Türk esirleri ‘KurÅŸuna yazık’ deyip mızrakla ÅŸehid ettiler

Güncelleme Tarihi:

Türk esirleri ‘Kurşuna yazık’ deyip mızrakla şehid ettiler
OluÅŸturulma Tarihi: Ekim 07, 2005 00:00

Tarihimizin en büyük deniz yenilgisini, bundan 434 yıl önce, bugünlerde almıştık. Batı Akdeniz’deki Ä°nebahtı bölgesinde yaÅŸanan deniz muharebesinde gemileri batan askerlerimiz karaya çıkıp canlarını kurtarmaya çalışırlarken birçoÄŸu teslim olmalarına raÄŸmen müttefik Hıristiyan donanmasının askerleri tarafından öldürülmüşler, hattá bu cinayetler ‘kurÅŸun masrafı olmasın’ diye mızrakla iÅŸlenmiÅŸti.TÃœRK denizcilik tarihinin en büyük maÄŸlubiyetlerinden olan 1571’deki Ä°nebahtı deniz muharebesinde gemileri batan askerlerimiz karaya çıkıp canlarını kurtarmaya çalışırlarken birçoÄŸu teslim olmalarına raÄŸmen müttefik Hıristiyan donanmasının askerleri tarafından öldürülmüşler, hattá bu cinayetler ‘kurÅŸun masrafı olmasın’ diye mızrakla iÅŸlenmiÅŸti.Osmanlı Ä°mparatorluÄŸu 1570 yılında fetih amacıyla Kıbrıs’a asker çıkartınca, Venedik, baÅŸta Papalık olmak üzere diÄŸer Avrupa devletlerinden yardım talep etmiÅŸ, 25 Mayıs 1571’de Papalık, Ä°spanya ve Venedik’in katılımıyla bir ‘Haçlı birliÄŸi’ kurulmuÅŸtu. Daha sonra Ä°spanya Kralı Ä°kinci Filip’in gayrimeÅŸru kardeÅŸi Don Juan’ın komutasında bir Haçlı donanması da oluÅŸturulmuÅŸ ve donanma Osmanlılar’ın üzerine hareket etmiÅŸti.Kıbrıs’a asker ve mühimmat taşıyan Osmanlı donanması, Haçlı gemilerinin yolunu kesmek için Batı Akdeniz’e doÄŸru yelken açtı. Ama, Kaptan-ı Derya Müezzinzáde Ali PaÅŸa’nın kumanda ettiÄŸi donanma düşmanla karşılaÅŸamadı ve kışı geçirmek için Ä°nebahtı Körfezi’ne demirledi.Haçlılar Kefalonya’ya geldikleri zaman, Magosa’nın Türkler’in eline geçtiÄŸini haber almışlardı. Kısa bir tereddütten sonra Türkler’le ‘Lepanto’ dedikleri Ä°nebahtı’da karşılaÅŸmaya karar verdiler ve Osmanlı donanmasını deniz muharebesine zorladılar.Düşmanın yaklaÅŸmakta olduÄŸu haberi üzerine, Kaptan-ı Derya Müezzinzáde Ali PaÅŸa harp meclisini topladı. Tecrübeli bir denizci olan Uluç Ali Reis, ‘İnebahtı BoÄŸazı’nın müstahkem bir yer olduÄŸunu ve düşmanın buradan geçemeyeceÄŸini’ söyleyip asker ve gemi eksikleri bulunduÄŸunu, bu yüzden körfezden çıkılmamasını tavsiye etti. Uluç Ali Reis, Akdeniz’de daha önceleri yıllarca korsanlık etmiÅŸ tecrübeli bir denizci idi, ancak denizcilik geçmiÅŸi bulunmayan Müezzinzáde Ali PaÅŸa bu görüşe karşı çıkarak, ‘padiÅŸahın emrinin düşmanla savaÅŸmak’ olduÄŸunu söyledi ve donanmayı 55 kilometre kadar batıya sevketti.Gidilen bölge, stratejik bakımdan hiç avantajı olmayan bir yerdi. Uluç Ali Reis, kaptan-ı deryaya ‘sığ sularda savaÅŸmak yerine açık denizde savaÅŸmanın daha avantajlı olduÄŸunu’ ve ‘karaya yakın bir yerde savaşıldığı takdirde askerlerin sahile kaçmaya çalışacaklarını’ söyledi, fakat dinletemedi.Her iki donanma, 1571’in 6 Ekim’inde, Curzolare Adası yakınlarında karşılaşıp savaÅŸa tutuÅŸtu. Asıl muharebe ise Ä°nebahtı önlerinde 7 Ekim’in öğle saatlerinde baÅŸladı ve Haçlılar, üç saat süren savaÅŸtan büyük bir zaferle çıktılar.Ä°nebahtı’da Osmanlı donanmasının büyük kısmı yok oldu, 190 kadar Türk gemisi ya battı veya Haçlılar’ın eline geçti ama Uluç Ali Reis, gece karanlığından istifade ederek yaptığı bir manevrayla 30 gemiyi kurtarabildi. Kaptan-ı Derya Müezzinzáde Ali PaÅŸa’nın yanısıra yüzlerce komutan ve 20 bin kadar askerimiz ÅŸehid olmuÅŸ, 3 bin 845 denizcimiz de esir düşmüştü.Ölü sayısının bu kadar çok, esir sayısının ise az olmasının sebebi Haçlılar’ın denize düşen veya teslim olan askerlerimizin çoÄŸunu esir almak yerine öldürmeyi tercih etmeleriydi. Hattá kurÅŸun harcamaya bile kıyamamış ve denize düşmüş olan askerlerimizi mızraklarla ÅŸehid etmiÅŸlerdi.Bozgunun sebeplerinden biri, Osmanlı donanmasının saÄŸ kanadındaki gemilerde bulunan bazı askerlerin muharebe sırasında can havliyle denize atlayıp karaya kaçmaya çalışmalarıydı. Bu durum, Uluç Ali PaÅŸa’nın ‘sığ sularda savaÅŸmak iyi deÄŸildir’ ÅŸeklindeki tavsiyesinde ne kadar haklı olduÄŸunu ortaya çıkartmıştı.Firarların daha sonraki muharebelerde de yaÅŸanmasının önüne geçilmesi için zamanın ÅŸeyhülislam’ı Ebussud Efendi’den fetva alındı. Fetvada, ‘Muharebede düşmandan kaçmayıp telef olanlar ÅŸehiddirler ama gerek kaçarken denize düşüp boÄŸulanlar, gerekse de kurtulanlar hem bu dünyada, hem öteki dünyada Allah’ın gazabına müstahak olacaklardır’ deniyordu.Dostluk, düşmanlık ve ikilik álemleriDÜŞMANLIK dünyası, dostluk dünyasına göre dardır; çünki düşmanlık duygusundan kaçarlar ve dostluk dünyasına ulaşırlar.Dostluk dünyası da dostluk dünyasını ve düşmanlık dünyasını váreden dünyaya göre dardır.Dostluk, düşmanlık, küfür, iman, ikiliÄŸe sebep olur. O álemse küfrün de ötesindedir, imanın da... DostluÄŸun da ötesindedir, düşmanlığın da...Dostluk ikiliÄŸe sebep oluyor ya; bir álem var ki orada ikilik yok, tüm birlik o álem. Ä°nsan oraya vardı mı dostluktan da çıkar, düşmanlıktan da. Oraya ikilik sığmaz çünki. Ä°nsan oraya varır da ikilikten çıkar ya; önceden bulunduÄŸu ikilik álemi, yani aÅŸk álemi, dostluk álemi, ÅŸimdi göçtüğü bu áleme göre aÅŸağıdır, bu yüzden o álemi istemez artık, o áleme düşman kesilir.Mansur, Tanrı’ya aÅŸkı son haddine varınca kendine düşman kesildi, kendini yok etti, gitti. ‘Ben, Tanrı’yım’ dedi, yani ‘Ben yok oldum, Tanrı kaldı ancak’. Bu söz gönül alçaklığının son derecesidir, kulluÄŸun sonudur. Yani, o vardır ancak (Hazreti Mevláná’nın ‘Fihi Má-Fih’inden).SORULAR VE CEVAPLAR ( MEHMET NURÄ° YILMAZ )Oruçluyken kocam beni öptü, acaba orucumuz bozuldu mu?S.M./ANTALYA- Oruç, ancak yemek, içmek ve cinsel iliÅŸkiyle bozulur. Bu nedenle oruçlu iken eÅŸini öpen kiÅŸinin orucu bozulmaz. Ancak ÅŸehevi arzularına yenik düşerek orucunu bozabilecek kimselerin, bu davranıştan uzak durmaları uygun olur.Kadının saçını kestirmesi günah mıdır?Ayla KUMAÅž/BURSA- Özellikle erkeklere benzeme amacı taşımamak kaydıyla kestirmesinde bir sakınca yoktur.Namazda vücudumuzun hangi bölümlerini kapatmamız gerekir?Ali SÃœRAT/ADANA- Setr-i avret, namazın ÅŸartlarından birisi olup namazda avret yerlerinin örtülmesi anlamına gelmektedir. Avret ise insan vücudunda örtülmesi farz, görünmesi ve gösterilmesi yasak, baÅŸkaları tarafından da bakılması haram olan yerlere denir.ErkeÄŸin avret yerleri, diz kapağı ile göbeÄŸi arasıdır. Kadınların avret mahalli ise el, yüz ve ayakları dışındaki bütün uzuvlarıdır. Namaz kılarken, bu uzuvların vücut hatlarını ve rengini göstermeyecek nitelikte bir elbiseyle (örtü) örtülmesi gerekir. Bu ÅŸartları taşıyan temiz her elbiseyle namaz kılınabilir.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!