Türk kadınına abiyede enteresan çizgiler gerek

Kendi markanızın bu yıl kaçıncı yılı? Nişantaşı’ndaki butiği ne zaman açtınız?

- Ben Amerika’da tasarım okudum ve uzun yıllar orada çalıştım. Türkiye’ye 2003’te döndüm. İlk zamanlar, deri sektöründeki yerli ve yabancı firmalar için ihracata dönük koleksiyonlar hazırladım. Nişantaşı Abdi İpekçi Caddesi’ndeki butiğimi ise 2006 Haziranı’nda açtım.

2009 yaz koleksiyonu için neler hazırladınız?

- En şık davetlerde giyilebilecek abiye kıyafetler tasarladım. Koleksiyonun en belirgin özelliği, modern ve hareketli çizgiler taşıması. Aslında tasarım anlayışımı ikiye ayırıyorum. Abiye koleksiyonunda yer alan ve daha feminen çizgiler taşıyan birinci grupta dantel, işlemeler ve taşlarla süslenmiş modern çizgiler var. Bu grupta renk olarak daha çok beyaz, açık gri ve bej kullandım. Süslemelerde de altın, gümüş ve metal tercih ettim. Daha hareketli olarak tanımlanabilecek ikinci grupta, asimetrik tasarımlar ve enerjik çizgiler var. Klasik, düz bir forma sahip olmayan bu grubu Amerika’daki çalışmalarımın devamını yansıtan bir çizgi olarak görüyorum. Bu grupta desenlemeler de dikkat çekiyor. Daha çok kontrast renkler kullandım.

Neden sadece abiye?

- Şu anda Türkiye’nin ihtiyacı olan abiyede enteresan çizgiler. Çünkü kişilerin özel gecelerinde kendilerini yansıtabilecekleri farklı tasarımlara ihtiyaçları var. Bunu bulamadıkları için bana geliyorlar.

Kumaşlar nasıl?

- Kumaşların tümü ipek, organze, ipek tafta, ipek saten ve şifon.

Çok fonksiyonlu tasarım yapmayı seviyorsunuz. Nedir avantajları?

- Kişileri kısıtlamadan, elbiseyi birden fazla şekilde giyebilmesini sağlamak çok önem verdiğim bir konu. Örneğin abiye görünümünde olan bir kıyafet aslında üç parçadan oluşabiliyor ve tek parça görünümü veriyor. Büstiyer veya yelek, etek ve kemerle birlikte tek parça olarak görünen bu kıyafetlerle en şık davetlere katılabilirsiniz. Ama bu kıyafetin üstünü oluşturan büstiyeri örneğin bir blucinle giymek de mümkün. Kıyafetlerde kullanılan işlemeli geniş kemerler de başka kıyafetlerle birlikte kolayca kullanılabiliyor. Ben farklı uçları birleştirmeyi seviyorum. Farklı renkler ve bölünebilen tasarımlarla değişik kombinasyonlar yaratıyorum.

Butiğinize gelen müşteriler için özel tasarım da yapıyorsunuz. Kişiye özel tasarımlar üretilirken nasıl bir yol haritası izliyorsunuz?

- Önce gelen kişinin vücuduna dikkat ediyorum. Vücudunda ortaya konması gereken güzel hatları ile kamufle edilmesi gereken bölgeleri inceliyorum. O kıyafetle katılacakları gecede sergilemek istedikleri imajı dinliyorum ve bu doğrultuda çizimlerimi hazırlıyorum. Kumaş seçimi de dizaynı belirleyen unsurlardan bir tanesi.

Farklı insanların hayallerini kendi yorumumla birleştiriyorum. Böylece insanlar yansıttıkları imajdan mutlu oluyorlar ve buradan da mutlu bir şekilde ayrılıyorlar.

Kıyafetlerinizde aksesuvar olarak doğal malzemeler kullanmışsınız. Kuş tüyü, özellikle tavuskuşu tüyü kullanmayı seviyorsunuz. Nereden buluyorsunuz? Hepsi yüzde 100 gerçek mi?

- Farklı trendleri yansıtırken kullandığım malzemeler de farklılaşıyor. Sadece iki özel tasarımımda bu malzemeleri kullandım, bir seri üretim yok. Paris’ten aldığım kuş tüyleri inanılmaz bir renk harmonisini yansıttığı için kendimi bunları kullanmaktan alıkoyamadım.

Çevrecilerin tepkisinden korkmuyor musunuz?

- İstemesek de maalesef kullandığımız çantalar ve ayakkabılarda her türlü deriyi kullanıyoruz ve bunları satın alıyoruz. Aksi takdirde her şeyi plastik yapmamız gerekir.

Nasıl kadınlar sizin müşteriniz?

- Aslında her kesim ve her yaştan insan benim müşterim. Ergenlik çağındaki genç kızlardan olgun kayınvalidelere kadar...

Ünlü isimleri de giydiriyor musunuz? Birkaç örnek verebilir misiniz?

- ABD’de Arnold Scaasi’de çalıştığım dönemde Jerry Hall, MGM film şirketinin sahibi olan Davis ailesi, Gilette firmasının sahibinin karısı Paulin Gilette gibi ABD’nin tanınmış aileleri için yapılan özel koleksiyonları hazırladım. Türkiye’de de dönem dönem ünlü isimlerle çalışıyorum. Örneğin geçenlerde eski Galatasaraylı, şimdiki Trabzonsporlu futbolcu Rigobert Song’un karısı Esther geldi ve Kamerun’daki düğünde ve kilisede giymek üzere iki kıyafet yaptırdı. H&M’in Türkiye sorumlusu da benden aldığı kıyafetlerle İsveç’teki bir düğüne katıldı. Ayrıca Melike Öcalan ve Simge Tertemiz de benim kıyafetlerimi giyiyor.