Türk imzalı papatya falı broÅŸla anka kuÅŸu gerdanlık Venedik’te sergilenecek

Güncelleme Tarihi:

Türk imzalı papatya falı broşla anka kuşu gerdanlık Venedik’te sergilenecek
OluÅŸturulma Tarihi: Ekim 16, 2004 00:00

GeçtiÄŸimiz yıl Hülya AvÅŸar’ı Cannes Film Festivali’ne götüren Diamond Trading Company (DTC), bu yıl Deniz Akkaya’yı Venedik’e götürecek. Herkes bu kadarını biliyor. Peki neden? Çünkü 21 Ekim’de, Venedik’de ‘Pırlanta: DoÄŸanın Mucizesi’ adlı tasarım yarışmasında seçilen 39 eser dünyaya tanıtılacak. Bunlardan ikisi Türk tasarımcıların elinden çıkma. Sıdıka Rodop (41) papatya falı ÅŸeklinde broÅŸu, Nilüfer Ataman (33) ise anka kuÅŸu ÅŸeklindeki gerdanlığıyla 15 ülkeden 1500 tasarımcı arasından seçildi.Diamond Trading Company (DTC) 70 yılı aÅŸkın bir süredir dünya elmas tekelini elinde tutan De Beers Grubu’nun satış ve pazarlama kolu olarak faaliyet gösteren bir ÅŸirket. Tüm dünyada pırlantaya olan talebin artması için çalışıyor. ‘Pırlanta Sonsuza Kadar’ sloganını her fırsatta tekrarlıyor. DTC, bu yıl uluslararası bir tasarım yarışması düzenledi. DoÄŸa temalı eserlerin katıldığı yarışmaya 15 ülkeden 1500 tasarım baÅŸvurdu. 119 tasarım yarı finale kaldı. Sonra aralarında Stella McCartney, Vivienne Westwood ve Christie’s müzayede ÅŸirketi temsilcilerinin de bulunduÄŸu bir jüri 39 tasarımı seçti. Ä°ÅŸte bunlar, 21 Ekim’de Venedik’te San Giorgio Maggiore Adası’ndaki Fondazione Giorgio Cini Kültür Merkezi’nde düzenlenecek bir gecede tanıtılacak. ‘Pırlanta: DoÄŸanın Mucizesi’ adlı koleksiyon 22-24 Ekim arasında halkın ziyaretine de açılacak. Sergiyi gezenler 39 tasarımın yanı sıra en ünlü mücevher evleri tarafından tasarlanan 10 eser daha görebilecek. Carrera y Carrera, Chopard, Damiani, Escada, Georg Jensen, H Stern, Mouwad, Moussaieff, Scavia ve Stefan Hafner sergi için yine doÄŸa temalı takılar tasarladı. 3000 karat üzerinde ham elmas ve pırlantalarla üretilen mücevherlerde lav ve taÅŸlanmış aÄŸaç gibi farklı materyaller kullanıldı.8 BROÅžLUK TASARIMSeçilen 39 mücevherin içinde iki Türk tasarımcının eseri de var. Sıdıka Rodop ve Nilüfer Ataman uluslararası bir yarışmadan dereceye girdikleri için çok mutlular. ‘Bu yarışma dünyadaki yerinizi belirliyor. Dünya sosyetesi ve basını iÅŸlerinizi görüyor, önünüz açılıyor’ diyorlar. Sıdıka Rodop, Marmara Ãœniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Endüstri Ãœrünleri Tasarımı bölümünde doçent. Rodop ‘Papatya Falı’ adını verdiÄŸi 8 broÅŸtan oluÅŸan bir tasarımla seçildi. ‘İsteyen hepsini birlikte takabilir, isteyen ikili, üçlü kombinler yapabilir. Takma olanağınız sonsuz’ diyor. ‘Hepsini birlikte takarsanız, yaprakları hiç koparılmamış papatya eksile eksile hiç yapraksız sarı bir gövde haline dönüşüyor.’ Sıdıka Rodop papatya falının papatyanın yetiÅŸtiÄŸi her ülkede bilindiÄŸini söylüyor. Herkes yaprakları seviyor, sevmiyor diye koparıyor, bu evrensel bir fal. ‘Yarışmanın doÄŸa temasına uygun olsun diye böyle bir tasarım yaptım. Bir de içine merak duygusunu ekledim. Hangimiz papatya falı bakmadık ki? Seviyor, sevmiyor, seviyor, sevmiyor diyerek papatya yapraklarını yolmayanımız var mı?’ diyor Rodop. ‘Benim yaptığım tasarımda fal seviyor ile baÅŸlarsanız seviyor ile bitiyor. Sevmiyor ile baÅŸlarsanız sevmiyor ile... Yani baÅŸlangıçta pozitif olursanız sonuç da pozitif.’ ADI ZÃœMRÃœDÃœANKANilüfer Ataman’ın tasarımının ismi Zümrüdüanka. Çocukken dinlediÄŸi bir masaldan etkilendiÄŸini anlatıyor: ‘Bir varmış, bir yokmuÅŸ. Dünyada ışık yokmuÅŸ, daÄŸ taÅŸ kapkaranlıkmış. Zümrüdüanka kuÅŸu kaf dağı’nın arkasına gidip, güneÅŸi çalıp, dünyaya getirmiÅŸ ve tüm dünya aydınlanmış. Mitolojide ışığın kaynağını anlatan buna benzer birçok masal var. Tasarımımda pırlantayı güneÅŸ ışığı ile özdeÅŸleÅŸtirdim. Anka kuÅŸunun aÄŸzına pırlantayı koydum.’ Marmara Ãœniversitesi Uygulamalı Takı Teknolojisi Bölümü’nden mezun olan Ataman 5 yıldır mücevher tasarımı yapıyor. Åžu an Sucular Mücevherat’ın tasarım bölümünde çalışıyor. KÄ°M ÇAÄžIRIYORDerek Olson-KanadaTasarımın adı, Kanada’da Güney Saskatchevan bölgesindeki Kim Çağırıyor Vadisi’nden geliyor. Çünkü tasarımcısı vaktinin çoÄŸunu dünyanın göğe ulaÅŸtığı yer olarak bilinen bu vadide geçiriyor. ‘Sanat yaratmak, macera aramak, tanrılardan etkilenmek ve önümüzde bir yelpaze gibi açılan doÄŸaya hayran olmaktır’ diyor. Yelpaze 60.75 karat pırlanta, beyaz, kırmızı ve sarı altın kullanılarak yapıldı.Mankenler para almadı, meme kanseriyle mücadeleye destek verdi‘Pırlanta: DoÄŸanın Mucizesi’ koleksiyonunun tanıtımı için film yıldızlarının fotoÄŸrafçısı olarak tanınan Roxanne Lowit görevlendirildi. Çekimlere 12 manken katıldı. Lowit ‘FotoÄŸrafları 1930’lu ve 40’lı yıllarda gümüşten yapılan sinema perdesini düşünerek tasarladım’ diyor. Londra’da yapılan fotoÄŸraf çekimlerinde hiçbir manken para almadı. Hepsi meme kanseri tedavisi için gönüllü olarak çalıştılar. DTC, Avrupa Onkoloji Enstitüsü’ne onlar adına bağışta bulundu. Bu bağışla Enstitü’ye yeni bir ELIOT (Elektron Intra Operatif Terapi) makinesi alınacak. Bu makine sayesinde meme kanseri olan kadınlar ameliyat sonrası ışın tedavisiyle günlük yaÅŸama daha hızlı dönecekler. FÃœZYONMaurine Wong Suk Hing-Hong KongTasarımcı şöyle anlatıyor: ‘Füzyon kavramı beni heyecanlandırıyor. Nihayet birbirine kavuÅŸan iki insanın romantik birleÅŸimini temsil ediyor. Pırlantalar da beni çok etkiler. Çok yoÄŸun sıcaklıklar, basınçlar ve volkanik aktiviteler sonucunda karbon füzyon geçirmiÅŸ ve bu güzel görünümlü taÅŸlara dönüşmüş. Ben elmasın yolculuÄŸunu kıpkırmızı bir yanardaÄŸ patlamasında göstermeyi seçtim.’ Gerdanlık 314.38 karat pırlanta, beyaz ve sarı altın kullanılarak yapıldı.ÅžELALEJonathan Riss - Fransa Gerdanlık çaÄŸlayanlardan esinlenerek hazırlanmış. 150 karat pırlanta ve beyaz altın kullanılmış.YASAK CENNETTamara Comolli - Almanya‘Tasarımımda Adem ve Havva öyküsünden esinlendim. Yaprağı kullanarak hem elmasın özgün niteliÄŸini hem de kendi imza stilimi simgeledim. Benim tasarımım kullanışlı. Kemer olarak, çıplak deri üzerine bir ‘Havva kostümü’ olarak ya da bir yaprak madalyon olarak takılabilir.’ Tamara Comolli tasarımını bu sözlerle anlatıyor. Bilezik/kemer/tanga 57.25 karat pırlanta ve beyaz altın kullanılarak yapıldı.ATEÅž VE ALEVLucas Ruppli - Ä°sviçreRuppli, bileziÄŸi tasarlarken elmasın doÄŸuÅŸundan esinlendi ve bu yüzden ateÅŸ ve alev temasını kullandı. Bilezik 37.87 karat pırlanta ile kırmızı altın ve oniks kullanılarak üretildi. Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!