Güncelleme Tarihi:
Ahmet Necdet SEZER:
Alt kimlikler zenginliktir özel yaşamda kalmalıdır
TÜRK ulusu kavramı bir üst kimlik olarak kullanılmıştır. Ülke ve ulus yönünden bölünmez bütünlüğü vazgeçilmez gören tekil devlet, özel yaşamda kalmak koşuluyla alt kimlikleri benimser. Çünkü, farklı alt kimlikler toplumun zenginliğidir. TC’ye vatandaşlık bağıyla bağlı olan herkes için, etnik köken, dil, din ve mezhep gibi ayrımcılığı reddeden, birleştirici ve bütünleştirici bir anlayışı içerir. Anayasamızda benimsenen ulusçuluk da, etnik köken, dil, din, mezhep gibi benzerliklere değil; yazgı, kıvanç, tasa ve ülkü ortaklığına ve birlikte yaşama isteğine dayanan ulusçuluk anlayışıdır. Avrupa Birliği üyelik sürecinin olumlu biçimde sonuçlanması için Türkiye üzerine düşeni yapmıştır. Adım atma sırası artık Avrupalı ortaklarımızdadır. Türk Ulusu’nun haklı beklentisi, 17 Aralık 2004’de, müzakerelerin 2005 yılının ilk aylarında başlanması kararı alınması, ek koşul getirilmemesi ve ayrımcılık yapılmamasıdır. Yaptıklarımız, başaracaklarımızın güvencesi olmalıdır.
Hilmi ÖZKÖK:
Anadolu etnik kaynaşmanın ayrışmayı yendiği yerdir
ATATÜRK, Cumhuriyetin temeline ‘laik devlet yapısını’ yerleştirerek, toplumsal gelişimin önünde engel olan ve topluma bir kabus gibi çöken; bağnazlığa, cehalete ve dinin siyasete alet edilmesine son vermek istemiştir. Atatürk ‘Ne mutlu Türk’üm diyene’ söylemiyle TC’yi; dini ve etnik farklılıkları bütünleştiren bir üst kimlik temeli üzerine oturtmuştur. Bu anlayışla Türk Ulusu müşterek Türk kültürünü oluşturmada önemli mesafeler katetmiştir. ‘Halayı çeken, demiri döven, Nasrettin Hoca’yı seven’ ulusun kesimleri değil, ulusun bütünü olmuştur. Anadolu, etnik kaynaşmanın etnik ayrışmayı yendiği bir yer haline gelmiştir. Atatürk’ün başlattığı bu süreç Türk ulusu için henüz tamamlanmamıştır. Modern TC’yi kuran ve değişimini gerçekleştiren kadroların çekirdeğini oluşturan askerler, önümüzdeki süreçte çağdaş medeniyetler seviyesine ulaşmada ve Türkiye’nin çağdaş ülkeler arasındaki yerini almasında da aynı rolü üstlenecektir.
Deniz BAYKAL:
Yapay azınlık yaratma niyetleri sonuç vermez
CUMHURİYET’in 81. yılında, Lozan ile çizilmiş sınırların tartışmaya açılması, ‘laiklik olmasa da demokrasi olur’ aldatmacası ve yapay azınlıklar yaratma niyetleri hiçbir zaman sonuç vermeyecek talihsiz girişimlerdir. Türkiye, geriye dönüşe olanak vermeyecek devrimci değişimi 81 yıl önce cumhuriyeti ilan ederek gerçekleştirmiştir.