Ayten SERİN / aserin@hurriyet.com.tr
Oluşturulma Tarihi: Haziran 01, 2008 00:00
Türk dizileri Arap ülkelerinde reyting rekorları kırıyor. On gün kadar tüm Türkiye, Dubai’ye giden Gümüş dizisinin oyuncularının halktan gördüğü aşırı ilginin haberlerini izledi. Arap kızları sarışın Türk Kıvanç Tatlıtuğ için kendini parçalıyordu.
Onlardan önce Kanal D’de yayınlayan Ihlamurlar Altında dizisinin oyuncuları da benzer bir ilgi görmüştü. Doğan TV Holding’in MBC kanallarıyla yaptığı anlaşma nedeniyle bu iki dizinin yanı sıra Çemberimde Gül Oya da Arap ülkelerinde gösterilmişti. Bu ilgi üzerine, Doğan TV Holding, Suudi Arabistan ve Dubai’deki merkez ofislerinden 6 televizyon kanalıyla 22 farklı ülkeye
yayın yapan MBC Group ile yeni bir işbirliği anlaşması imzaladı. MBC Group’un Başkan Yardımcısı ve grubun prodüksiyon şirketi O3’ün Genel Müdürü Fadi İsmail, bu reyting patlamasının sırrını anlattı. Kuşak çatışmalarını, zengin kız- fakir oğlan açmazlarını, aile sorunlarını ele alan diziler, Arap dünyası için çok çekici. Yüzlerimiz, oturmamız kalkmamız, aile ilişkilerimiz, doğal olarak Brezilya dizilerindekinden daha yakın geliyor onlara. Ama en önemlisi Müslüman bir ülke olup modern yaşamayı başarmamız. Onları asıl özendiren, kendi çıkış yollarını ararken, bizim bu yolu bulmuş olmamız.
Bugüne kadar kanallarınızda ne tür diziler gösterdiniz?
- Gösterdiğimiz dizilere "Arap dizileri" diyoruz ama üç tip dizi var: Mısır dizileri uzun zamandır ağırlıkta. Bunun yanında daha yeni olan Suriye dizileri ve Körfez dizileri (genellikle S. Arabistan ve Kuveyt) var. Bunları MBC1’de gösteriyoruz.
Hikayeler bizim dizilerdeki gibi mi?
- Duygular ve değer çatışmaları bakımından bir hayli benziyor. Modern hayat yaşayan aileleri bekleyen zorluklar, gelenek ile modernliğin karşılaşması gibi konulara yaratıcı şekilde dokunuyorlar. Bu da insanları çekiyor çünkü onlar da benzer problemleri farklı bir açıdan yaşadıklarını düşünüyorlar.
Size göre Türkiye’nin nasıl bir imajı var Arap dünyasında?
- Üzücü ama sadece Osmanlı dönemi hatırlanıyor. Genelde Türklerin bölgedeki tarihi rolüne olumsuz bakılıyor. Bugün globalleşmeden bahsediyoruz. Bunu sağlayan araçların başında medya geliyor. Medyanın en güçlü aracı da bence drama (diziler). Sakin sakin televizyon izlerken tüm mesajları alıyorsunuz. Yani Türk filmleriyle, Türkiye’nin bu zamana kadar bilinenden daha iyi bir imajını satıyorsunuz. Bu da bir devrim.
SARIŞIN ESMER FARK ETMEZ YÜZLER BENZİYORArap ülkelerinde hangi tip erkek ve kadınlar sevilir? Kıvanç Tatlıtuğ gibi sarışın bir oyuncudan bu kadar hoşlanmaları ilginç mi mesela?
- Bence saça değil yüze bakmalıyız. Aranan şey, yeni, taze, genç yüzler. Bunun üstüne bir de bu tiplerin tanıdık gelmesi ekleniyor. Latin Amerika’yı düşünün, çok güçlü dizileri var ama yüzler bu bölge insanı için çok tanıdık değil. Halbuki Türk dizilerinde
yemek masasına oturuşları ya da peçetenin katlanışı bile çok benzer. Dizilerde yeni ama yabancı olmayan birçok öğe var. Yeni ama tanıdık! "Biz de onlara benziyoruz" ya da "onlar da bize benziyor" duygusunu uyandıyor.
Hikayelerin benzerliği de etkili oluyor mu?
- Evet hikayeler benzer ve izleyiciyi çekip elinde tutacak kadar da güçlü. 30 bölümlük bir dizi bizim için tam Ramazan modelidir. Her gün bir bölüm gösterirsiniz. Ama bir diziyi Ramazan bittikten sonra 40- 50 bölüme kadar yayınlamak daha önce görülmüş bir şey değil. Bu başarı, hikayenin gücünden geliyor.
ÖPÜŞMELER BİLE KABULEDİLEMEZ DEĞİL Türklerin gözünde Arap ülkeleri aşırı muhafazakar. Akla şu soru geliyor: Bizim televizyonda gördüğümüz bazıları çok da muhafazakar olmayan diziler oralarda nasıl kabul görebiliyor?
- İmaj her zaman inşa edilir, gerçeği yansıtmaz. Arap dünyasının imajı muhafazakardır, bu çok doğru. Ama en muhafazakar zannettiğiniz toplumlar bile şu anda modern. Bu, erkek- kız arkadaş ilişkisi kolayca kabul ediliyor demek değil. Ama daha modern ve daha açık bir hayata özenilmediği anlamına da gelmiyor. Türkiye bu konuda bir model: Modernliğin ve geleneğin bir arada olabilmesinin çok özgün ve güçlü bir örneği. Bence asıl çekici olan da bu. Belki bu söyleceğimden Türkiye’de bazıları hoşlanmayabilir, ama Araplara göre Türkiye hálá Avrupalılaşmadı, hálá kültürüne bağlı ama aynı zamanda modern ve global bir ülke. Bu çok güç kurulan bir kombinasyon, Araplar hala bunun formülünü arıyor.
Türk dizilerinde öpüşme, sarılma sahneleri var. Bunlar sizin televizyonlarınıza uyuyor mu?
- Şimdiye kadar yayınladığımız üç dizide pek böyle sahneler yoktu. Öpüşmeler bile o kadar kabul edilemez değildi. Bu diziler Türkiye’de de aile izleyicisi için yapılmış; başka bir kültürün kaldıramayacağı seviyede sahneler yok. Kesilen çok ufak şeyler olabilir ama bunlar toplamı etkileyecek düzeyde değil. Yüzde yüz diyemem ama Türk dizileri bizim kültürümüz açısından Amerikan dizilerinden çok daha uygun.
Türkiye’de belki çoğunluk Arap ülkelerinde başı açık kadınların televizyona bile çıkamadığını düşünüyor...
- Umarım bir gün Türkiye’de Arap dünyasını olduğu gibi yansıtan Türkçe dublajlanmış bir Arap dizisi yayınlayabiliriz. Bu da bugün bizim Türk dizileri ile yaptığımız gibi bir köprü oluşturur.
İSTANBUL ŞU ANDA ARAPLARIN KALBİNDE ÇOK GÜZEL BİR ŞEHİR
İstanbul kendi gözlerimle gördüğümde zaten harika bir şehir, ama televizyonda gördüğünüzde daha da güzel! Çünkü filmlerde her zaman en iyi açılardan, en romantik çekimlerle gösteriliyor. İstanbul’un bu görüntülerini gazetelerde göremezsiniz ama dizi izlerken her bölümde tekrar tekrar görüyorsunuz. Etkisi çok güçlü. İstanbul şu anda bir çok insanın kalbinde çok güzel bir şehir. Bu televizyonun, dramanın ve Kanal D dizilerinin gücü.
TÜRK FORMÜLÜ
Belki bu söyleceğimden Türkiye’de bazıları hoşlanmayabilir, ama Araplara göre Türkiye hálá Avrupalılaşmadı, hálá kültürüne bağlı ama aynı zamanda modern ve global bir ülke. Bu çok güç kurulan bir kombinasyon. Araplar hálá bunun formülünü arıyor. Belki Türklerin bulduğu formül, Arapların televizyonu izlerken istediği ama sahip olamadığı bir şeyi yansıtıyor.KUVEYT’TE POLİSLER İŞİ BIRAKMIŞ GÜMÜŞ’Ü SEYREDİYORDUBirkaç hafta önce Kuveyt’teydim. Bunu söylemem onlar için iyi mi değil mi bilmiyorum ama, bir arkadaşım, sokakta görev başında olması gereken polislerin bir odada televizyon karşısına oturmuş Gümüş dizisini (sağda) izlediğini söyledi. Bu komik bir örnek, ama her yerde böyle. Dizilerin her kesimden fanatikleri var. Ertesi bölümde ne olacağını merakla bekliyorlar.