Güncelleme Tarihi:
Nedense bu Roma düğünleri beni hep irrite etmiştir.
Önce Türk Başkonsolosluğu’nda, sadece en yakın arkadaşların katıldığı sade bir nikâh töreni yapılır...
Sonra elde evlilik cüzdanı, konsolosluğun kapısında klasik gelin-damat pozu verilir...
Ah o konsolosluk kapısının dili olsa da anlatsa, kimler kimler gelip geçti buradan diye...
Sonra İspanyol Merdivenleri’nde fotoğraf çekimi...
Aşk Çeşmesi’ne “ömür boyu beraberiz” dilekleriyle para atmadan olmaz.
Ah unutuyordum, mutlaka Colosseum’un önünde de fotoğraf olmalı.
Gelin hanımın elde gelin çiçeğiyle Roma sokaklarında fotoğrafları...
“Sant’Angelo Köprüsü’nde de bir pozumuz olsun aşkım, doğacak çocuklarımıza gösteririz...”
Arkada Sant’Angelo gözükmeli elbette...
Vatican City dini sebeplerle olsa gerek, bizim çiftler tarafından Roma düğünü fonu olarak pek tercih edilmez.
Vallahi sevgili Hamdi Alkan’la Seren Görgüzel’in düğün karelerini ti’ye almıyorum. Onlardan önce de aynı şeyleri yapan çok sayıda ünlü çiftimiz var.
Google’a “Roma’da evlenen ünlüler” yazdım, şunlar çıktı karşıma:
* Seren Serengil-Musa Aytun
* Selin Denizli-Abdullah Burnaz
* Ece Üner-Deniz Bayramoğlu
* Serra Berdan-Kerim Sengir
* Melisa Sözen-Alican Yücesoy
* Yüksel Ak-Osman Rimer
* Tuğba Coşkun-Mehmet Ali Erbil
* İskender Paydaş-Ilgın Beyazıt
* Şirin Ediger-Okan Bayülgen
Roma gelini ve damadı olarak onların da benzer pozları var şehrin tarihi mekânlarında.
İşin kötüsü, yarısı da boşanmış durumda bu çiftlerin. Yani Roma’da yapılan ‘dillere destan’ düğünlerin uzun yıllar süren ‘dillere destan’ evlilikleri de olmuyor.
Peki Roma’nın sicili de parlak olmadığına göre bizim ünlüler neden ısrarla Roma’da evleniyorlar?
Söyleyeyim; Türk kızının Roma sevdası yüzünden!
Ben hiçbir Türk erkeğinin “Ah bir sevgilim olsa da Roma’da romantik bir düğün yapsam” diye düşündüğüne tanık olmadım.
Daha önce de yazmıştım; düğün dediğin zaten kadının şovudur.
Kadın, “Ben Ay’da evlenmek istiyorum sevgilim” derse ve erkek kısmının yapacak imkanı varsa, lamı cimi yok, o düğün Ay’da gerçekleşir.
Damat figürandır.
Bakın Roma’da evlenen bizim damatların fotoğraflarına, Campo de’ Fiori Meydanı’ndaki yanan adam heykeli gibi duruyor hepsi.
Tek fark; Giordano Bruno bilim için, bizimkiler aşkları için diri diri yanıyor.
Türk kızının ise Roma sevdası bitmiyor.
Genç kızlıklarında belki hiç görmedikleri, belki görüp romantik belledikleri için günün birinde hep Roma’da gelin olmanın hayalini kuruyorlar.
“Yurtdışında evlenmek” fikri özellikle okumuş-yazmış kızların çoğunun bilinçaltında vardır.
Gün gelir, kimi hayalini gerçekleştirmek...
Kimi Türkiye’de klasik bir düğün yapmamak için Roma’da gelin olur.
Ama asıl ‘turistik gelin’ olarak klasiğin dibine vurduklarının farkına varmazlar...