Türk şairi sevişmeyi değil acı çekmeyi seviyor
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 13, 2008 00:00
İlham perisi "Elma dersem çık armut dersem git" formülüyle mi hareket ediyor bilemem ama şiirin çok özel bir yetenek olduğundan eminim.
Şair değilim, bu konularda fazla ahkam kesmek istemem, ama gerçek şair Ataol Behramoğlu’nun kendi hazırladığı "Uçur Diye Ey Aşk..." adlı şiir antolojisi üzerine söyledikleri, bizim şairlerin sevme ve sevişmeyi anlatma kapasitesi üzerine düşünmeme neden oldu.
Epsilon Yayınevi’nin hazırladığı bu kitap, bir antoloji. Parantez içindeki alt başlığı da "Türk ve Dünya Edebiyatından Tematik Aşk Şiirleri Seçkisi". Antolojiyi daha önce görmüş ve şöyle bir göz atmıştım.
Geçen pazar CNN Türk kanalındaki Karalama Defteri programında eleştirmen Doğan Hızlan’ın konuğu olan Ataol Behramoğlu, antolojiyi hazırlarken ne kadar zorlandığını anlatınca, tekrar kitaba döndüm. Behramoğlu, çağdaş Türk şairlerinin sevişmeyi anlatan şiirlerinin azlığından şikayet ediyordu çünkü. Halk Edebiyatı ve Divan Edebiyatı’nda asla utanılmadan her türlü aşkın anlatıldığını vurguluyordu üstelik.
EN ÇOK AYRILIĞI YAZMAYI SEVİYORLAR
Bu merakla kitabı tekrar inceledim. Behramoğlu bir aşkın bütün evrelerini şairlerin şiirleriyle nasıl anlattığını gösteren bir antoloji hazırlamış. Şiirlerle başlayan ve şiirlerle biten bir aşk hikayesi. Kitabın bölümleri şöyle: Sezişler, Ürperişler, Buluşmalar, Sevişmeler, Ayrılışlar-Yitirişler, Özleyişler-Anımsayışlar.
Bir kızı ya da erkeği uzaktan hislenmeyle başlayıp, tanışıp sevişmeyle, oradan da ayrılık ve özlemlerle sona eren aşk serüveninin her aşamasını anlatan şiirleri seçmiş Behramoğlu. Sadece Türk edebiyatından değil, dünya edebiyatının ünlü isimlerinin de şiirleri var.
Gelin size hangi bölümün kaç sayfa olduğunu söyleyeyim: Sezişler 23, Ürperişler 39, Buluşmalar 22, Sevişmeler 35, Ayrılışlar-yitirişler 44, Özleyişler-Anımsayışlar da 66 sayfa.
Yani aşkın sevişmeye kadarki bölümüne ayrılan şiirler 84 sayfa, sevişme kısmı 35 sayfa ve sonrası tam 110 sayfa sürüyor.
UTANMAYAN ŞAİRLER
"Hüzün ki en çok yakışandır bize" diyen Hilmi Yavuz’un tespitini de doğrulamıyor mu bu sonuç? Yani aşk öncesi platonikliği seviyoruz, flört de hoşumuza gidiyor ama aşkın en çok etkilendiğimiz etabı bitişi ve bize bıraktığı gönül yarası. Şairlerimiz de acı çekmeyi sevişmeye tercih ediyor demek ki...
Son olarak, aşkın erotizmini şiirleştirmekten, sevişmenin coşkusuna kapılmaktan gocunmayan ve bunu anlatmaktan utanmayan şairlerimizin adını sıralayayım: Başta tabii ki Nazım Hikmet ve ardından gelenler Faruk Nafiz Çamlıbel, Sait Faik, Metin Eloğlu, İlhan Berk, Cemal Süreya, Turgut Uyar, Can Yücel, Özdemir İnce, Ataol Behramoğlu ve Enver Ercan.
EN GÜZEL SEVİŞME ŞİİRİ
Özdemir Asaf’tan ilhamla, "Bütün şairler aynı hızla nasıl seviştiğini anlatıyordu /Birinciliği Cemal Süreya’ya verdiler" deyip en güzel sevişme şiirini ondan alayım:
"Kırmızı bir kuştur soluğum/ Kumral göklerinde saçlarının/ Seni kucağıma alıyorum/ Tarifsiz uzuyor bacakların
Kırmızı bir at oluyor soluğum/ Yüzümün yanmasından anlıyorum/ Yoksuluz gecelerimiz çok kısa/ Dört nala sevişmek lazım."
Caz festivalinden önce İbo Şov’a çıkacak
İstanbul Caz Festivali tam hız devam ediyor. Festivalin bu sene en çok ilgi gören sanatçılarından biri Ladino şarkılarının genç yıldızı Yasmin Levy. İzmir doğumlu babası nedeniyle Türkiye’yi yakından tanıyan Levy vereceği konser öncesi çok heyecanlıymış.
Hatta Türk müziğini çok sevdiği için, İstanbul’a geleceği için ekibine son anda Türk kanuncu Bahadır Şener’i bile eklemiş.
Ancak siz bu satırları okurken festivalin bu güzel yıldızı Bodrum’da olacak, hem de cuma gününden beri. Ne var bunda, bir taşla iki kuş, konser öncesi Bodrum’da kısa bir tatil yapamaz mı diyebilirsiniz. Haklısınız, ben de öyle düşünmüştüm ama işin aslı öyle değil.
Yasmin Levy, kocası ve aynı zamanda müzisyenlerinden Ishay Amir ile birlikte cuma günü İstanbul’a geliyor, havaalanında uçak değiştiriyor ve doğruca Bodrum’a uçuyor. Çünkü bu akşam İbrahim Tatlıses’in TV programının konuğu olarak Bodrum’da İbo Show’a çıkıyor...
RANDEVULARI ŞABATA GÖRE AYARLADI
İbrahim Tatlıses’i çok seven ve şarkılarını yakından takip eden Yasmin Levy hayranı olduğu Tatlıses ile tanışmayı çok istiyormuş.
Levy’nin Bodrum’a cumadan gitmesinin bir başka nedeni daha var, o da inançlarıyla ilgili. Ünlü sanatçı Yahudilikte kutsal gün sayılan cumartesi yani "şabat"ta seyahat etmemeyi tercih edermiş. Şabat kurallarına öyle sıkı uyuyormuş ki, cuma akşamı Bodrum’dan yapacağı telefon röportajı randevularını bile şabatın başladığı saat 20.00’den önce vermiş.
Sanatçıyı pazartesi İstanbul’da bekleyen bir başka sürpriz daha var: Konserin sponsoru olan ünlü saat markası Raymond Weil Esma Sultan’da konuklarına vereceği özel kokteylde Levy’ye bir saat hediye edecekmiş. Üstelik saat Raymond Weil’in son koleksiyonundan olacakmış!
Epsilon Yayınevi’nin hazırladığı bu kitap, bir antoloji. Parantez içindeki alt başlığı da "Türk ve Dünya Edebiyatından Tematik Aşk Şiirleri Seçkisi". Antolojiyi daha önce görmüş ve şöyle bir göz atmıştım.
Geçen pazar CNN Türk kanalındaki Karalama Defteri programında eleştirmen Doğan Hızlan’ın konuğu olan Ataol Behramoğlu, antolojiyi hazırlarken ne kadar zorlandığını anlatınca, tekrar kitaba döndüm. Behramoğlu, çağdaş Türk şairlerinin sevişmeyi anlatan şiirlerinin azlığından şikayet ediyordu çünkü. Halk Edebiyatı ve Divan Edebiyatı’nda asla utanılmadan her türlü aşkın anlatıldığını vurguluyordu üstelik.
EN ÇOK AYRILIĞI YAZMAYI SEVİYORLAR
Bu merakla kitabı tekrar inceledim. Behramoğlu bir aşkın bütün evrelerini şairlerin şiirleriyle nasıl anlattığını gösteren bir antoloji hazırlamış. Şiirlerle başlayan ve şiirlerle biten bir aşk hikayesi. Kitabın bölümleri şöyle: Sezişler, Ürperişler, Buluşmalar, Sevişmeler, Ayrılışlar-Yitirişler, Özleyişler-Anımsayışlar.
Bir kızı ya da erkeği uzaktan hislenmeyle başlayıp, tanışıp sevişmeyle, oradan da ayrılık ve özlemlerle sona eren aşk serüveninin her aşamasını anlatan şiirleri seçmiş Behramoğlu. Sadece Türk edebiyatından değil, dünya edebiyatının ünlü isimlerinin de şiirleri var.
Gelin size hangi bölümün kaç sayfa olduğunu söyleyeyim: Sezişler 23, Ürperişler 39, Buluşmalar 22, Sevişmeler 35, Ayrılışlar-yitirişler 44, Özleyişler-Anımsayışlar da 66 sayfa.
Yani aşkın sevişmeye kadarki bölümüne ayrılan şiirler 84 sayfa, sevişme kısmı 35 sayfa ve sonrası tam 110 sayfa sürüyor.
UTANMAYAN ŞAİRLER
"Hüzün ki en çok yakışandır bize" diyen Hilmi Yavuz’un tespitini de doğrulamıyor mu bu sonuç? Yani aşk öncesi platonikliği seviyoruz, flört de hoşumuza gidiyor ama aşkın en çok etkilendiğimiz etabı bitişi ve bize bıraktığı gönül yarası. Şairlerimiz de acı çekmeyi sevişmeye tercih ediyor demek ki...
Son olarak, aşkın erotizmini şiirleştirmekten, sevişmenin coşkusuna kapılmaktan gocunmayan ve bunu anlatmaktan utanmayan şairlerimizin adını sıralayayım: Başta tabii ki Nazım Hikmet ve ardından gelenler Faruk Nafiz Çamlıbel, Sait Faik, Metin Eloğlu, İlhan Berk, Cemal Süreya, Turgut Uyar, Can Yücel, Özdemir İnce, Ataol Behramoğlu ve Enver Ercan.
EN GÜZEL SEVİŞME ŞİİRİ
Özdemir Asaf’tan ilhamla, "Bütün şairler aynı hızla nasıl seviştiğini anlatıyordu /Birinciliği Cemal Süreya’ya verdiler" deyip en güzel sevişme şiirini ondan alayım:
"Kırmızı bir kuştur soluğum/ Kumral göklerinde saçlarının/ Seni kucağıma alıyorum/ Tarifsiz uzuyor bacakların
Kırmızı bir at oluyor soluğum/ Yüzümün yanmasından anlıyorum/ Yoksuluz gecelerimiz çok kısa/ Dört nala sevişmek lazım."
Caz festivalinden önce İbo Şov’a çıkacak
İstanbul Caz Festivali tam hız devam ediyor. Festivalin bu sene en çok ilgi gören sanatçılarından biri Ladino şarkılarının genç yıldızı Yasmin Levy. İzmir doğumlu babası nedeniyle Türkiye’yi yakından tanıyan Levy vereceği konser öncesi çok heyecanlıymış.
Hatta Türk müziğini çok sevdiği için, İstanbul’a geleceği için ekibine son anda Türk kanuncu Bahadır Şener’i bile eklemiş.
Ancak siz bu satırları okurken festivalin bu güzel yıldızı Bodrum’da olacak, hem de cuma gününden beri. Ne var bunda, bir taşla iki kuş, konser öncesi Bodrum’da kısa bir tatil yapamaz mı diyebilirsiniz. Haklısınız, ben de öyle düşünmüştüm ama işin aslı öyle değil.
Yasmin Levy, kocası ve aynı zamanda müzisyenlerinden Ishay Amir ile birlikte cuma günü İstanbul’a geliyor, havaalanında uçak değiştiriyor ve doğruca Bodrum’a uçuyor. Çünkü bu akşam İbrahim Tatlıses’in TV programının konuğu olarak Bodrum’da İbo Show’a çıkıyor...
RANDEVULARI ŞABATA GÖRE AYARLADI
İbrahim Tatlıses’i çok seven ve şarkılarını yakından takip eden Yasmin Levy hayranı olduğu Tatlıses ile tanışmayı çok istiyormuş.
Levy’nin Bodrum’a cumadan gitmesinin bir başka nedeni daha var, o da inançlarıyla ilgili. Ünlü sanatçı Yahudilikte kutsal gün sayılan cumartesi yani "şabat"ta seyahat etmemeyi tercih edermiş. Şabat kurallarına öyle sıkı uyuyormuş ki, cuma akşamı Bodrum’dan yapacağı telefon röportajı randevularını bile şabatın başladığı saat 20.00’den önce vermiş.
Sanatçıyı pazartesi İstanbul’da bekleyen bir başka sürpriz daha var: Konserin sponsoru olan ünlü saat markası Raymond Weil Esma Sultan’da konuklarına vereceği özel kokteylde Levy’ye bir saat hediye edecekmiş. Üstelik saat Raymond Weil’in son koleksiyonundan olacakmış!