Oluşturulma Tarihi: Ağustos 03, 2004 00:00
Biz Kartal ve Gözde adında, iki sıkı dostuz. Yaşlarımız 17. Bizim şikayetçi olduğumuz konu Türk halkının, Türkiye için, Türk Dili’nin ne kadar önemli olduğunun farkında olmaması!Halbuki dil, bir marş, bir bayrak gibi o ülkenin bağımsızlığını simgeler! Ne yazık ki, özellikle Türk gençleri bunun farkında değil! Çevreye baktığımızda hep yabancı kökenli kelimelerden oluşmuş tabelalar, dükkan isimleri, markalar, giysiler, hatta isimler görüyoruz! Konuşmalarımızda olsun, çağa uygunluk adına Türkçe olmayan kelimeleri kullanmayı yeğliyoruz. Sizce de bu sadece Türk Dilini köreltmekten ileri gitmiyor mu? Televizyonu açtığımızda,
haber sunucuları, diziler, radyoyu açtığımızda (kendilerine dj diyorlar) müzik sunucuları, sohbetlerimizde kullandığımız Türkçe! Ne yazık ki hepsi dilimizi parçalıyor! Biz Türk Dili konusunda bir projeye katıldık. En öncelikli amacımız, Türk Dilinin önemini tüm Türk halkına göstermek. Bu amaçlarımızı başarabilmek için elimizden geleni yapıyoruz. Site kurduk, yazarlarla görüşüyoruz, seminer çalışmaları hazırlığı içindeyiz. Bu konuda duyarlı olan herkesten maddi ve manevi yardım ve desteklerini bekliyoruz. İnanın başkoyduğumuz bu yolda en ufak bir tavsiyeye bile çok ihtiyacımız var. Bize ulaşmak için e-posta ve site adresimizi veriyoruz. cokoluyoruz@hotmail.com www.cokoluyoruz.comÇok sevgili gençler, sizi gönülden kutluyorum. Pek çok genç insanın, ülkemizle ilgili gelişmelere ve olaylara ilgisiz ve uzak kaldığını görüp üzülüyordum. Sizler gibi gençlerin
Atatürk’ün izinde olduklarını gösteren yazınız ve çalışmalarınız beni çok duygulandırdı. Özellikle yer veremediğim o Atamızın son anlarıyla ilgili öykünüz, gözlerimi yaşarttı. Sizi gerçekten destekleyecek başka gençler olduğuna gönülden inanıyorum. Bu arada gazetemin, internetteki ‘Hürriyetim İnternetim’ sayfasında ‘Bilgisayar Türkçesi İstemiyoruz’ bölümü de destek bulabileceğiniz değerde bir çalışma. Burada Türk alfabesini koruyalım, başlığını göreceksiniz ve bu köşeye düşünce ve katkılarınızı ekleyebilirsiniz. Bu çabası nedeniyle Hürriyet gazetesine de teşekkür etmeliyiz.Evli ve çocuklu olduğu halde beni ilişkiye zorluyorGüzin abla, iki yıl önce Avrupa’ya geldim. Babamla ve iki erkek kardeşimle yaşıyorum. Babamla aynı yerde çalışan biriyle tanıştım. Yaklaşık 3 ay süren bir arkadaşlığımız oldu. Sonra onun yabancı bir kadınla evli ve iki çocuk babası olduğunu öğrendim. Çok tartıştık ama bana ‘O’ kadına karşı hiçbir şey hissetmediğini, beni ise çok sevdiğini söyledi. Ben de ondan vazgeçemiyorum. Hala birlikteyiz ama beni seviyor mu, vakit mi geçiriyor, bilmiyorum. İki kez onunla tam bir cinsel birleşme olmadan beraber oldum. Ama beni çok zorluyor. Ne zaman buluşsak aklına ilk gelen şey cinsel ilişki. Yine de bana, hiçbir zaman birleşemeyeceğimizi açıkça söylüyor. Zaten ailem bunu asla olumlu karşılamaz, çünkü ben 18 yaşındayım ‘O’ ise 39’unda. Uzaklara kimsenin beni bulamayacağı yerlere kaçmak istiyorum. RUMUZ: UZAKLARA KAÇMAKSevgili kızım, herkesten kaçmak yerine, tek bir kişiden kaçarak sorununu çözümleyeceksin gibi geliyor bana. Karşına çıkan bu sorumsuz ve uçarı adam, senin yaşamını alt-üst etmiş. Bana kalırsa buna izin vermemelisin. Aklıbaşında, dürüst bir genç kızsın, bu adamın maceralarından biri olmak istemediğin ortada. O halde, ondan uzak dur. İş yerine nasihat alıyorumSevgili Güzin Abla insanlara bir anne şefkatiyle yaklaştığınız için tüm dertlilerin annesi olarak ilk önce ellerinizden öperim. 26 yaşında bekar bir gencim. Ablacığım benim derdim ne aşk, ne geçim sıkıntısı, ne de kaynana dırdırı. Benim derdim işsizlik ablacığım. Kıbrıs’ta bir paralı üniversiteyi 2000 yılında bitirdim, 2001’de askerliğimi tamamladım. Yaklaşık 3 yıldır işsizim. Bunca zamandır yüzüm bir kere gülmedi. Nereye başvursam hep olumlu yaklaşıldı ama, sonuçta hep nasihat aldım. Artık gerçekten bunalıma girdim. Ailemle aram açıldı, babam yüzüme bile bakmak istemiyor. İnsanların akşamları işten eve geldiklerini görünce onlara gıptayla bakıyorum. Aileme layık bir evlat olamamak hep içimi kemiriyor, evime bile bir hırsız gibi girip çıkıyorum. Her sabah bakkala gidip, gazete ekmek alıp eve dönmekten, ailemle kahvaltı yapmaktan bıktım. Gazetelerde, internet’te başvurmadığım pozisyon kalmadı. Yalvarırım bir öğüt ver, ne yapayım, ne yapabilirim?RUMUZ: ÇARESİZ DELİKANLISevgili oğlum, ne yazık ki seninkine benzer birçok mektup alıyorum, son zamanlarda. Ülkemizdeki işsizlik sorunu son haddine varmış durumda. Gençler birbir zorlukla elde edebildikleri üniversite eğitiminden sonra, hemen bir iş bulacakları umuduyla yaşarken, birden işsizlik gerçeğiyle karşıkarşıya kalıyorlar. Ne yazık ki, her yıl üniversiteyi bitiren binlerce gence iş imkanı yaratılmıyor. Bu nedenle, ne yapacaklarını bilemiyorlar. Mail adresin bende saklı. Dilerim lisan bilen, çalışma aşkıyla çırpınan senin gibi bir gence kapılar açılır.
button