Türk edebiyatının ‘Minik Serçesi’ kim
Güncelleme Tarihi:
Kültürazzi
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 08, 2010 00:00
Bugünün pop müzikçileri, sinema ve tiyatrocuları gibi edebiyatçılar da magazin malzemesi olsalardı ne olurdu
Ünlü şair ve yazar Ülkü Tamer, Cumhuriyet Gazetesi’nin Cumartesi ilavesinin içinde verilen mizah yaprağında ‘Sanatın Dayanılmaz Hafifliği’ başlıklı bir köşe yazıyor. İki hafta önceki yazısını acayip kıskandım.
“İşte böyle yapılır kültür sanatın mizahı” dedirtecek güzellikte bir yazı kaleme almış. Eh, Ülkü Tamer olabilmek kolay değil tabii.
Yazının başlığı ‘Ataol Üstsüz Yakalandı!’
Çıkış noktası da; bugünün pop müzikçileri, sinema ve tiyatrocuları gibi edebiyatçılar popüler ve magazin malzemesi olsalardı ne olurdu?
İşte bunun örnekleri geliyor Ülkü Tamer ustadan:
Süper Yazar Yaşar Kemal, son romanını bitirdikten sonra özel uçağıyla Antalya’ya gitti. Sanatçı Antalya stadında kitabından parçalar okuyacak.
Minik Serçe Aziz Nesin, ölüm yıldönümünde Çatalca’da anılırken olaylar çıktı.
Yine tabancalar patladı! Haydar Ergülen’in şiirlerinin ABD’de yayınlanmasını kutlayan halk, sokaklara döküldü.
Enis Batur, Gülhane’de şiirlerini okurken hayranlarının hücumuna uğradı. Göğüslerine jilet atan dinleyicilerden beşinin durumunun ağır olduğu bildiriliyor.
Remzi Kitabevi dün akşam yine kurşunlandı.
Cevat Çapan’dan seçmelerin yer aldığı ‘Best of Çapo’ kitabındaki iki şiire klip çekildi. Kliplerin tanıtımı için verilen kokteylde Adalet Ağaoğlu’nun şıklığı dikkati çekti. Ama sanatçının geçen hafta Laila’da aynı kolyeyi takmış olduğu da gözlerden kaçmadı.
Edebiyattan beyazcama akın sürüyor. Eylülde gösterime girecek yeni TV dizisinin oyuncuları belli oldu. Mafya Babası’nı Doğan Hızlan, delikanlıyı Orhan Pamuk oynayacak. Şarkıcıyı ise artık bu rollerin gediklisi Perihan Mağden canlandıracak.
Ataol Behramoğlu, evinin balkonunda üstsüz güneşlenirken yakalandı! Şiir Güneşi’nin fotoğrafları Türkiye’yi sarsacak!
Ben de Banu Alkan’dan özür diliyorum
Son dönemde okuduğum en ilginç polisiye romanlardan biri ‘Sorry’. Kitabı Hırvatistan doğumlu Alman yazar Zoran Drvenkar kaleme almış. Kitaptan söz etmemin nedeni iyi bir polisiye olduğu kadar itiraf.com gibi bir portalın oluşmasına yol açması. www.birozurdilemeprojesi.com adresine giriyorsunuz kimden özür dilemek istiyorsanız oraya yazıyorsunuz. Siteyle ilgili ayrıntılı bilgiyi sanırım dün Hürriyet Cumartesi ekinde Banu Tuna’nın köşesinde okumuşsunuzdur.
Ben geleyim kendi özür dileme projeme. Geçtiğimiz haftalarda Banu Alkan’ın Fikret Mualla ile ilgili açıklaması üzerine bir yazı yazmıştım. Alkan, Kanaltürk’teki 2. Sayfa programında eski sevgilisi Gürbüz Hanif’ten kalma Fikret Mualla tablolarını satarak lüks bir hayat yaşadığını açıklamış ve bu tabloları da Mualla’nın Paris’teki evine zaman zaman gidip birlikte satın aldıklarını söylemişti. Fikret Mualla’nın ölüm tarihiyle Banu Alkan’ın Paris’e sevgilisiyle gidebilme yaşı arasında bir tutarsızlık vardı ve ben de bunu yazdım. Oray Eğin bunun üzerine Banu Alkan’ı arayarak durumu sormuş. Alkan programda ‘adam’ın değil, ona son yıllarında bakan ‘madam’ın evine gittiklerini ve tabloları ondan aldıklarını söylemiş. Ben programı haber yapan internet sitelerinden almıştım bilgiyi. Bunun üzerine program kasedini alıp izledim. Gerçekten de Alkan, tabloları Fikret Mualla’dan değil madamdan aldığını söylüyor. Oray’ın yazdığı gibi madamı bilmeme cehaletimden değil, programı izlemememden, metni internette verilen haliyle almamdan kaynaklanan bir durum söz konusu. İşte ben de Banu Alkan’dan www.birozurdilemeprojesi.com adresinde değil bizzat burada özür diliyorum.
Madam Fernande Agnes 80’lerin ortasında ölmüş ve ölümünden sonra terekesi de açık artırmayla satılmış. Kim bilir belki Banu Alkan ve Gürbüz Hanif o satıştan da birkaç Fikret Mualla tablosu satın almıştır.
“İşte böyle yapılır kültür sanatın mizahı” dedirtecek güzellikte bir yazı kaleme almış. Eh, Ülkü Tamer olabilmek kolay değil tabii.
Yazının başlığı ‘Ataol Üstsüz Yakalandı!’
Çıkış noktası da; bugünün pop müzikçileri, sinema ve tiyatrocuları gibi edebiyatçılar popüler ve magazin malzemesi olsalardı ne olurdu?
İşte bunun örnekleri geliyor Ülkü Tamer ustadan:
Süper Yazar Yaşar Kemal, son romanını bitirdikten sonra özel uçağıyla Antalya’ya gitti. Sanatçı Antalya stadında kitabından parçalar okuyacak.
Minik Serçe Aziz Nesin, ölüm yıldönümünde Çatalca’da anılırken olaylar çıktı.
Yine tabancalar patladı! Haydar Ergülen’in şiirlerinin ABD’de yayınlanmasını kutlayan halk, sokaklara döküldü.
Enis Batur, Gülhane’de şiirlerini okurken hayranlarının hücumuna uğradı. Göğüslerine jilet atan dinleyicilerden beşinin durumunun ağır olduğu bildiriliyor.
Remzi Kitabevi dün akşam yine kurşunlandı.
Cevat Çapan’dan seçmelerin yer aldığı ‘Best of Çapo’ kitabındaki iki şiire klip çekildi. Kliplerin tanıtımı için verilen kokteylde Adalet Ağaoğlu’nun şıklığı dikkati çekti. Ama sanatçının geçen hafta Laila’da aynı kolyeyi takmış olduğu da gözlerden kaçmadı.
Edebiyattan beyazcama akın sürüyor. Eylülde gösterime girecek yeni TV dizisinin oyuncuları belli oldu. Mafya Babası’nı Doğan Hızlan, delikanlıyı Orhan Pamuk oynayacak. Şarkıcıyı ise artık bu rollerin gediklisi Perihan Mağden canlandıracak.
Ataol Behramoğlu, evinin balkonunda üstsüz güneşlenirken yakalandı! Şiir Güneşi’nin fotoğrafları Türkiye’yi sarsacak!
Ben de Banu Alkan’dan özür diliyorum
Son dönemde okuduğum en ilginç polisiye romanlardan biri ‘Sorry’. Kitabı Hırvatistan doğumlu Alman yazar Zoran Drvenkar kaleme almış. Kitaptan söz etmemin nedeni iyi bir polisiye olduğu kadar itiraf.com gibi bir portalın oluşmasına yol açması. www.birozurdilemeprojesi.com adresine giriyorsunuz kimden özür dilemek istiyorsanız oraya yazıyorsunuz. Siteyle ilgili ayrıntılı bilgiyi sanırım dün Hürriyet Cumartesi ekinde Banu Tuna’nın köşesinde okumuşsunuzdur.
Ben geleyim kendi özür dileme projeme. Geçtiğimiz haftalarda Banu Alkan’ın Fikret Mualla ile ilgili açıklaması üzerine bir yazı yazmıştım. Alkan, Kanaltürk’teki 2. Sayfa programında eski sevgilisi Gürbüz Hanif’ten kalma Fikret Mualla tablolarını satarak lüks bir hayat yaşadığını açıklamış ve bu tabloları da Mualla’nın Paris’teki evine zaman zaman gidip birlikte satın aldıklarını söylemişti. Fikret Mualla’nın ölüm tarihiyle Banu Alkan’ın Paris’e sevgilisiyle gidebilme yaşı arasında bir tutarsızlık vardı ve ben de bunu yazdım. Oray Eğin bunun üzerine Banu Alkan’ı arayarak durumu sormuş. Alkan programda ‘adam’ın değil, ona son yıllarında bakan ‘madam’ın evine gittiklerini ve tabloları ondan aldıklarını söylemiş. Ben programı haber yapan internet sitelerinden almıştım bilgiyi. Bunun üzerine program kasedini alıp izledim. Gerçekten de Alkan, tabloları Fikret Mualla’dan değil madamdan aldığını söylüyor. Oray’ın yazdığı gibi madamı bilmeme cehaletimden değil, programı izlemememden, metni internette verilen haliyle almamdan kaynaklanan bir durum söz konusu. İşte ben de Banu Alkan’dan www.birozurdilemeprojesi.com adresinde değil bizzat burada özür diliyorum.
Madam Fernande Agnes 80’lerin ortasında ölmüş ve ölümünden sonra terekesi de açık artırmayla satılmış. Kim bilir belki Banu Alkan ve Gürbüz Hanif o satıştan da birkaç Fikret Mualla tablosu satın almıştır.