Türk’ün iştahı akşam açılıyor dört kadından biri diyet yapıyor
Güncelleme Tarihi:
Mesude ERŞAN
Oluşturulma Tarihi: Nisan 23, 2006 00:00
"Türkiye’nin Beslenme Alışkanlıkları" adlı araştırma, her dört kadından birinin son bir yılda en az bir kez diyet yaptığını ortaya koydu. Erkekler kilolarından memnun. Son bir yılda 10 erkekten sadece biri diyete girdi. 13 ilde, 16-64 yaş arasındaki 1218 kadın ve erkekle yüz yüze görüşülerek yapılan araştırmaya göre, en fazla atlanan öğün öğle yemekleri. Akşamları evde tercihimiz zengin sofradan yana. Restoranlarda ise öncelik kebapçılarda.
Yabancı fast-food zincirleri Türkiye’ye 1980’lerde girmeye başladı. Hamburger, patates kızartması, pizza giderek daha fazla öğünleri doldurdu.
1990’larda dondurulmuş ve hazır gıdalar market raflarından, evlere taşındı. Obezite ve yol açtığı sağlık riskleri giderek daha fazla gündeme gelince fast food restoranlar mönülerine salata, balık, diyet sandviç gibi seçenekleri eklediler.
2000’li yıllarda beslenmede doğaya dönüş modası esti. Organik gıdalar yeniden keşfedildi. Derken fonksiyonel gıdalar hayatımıza girmeye başladı... Tüm bu eğilimlerin Türkiye’nin beslenme alışkanlarınını nasıl etkilediğini ölçmek için AC Nielsen şirketi, "Türkiye’nin Beslenme Çantası" araştırmasını yaptı.
SAĞLIK İÇİN DİYET
Araştırma sonuçlarına göre, kadınların yüzde 25’i, erkeklerin ise yüzde 10’u son bir yıl içinde en az bir kere diyet yapmış. Diyet sırasında her çeşit besin maddesini kısıtlı ya da az porsiyonlarda yiyorlar. Tüketicilerin yüzde 78’si daha sağlıklı beslenmek amacıyla, zaman zaman da olsa lezzet alışkanlıklarından vazgeçiyor. Bu dönemlerde en fazla terk edilen ise hamur işleri. Tüketicilerin yüzde 83’ü diyet ürünleri kullanmıyor.
Vitamin, mineral haplarının kullanım oranı yüzde 10, kadınlar arasında daha yaygın. Başlıca kullanım nedeni yorgunluk ve halsizliği önlemek, doktor tavsiyesi, uyku sorunu veya vitamin eksikliğini gidermek.
"Sağlıklı yaşam" kavramını "sağlıklı kalmak ve dengeli beslenmek" şeklinde doğru tanımlayanların oranı yüzde 3. En çok endişe duyulan hastalıkların başında ise kanser ve kalp rahatsızlıkları geliyor.
BESİN DEĞERİ TABLOLARI KOLAY ANLAŞILMIYOR
Tüketicilerin yarısından fazlası, satın aldıkları ürünlerin ambalajındaki besin değerleri tablosunu anlamakta zorluk çekiyor. Buna rağmen tüketicilerin yüzde 21’i alışverişlerinde besin değerleri tablosunu her zaman okuyor.
Yüzde 32’si bu tabloya hiç bakmıyor.
Tüketicilerin en fazla denedikleri ve düzenli kullanmaya başladıkları fonksiyonel ürünler bitki/meyve çayları. Kadınların bu ürünlere olan ilgisi erkeklerden daha fazla.
KIRMIZI ET ÜÇÜNCÜ SIRAYA DÜŞTÜ
Türkiye’de kentte yaşayanların yüzde 51’i günde üç öğün yemek yiyor. En fazla atlanan öğün, öğle yemekleri.
Evde yapılan sabah kahvaltısında peynir ve zeytin, içecek olarak çay, sabah kahvaltısını dışarıda yapanlar arasında ise poğaça, simit ve çay en çok tüketilen besinler.
Öğle ve akşam, en çok sebze yemekleri tercih ediliyor. Tavuktan sonra üçüncü sırada gelen tercih, kırmızı et. Akşam öğünlerinde kırmızı et, öğle yemeklerindekinden daha fazla tercih ediliyor. Sofralarda ana yemeğin yanında çorba, salata veya makarna/pilav aranıyor. Bunlar da özellikle akşam yemeklerinde daha fazla tüketiliyor.
Sağlıklı yemek tercihinden en çok dışarıda yemek yerken vazgeçiyoruz. Özellikle öğle yemeklerinde. Akşam yemeği ve kahvaltıyı çoğunlukla evde yediğimiz için bu öğünleri genellikle sağlıklı gıdaların tüketildiği öğünler olarak görüyoruz.
KADINLAR RESTORANLARDA YİYEREK SOSYALLEŞİYOR
Çalışan 22-44 yaşlarındaki çocuklu ve çocuksuz kadın arasında yapılan bir başka araştırmaya göre, çoğunluk ev dışında yemek yeme alışkanlığından memnun. Kadınlar için dışarıda yemek yemek sadece yoğun temponun getirdiği bir zorunluluk değil, bir sosyalleşme biçimi. Ayrıca şu açılardan fırsat olarak değerlendiriyor:
Rahatlık ve zaman kazanma.
Evde pişirilemeyen yemekleri dışarıda yeme olanağı.
Aile bireyleriyle birbirine bağlanma.
Özel hissetme.
1990’larda dondurulmuş ve hazır gıdalar market raflarından, evlere taşındı. Obezite ve yol açtığı sağlık riskleri giderek daha fazla gündeme gelince fast food restoranlar mönülerine salata, balık, diyet sandviç gibi seçenekleri eklediler.
2000’li yıllarda beslenmede doğaya dönüş modası esti. Organik gıdalar yeniden keşfedildi. Derken fonksiyonel gıdalar hayatımıza girmeye başladı... Tüm bu eğilimlerin Türkiye’nin beslenme alışkanlarınını nasıl etkilediğini ölçmek için AC Nielsen şirketi, "Türkiye’nin Beslenme Çantası" araştırmasını yaptı.
SAĞLIK İÇİN DİYET
Araştırma sonuçlarına göre, kadınların yüzde 25’i, erkeklerin ise yüzde 10’u son bir yıl içinde en az bir kere diyet yapmış. Diyet sırasında her çeşit besin maddesini kısıtlı ya da az porsiyonlarda yiyorlar. Tüketicilerin yüzde 78’si daha sağlıklı beslenmek amacıyla, zaman zaman da olsa lezzet alışkanlıklarından vazgeçiyor. Bu dönemlerde en fazla terk edilen ise hamur işleri. Tüketicilerin yüzde 83’ü diyet ürünleri kullanmıyor.
Vitamin, mineral haplarının kullanım oranı yüzde 10, kadınlar arasında daha yaygın. Başlıca kullanım nedeni yorgunluk ve halsizliği önlemek, doktor tavsiyesi, uyku sorunu veya vitamin eksikliğini gidermek.
"Sağlıklı yaşam" kavramını "sağlıklı kalmak ve dengeli beslenmek" şeklinde doğru tanımlayanların oranı yüzde 3. En çok endişe duyulan hastalıkların başında ise kanser ve kalp rahatsızlıkları geliyor.
BESİN DEĞERİ TABLOLARI KOLAY ANLAŞILMIYOR
Tüketicilerin yarısından fazlası, satın aldıkları ürünlerin ambalajındaki besin değerleri tablosunu anlamakta zorluk çekiyor. Buna rağmen tüketicilerin yüzde 21’i alışverişlerinde besin değerleri tablosunu her zaman okuyor.
Yüzde 32’si bu tabloya hiç bakmıyor.
Tüketicilerin en fazla denedikleri ve düzenli kullanmaya başladıkları fonksiyonel ürünler bitki/meyve çayları. Kadınların bu ürünlere olan ilgisi erkeklerden daha fazla.
KIRMIZI ET ÜÇÜNCÜ SIRAYA DÜŞTÜ
Türkiye’de kentte yaşayanların yüzde 51’i günde üç öğün yemek yiyor. En fazla atlanan öğün, öğle yemekleri.
Evde yapılan sabah kahvaltısında peynir ve zeytin, içecek olarak çay, sabah kahvaltısını dışarıda yapanlar arasında ise poğaça, simit ve çay en çok tüketilen besinler.
Öğle ve akşam, en çok sebze yemekleri tercih ediliyor. Tavuktan sonra üçüncü sırada gelen tercih, kırmızı et. Akşam öğünlerinde kırmızı et, öğle yemeklerindekinden daha fazla tercih ediliyor. Sofralarda ana yemeğin yanında çorba, salata veya makarna/pilav aranıyor. Bunlar da özellikle akşam yemeklerinde daha fazla tüketiliyor.
Sağlıklı yemek tercihinden en çok dışarıda yemek yerken vazgeçiyoruz. Özellikle öğle yemeklerinde. Akşam yemeği ve kahvaltıyı çoğunlukla evde yediğimiz için bu öğünleri genellikle sağlıklı gıdaların tüketildiği öğünler olarak görüyoruz.
KADINLAR RESTORANLARDA YİYEREK SOSYALLEŞİYOR
Çalışan 22-44 yaşlarındaki çocuklu ve çocuksuz kadın arasında yapılan bir başka araştırmaya göre, çoğunluk ev dışında yemek yeme alışkanlığından memnun. Kadınlar için dışarıda yemek yemek sadece yoğun temponun getirdiği bir zorunluluk değil, bir sosyalleşme biçimi. Ayrıca şu açılardan fırsat olarak değerlendiriyor:
Rahatlık ve zaman kazanma.
Evde pişirilemeyen yemekleri dışarıda yeme olanağı.
Aile bireyleriyle birbirine bağlanma.
Özel hissetme.