Güncelleme Tarihi:
İlk albümde “Aman” adlı şarkıyla çok güzel bir çıkış yaptın. Bualbümün sanki “Aman” kadar ses getirmedi…
İlk çıkış yaptığımda kimse beni tanımıyordu. Dolayısıyla bu albümü birkaç ay önceden tanıtmak, daha fazla çalışmak gerekiyordu. Sonunda daha çok çalıştık ve başardık. Yeni albümde de Eylem’in stili aynı. Ben bu albümü “Aman’a” benzer şekilde yapabilirdim. Bu kolay bir şey. Ama yeni bir trend getirmek daha zor. Ben zor şeyleri yapmayı seviyorum. Bu yeni albüm 9 aya yakın bir sürede çıktı. Fazla ses getirmemesinde bunun da bir etkisi olabilir. Zaten daha çok yeni.
Albümde hip-hop var, annelerin, teyzelerin de söyleyebileceği müzikler var. Kem gözler şarkımızda 4 tane rock çı kullanıyorum. Hepsi ayrı ülkeden ama onlar da “pasaportum İngiliz ama kalbim Türk” diyor. Bu albümde bunu da buluyorsun. Her tarzda herkesin beğeneceği şeyler var. Türk yemeğinin baharatı gibi bir albüm. İnanın ki dinlediğinizde bıkmayacaksınız.
Albümdeki parçaların söz ve müziği sana mı ait?
Evet, mızmızım ben ve hepsi benim. İki tane şarkı haricinde hepsi bana ait. Sanırım bu yüzden tamamlanması 9 ay sürdü. Geç oldu ama güçlü olduğuna inanıyorum. Örneğin; yazarken sözlüğe çok bakıyorum. Kurduğum cümleler farklı olsa da dinledikçe insanlara bir mesaj veriyor. İki seneden beri burada sevdiğim işi yapıyorum, aynı zamanda beni sevenler yaptığım işe inanıyorlar. Bu pozisyonda, güzel ve pozitif yönde adımlar atmak istiyorum.
Her tür müzikten yazdığını söylüyorsun. Peki o şarkıları yazarken nereden esinleniyorsun?
Her şeyden bir ilham alıyorum. Örneğin; “Shake in İstanbul” şarkısının hikayesini anlatayım. “Mız mız” klibini Taksim’de çekiyorduk ve öyle bir mekandı ki sanki tüm İstanbul ayaklarımızın altındaydı. Ben eski şarkıları ve türküleri çok seviyorum. Makyajım yapılırken bir yandan da darbuka eşliğinde oynuyordum ve birden dilimden “O I like to shake it in İstanbul” sözleri ve melodisi döküldü. İngiltere’ye döndüm ve bu şarkıyı İstanbul için yazdım. Çünkü İstanbul sözlerle anlatılamıyor. Hem sevdiğim işi yapıyorum hem de güzel ülkemizi temsil ediyorum. Önceden İstanbul’a ister istemez turist gözüyle bakıyordum. Ne kadar Türk olsam bile her yer çok farklı geliyordu. Çünkü her köşesinin bir hikayesi, tarihi var ve sözlerle anlatılmıyor. O yüzden bu şarkıyla “ hadi gelin İstanbul’u sallayalım, daha farklıdır” gibi sözlerle İstanbul’un güzelliğini anlatıyorum. Müziğinde de saz ve keman var. Yani her yerden ilham alabiliyorum. Sonunda da “herkes sana güç verebilir ama sen kendi kendine güç verdiğinde bambaşka şeyler ortaya çıkıyor” diyorum.
Yeni albümünün adı “1 Sonraki”. Bu isimle dinleyenlerine bir mesajın var mı?
Verdiği mesaj ortada. Bir sonraki sound, bir sonraki zaman, bir sonraki ben. Bir sonraki her an geliyor.
Eurovision’da “First Night” adlı şarkıyla son 8’e kaldın. Onun hikayesini anlatır mısın?
Bundan önce İngiltere’de bir grubumuz vardı. R&B söylüyorduk. Son 8e kalmıştık. Televizyon kısmına gitmemiştik. Sadece şarkı ve sahnemizi beğenmişlerdi. Bizim için güzel bir deneyimdi.
Türkiye’yi temsilen Eurovision’a katılmak ister misin?
Seve seve. Çok güzel olur çünkü orada sadece şakı söyleyip dans etmeyeceğim. Kanım kaynayacak! Herhalde bilmediğim dansları bile içten yapacağım. Çok gurur verici bir şey. Türk olmayan insanların bile gelip hayran kaldığı ülkemizi gururla temsil etmek isterim.
Geleceğe yönelik farklı projelerin var mı? Örneğin bir dizide yer almak…
Her zaman söylediğim bir şey var; eğer doğruysa, içime sinecekse, yakışacaksa, ve canlandırdığım karakterle insanlara inandırıcı olabileceksem seve seve oynarım. Dizi projeleri için henüz görüşüyoruz. Şu an zamana bıraktım çünkü albüm daha çok yeni. Bir de Türkçe’mi düzeltmek için diksiyon dersleri alıyorum. Bu yüzden, çalışıp yaptığım her şeyde kendimi ilerletmek istiyorum.
Müzik adına da farklı projelerim var. Çok fazla açıklamayacağım ama güzel şeyler olacak. Türk müziğini herkese söylettirmek, tüm dünyaya duyurmak istiyorum. Çünkü bizim müziğimiz bambaşka. İnsan yorgun olsa bile bir darbuka çaldığında hemen kalkıp oynuyor. Bunu dünyayla paylaşmak lazım.
Bir şey daha paylaşmak istiyorum. Ben İngiltere’de McDonalds’ın dünya yüzü olmuştum. Geçen seneye kadar da devam ediyordu. Ben bunu severek ve isteyerek yaptım. Güzel bir tecrübeydi. Ama ben Türk kızıyım ve bence bu Türk kızına bir Türk markası yakışıyor. Onun için bir Türk markasının yüzü olmayı çok istiyorum. Ben bunu İngiltere’de yaptım neden Türkiye’de yapmayayım!
Peki hangi markanın yüzü olmak istersin?
Benim tarzıma uygun ve gençlere hitap edebilen markalar var. Ama isim olarak söylemeyeyim.
İlk çıkış yaptığında Hadise’yi taklit ettiğine dair söylentiler çıktı. Bu konuda ne düşünüyorsun?
Herhalde ikimiz de yurtdışından geldiğimiz ve işimizi sevdiğimiz için bu tarz söylentiler çıktı. Onun dışında çok benzer taraflarımız yok. Müzik o kadar büyük bir alan ki. Ben her zaman Eylem’e yakışanı yaptığım için bu durumu fazla önemsemiyorum. Herkese bol şans diliyorum.
Hadise’yi başarılı buluyor musun?
Güzel işlere adım attı. Kendi tarzına yakışan şeyleri yapıyor. Kendi tarzına yakışanı yaptıktan sonra neden güzel olmasın ki!
Hadise hem Türkiye’de hem de yurt dışında sesini duyurmuş biri. Sende yurt dışında sesini duyurmak istiyor musun?
Orada zaten kız grubumuz vardı. Ben daha sonra solo olarak da çıktım. Çünkü benim iki dünyam var. O iki dünyamı müziğimde ve hayatımda gösteriyorum. İngiltere’de popstar tarzında bir yarışmaya katıldım ve 50.000 kişi arasından son 50’ye kalmıştım. Ama ben Türkiye ye gelip bir şeyler yapmak istedim.
Yarışma değil de buradaki gibi “Eylem” olarak bir şeyler yapacak olsan…
Orada da müzik çevrem var. “Neden ilk Türkiye” diye hep soruyorlar ama kısmet böyle oldu. O da olacak tabii ki.
Müzik yapmak için tekrar bir grup kurmak ister misin?
Hiçbir kapıyı kapatmıyorum. Her şey kısmet. Herkes yaptığım şeyi, Eylem stilini biliyor. Gruptan önce, daha yapacağım çok şey var.
Gün geçtikçe büyüyor olmak nasıl bir duygu?
Ben derin düşünen biriyim. Kendimi her zaman bilgilendirmek isterim. Büyüdükçe daha çok bilgilendiğimi düşünüyorum. Onun dışında bir değişiklik olmuyor.
Yeni yaşınla birlikte sana bir fırsat sunsalar onun ne olmasını isterdin?
Bir Türk markasının yeni yüzü olmak isterim.
Hayatta en çok olmasını istediğin ama olmayan şey nedir?
Müzisyenler olarak her 2-3 ayda bir yardım kurumlarında konser vermek istiyorum. Güzel bir dünya istiyorum. Çünkü bunlar en çok huzur veren şeyler.
Aşk hayatına gelelim…
Aşk hayatım bomboş. Ben çok büyük bir aşk istediğim için buna zamanım yok. Bu yüzden bekliyorum.