım?” diye kendimi sorguladım. Cevabım ise “asla” oldu.

Peki filmdeki gibi eşiniz annenizle yaşamak istemiyorsa?
- Eşimden ayrılmak pahasına da olsa onları asla huzurevine bırakmazdım. Her durumda tercih edeceğim kişi, annem ve babam olur.

50’Lİ YAŞLARIMDA SINGLE ÇIKARACAĞIM

“Neredesin Firuze” filminde şarkı söylemiştiniz. Şarkı söylemeyi çok sevdiğiniz konuşuluyor. Müzikle ilgili çalışmalarınız var mı?
- “Neredesin Firuze” filminden sonra herkes benden müzikal anlamda bir şeyler yapmamı beklemeye başladı. Hatta bu istek Unkapanı’na da sıçradı, albüm yapmam için teklifler geldi. Ama ben seyirci olsam ve filmde şarkı söylerken izlediğim adam altı ay sonra albüm çıkarsa, bir daha o adamı takip etmem. O adam benim için artık yoktur, samimi bulmam çünkü onu. Bu yüzden o zamanlar müzikle ilgili bir çalışma yapmadım. Müzik konusunda da ahkâm kesemem. Benim sadece müziğe ilgim var. Okuldayken arkadaşlarım şan derslerinden nefret ederdi, ben ise fazladan ders alırdım. Opera bölümünün derslerine girer çıkardım. Ama müzikle ilgili çalışmalarımı biraz daha ileriki yaşlarda hayata geçirmeyi istiyorum.

İleriki yaşlardan kastınız ne?
- 50’li yaşlar diyebilirim. O yaşlarda bir single yapmayı isterim. Hiç kimse için olmasa bile kızıma kalır.

Peki tarzı ne olur bu albümün?
- Soul müzik seviyorum. Söyleyeceğim şarkının içinde bir şeyler anlatmam lazım. Asla çakkıdı çakkıdı bir müzik yapmam. Söylediğim şarkının dinleyiciye muhakkak bir şey düşündürmesi lazım. Klibini de kendim çekmek isterim.

FİLM, 19 MAYIS’TA GÖSTERİME GİRECEK

Son olarak Türkan Saylan’ın hayatını konu alan “Türkan” filminde rol aldınız. Bu filmdeki rolünüzden de biraz bahseder misiniz?
- “Türkan”, Türkan Saylan’ın ölmeden önceki son günlerini de anlatıyor. Filmde Ruçhan Çalışkur ve Tardu Flordun ile başrolleri paylaşıyoruz. Ben ve Tardu, Saylan’ın oğulları Çınar ve Çağlayan’ı canlandırıyoruz. Benim oynadığım Çınar, Almanya’da yaşıyor. Doktor. Evli ve 7 yaşında bir oğlu var. Çok kuralcı biri. Annesi hastayken, son zamanlarını dinlenerek geçirmesini istiyor. Onun hastalığına rağmen dernek çalışmalarını sürdürmesine öfkeleniyor.

Film, çok yakında perdede olacak...
- Evet, bir Cumhuriyet kadınının inandığı bir işe kendini nasıl adadığını anlatan bu film için Türkan Saylan’ın ölüm yıldönümü olan 18 Mayıs’ta Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda bir gala yapılacak. Film, 19 Mayıs’ta sinemalarda gösterime girecek.

Haberin Devamı

SİNİR HASTASI OLMAMAK İÇİN TV İZLEMİYORUM

En son “Kirli Beyaz”da rol aldınız, ancak dizi altı bölüm sonra yayından kaldırıldı. Dizinin izlenmemesinin nedenini neye bağlıyorsunuz?
- Dizinin bitmesine çok üzüldük ama bizim işlerimizde her şey senaryoyla var oluyor. Diziyi ne kadar iyi çekmeye çalışırsanız çalışın, senaryo iyi değilse olmuyor. Bizim şanssızlığımız da senaryonun yetersiz oluşuydu.

Sizin televizyonla aranız nasıl?
- Sinir hastası olmamak için üç yıldır televizyon izlemiyorum. Son zamanlarda televizyonun ciddi derecede insan sağlığını bozduğunu düşünüyorum. Televizyonda çok krallar var ama çok da soytarılar var.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!