Güncelleme Tarihi:
Kışın Kaş, derin bir uykuda sanki. Çevreyle olan ilişkisini, hava koşulları belirliyor. Turizm sezonu dışında tek ilişkisi Meis’le. O da deniz izin verirse. Bu günlerde çok yağmur ve fırtına var. Oysa biz Hurigül ile Çiko’yu (Tsikos) ikna etmiş, adadaki evlerinde buluşmak üzere sözleşmiştik. Anlaştığımız Yunanlı tekneye, Meis Limanı yaklaşan fırtına nedeniyle izin vermeyince Kaş’taki Meis Ekspres’le anlaşıp tekneye bindik. Ama büyük fırtına buraya ulaşmadan Kaş’a dönmemiz gerekiyordu. Sükûneti ve mimarisiyle bizi etkileyen bu minnacık ada, Hurigül (26) ve Çiko’nun (27) büyük aşklarına yuva olan yerdi. Bizi bekliyorlardı işte: Hurigül, omuzlarına dökülen simsiyah saçları ve simsiyah gözleriyle çok güzel, narin bir kadın. Çiko da güler yüzlü, sarışın, yakışıklı bir Yunan genci.
ORTAK ARKADAŞLARI TANIŞTIRDI
Hurigül Bakırcı, doğma büyüme Kaşlıydı. Galeria Cafe’de çalışıyordu. Meis’li Çiko, ailesine ait market ve kafede çalışıyor, yazları da adanın en güzel plajı olan Aya Yorgi’de işletmecilik yapıyordu. Hurigül ile tanışıncaya kadar ırkçı Altın Şafak Partisi üyesiydi. Adanın sevip sayılan ileri gelenlerinden, belediye başkan yardımcısı olan babası Baraskos Magiafi (57) de...
Ama 2011 Haziranı’nda her şeyi değiştiren bu aşk başladı. Çiko ve ailesi, Kaş’ta bir butik işleten Oktay Çetin’in devamlı müşterisiydi. Oktay da Hurigül’le arkadaştı. Bir gün Hurigül’e, “Meis’li Çiko’yla tanışman lazım. Birbirinizle çok iyi anlaşacağınızdan eminim” dedi. Hurigül ile Çiko, internet üzerinden birbirlerine fotoğraf gönderdiler. Görür görmez de beğenip yazışmaya başladılar.
AİLELERDEN GİZLİ BULUŞTULAR
İlk randevu Kaş’ta oldu. Ne Hurigül ne de Çiko, bu buluşmadan ailelerine sözetti. Hurigül o gün izinliydi. Arkadaşlarıyla plajdaydı. Çiko ile ilk karşılaşmalarının tüm detayları aklında: “Plaja geldi. Görür görmez beğendim. Açık mavi, çok güzel bir gömlek vardı üzerinde. Masmavi gözleri öyle güzel bakıyordu ki. Çok utangaçtı. Akşam yemeğinde buluşmak üzere kaçtı hemen.” Çikos da akşam yemekte içtikleri şarabın markasını bile hatırlıyor: “Hiç unutur muyum o akşamı? Kalp gözümle gördüm Huri’mi. İlk görüşte sevdim. ‘Bu kadın benim olmalı’ dedim.”
Bu ilk buluşmadan sonra Çiko kendi teknesiyle her gün Kaş’a gelmeye başladı. Yine ailelerden habersiz tabii.... Ama Çiko her gün teknesiyle ayrıldığı için bu buluşmalar Meislilerin ve Kaşlıların dikkatini çekti. Gizli aşkın haberi, ailelerinin kulağına gitmekte gecikmedi.
HURİGÜL’ÜN TEK TAŞI
Çiko’nun ve babasının Türk düşmanı bir partiden olması ilk başta sıkıntı yarattı. Ama iki aile de birbirini araştırdıkça buzlar eridi. Meisliler, Hurigül’ün babasına, Çiko’nun iyi bir aileden, düzgün bir delikanlı olduğunu söyledi. Kaşlılar da Çiko’nun ailesine, Hurigül’e ve ailesinin kendi halinde, sevilen kişiler olduklarını anlattı. Sonunda iki aile de gençlerin evlenme kararına olur verdi. Bu olur, aynı zamanda damat tarafının Türklere bakışının da değişmesi anlamına geliyordu. Çiko ve babası artık hiçbir partiye üye değil. Ocak 2012’de Çiko, Hurigül’ü ailesinden istemeye geldi. Hurigül, kocaman tek taşlı yüzüğünden hâlâ ilk günkü gibi gururlu: “Gelip beni babamdan istedi ve tek taşımı ailemin huzurunda taktı.” 2012’nin 29 Şubat’ında resmi nikâhla evlendiler. Ancak Çiko’nun büyükannesi çok yakın zamanda öldüğü için düğün yapmadılar. Çünkü Ortodoks geleneklerine göre bir yıl matem tutmak gerek. Bu yüzden düğünleri, 2013 Ekim’inde Meis’teki Aya Yorgi Plajı’nda yapılacak.
İLK SORUSU: BİRAND NASIL?
Çiko’nun kırık dökük Türkçesi ile bize ilk sorusu: “Birand nasıl, yaşıyor değil mi?” Meğer Mehmet Ali Birand, 2011 yazında teknesiyle Meis’e gelip Çiko’lara ait Cafe Meltemi’de oturmuş. Ailecek o kadar çok sevmişler ki Birand’ı Kanal D haberi izlemeye başlamışlar. Ayrıca Çiko da Birand gibi sıkı bir Galatasaray taraftarı. Yüzündeki endişe de bu yüzden. Röportaj esnasında Birand’ı kaybettiğimizi birlikte öğrendik. Çiko’nun’nun derin üzüntüsü bizi çok etkiledi.
ENİŞTENİN YERİ ÇOK POPÜLER
Taze gelin Hurigül, ilk iş Cafe Meltemi tabelasının yanına, Türkçe ‘Eniştenin Yeri’ tabelasını astı. Bir sabah geldiklerinde tabelayı yerinde bulamamışlar ama yeni sezonda yeni tabela asmakta kararlı. Artık her kim tabelayı parçaladıysa...
Ancak bu sıradışı evlilik o kadar çok ilgi çekmiş ki dükkân Yunan ve Türk müşterilerin akınına uğramış. Hurigül, geleneksel alışkanlıklarını da adaya
getirmiş. Mesela geçen yaz plajda gözleme yapmış. Ada halkı gözleme yemek için akın etmiş. Bir de mercimek çorbasını, bulgur pilavını çok sevmişler. Çiko göbeğini gösterip “Hurim’in yemeklerinden” diyor. Hurigül’ün kayınvalidesi Antonia Magiafi (50), “Hurigül Türk dizilerini de sevdirdi. Ama ben en çok İlker’in (Ayrık) ‘Ben Bilmem Eşim Bilir’ini seyrediyorum. O çocuğu çok seviyorum” diyor. Hurigül de “Yarışmaya katılmak için başvurduk. Ama Çiko acı yemediği için yarışmada acı yedirmelerinden korkuyorum” diyor. Hurigül’ün de yeni hayatına yeni alışkanlıklar, yemekler katılmış. Soğan dolması, keçi dolması, ızgara kalamar, nohut köftesi, makarnalı börek… Kayınvalide hemen ekliyor: Musakka!
Mediterraneo’daki kafe Çiko’ların
Mediterraneo (Akdeniz) filmi, 1991’de Meis’te çekildi. Ünlü yönetmen Gabriele Salvatore’nin yönettiği film, 1992’de Oscar almıştı. Filmdeki kafeterya, Çiko’nun büyükannesi Vangelia’nın. Büyükannenin de rol aldığı filmde o zamanlar çocuk olan Çiko “Senin saçların sarı, olmaz” dedikleri için oynayamamış. Filmle çok popüler olan bu kafede her yaz İtalya’dan gelen çiftlerin düğünleri yapılıyor.
Çiko çok iyi bir baba olacak
Hurigül Magiafi
Bir cennet burası. Allah’a her gün şükrediyorum. Başlangıçta çok sıkıldım. Dil bilmiyordum. Tekneyle gelen Türklerle konuşuyordum. Çiko bugüne kadar bana hiç sesini yükseltmedi. Hep huzur verdi. Her konuda bendeki stresi alıp götürür. Seneye çocuk istiyoruz. Ben ve kayınvalidem kız olsun istiyoruz ama Çiko erkek istiyor. Çok iyi bir baba olacak. Türk erkeği hep kadından hizmet bekler ya; Çiko bunu hiç hissettirmedi. Sabahları çorabımı giydiriyor (Bu arada Çiko Hurigül’e Yunanca ‘her şeyi söyleme!’ diyor). Kocam mahremini açmak istemez. Bu konuda Türk erkeğinden kalır yanı yok.
Aşk olunca dil problem olmuyor
Çiko Magiafi
Hayatın getirdiği her güzelliği Huri’mle yaşamak istiyorum. Önceleri dil sorunumuz vardı. Şimdi ben biraz Türkçe, Huri’m Yunanca öğrendi. İngilizce de konuşuyoruz. Aşk olunca dil problem olmuyor. Meis, Rodos’un yazlık yeri. Kışın herkes orada. Şu an 200 memur ve 200 yerliden başka kimse yok. Bir tek bizim kafe açık. Gezmeye tozmaya vakit yok. Hele sezonda hiç tatil yok. Kışın iki gün kafeye gitmesek, üçüncü gün bizi soruyorlar. Balık tutuyoruz. Deniz izin verdikçe sık sık Kaş’a gidiyoruz. İstanbul’da statta Galatasaray maçı seyrediyoruz. Ama trafiği, kalabalığı tam kaos. Pera’da (Beyoğlu) yürümek imkânsız.