Oluşturulma Tarihi: Nisan 13, 2005 00:00
HAFTA sonu gazeteci dostumuz Zeynep Göğüş, birkaç gazeteciyi Antalya’ya götürdü.Odeon Tourism International Şirketler Grubu (OTI) 10. kuruluş yılını kutluyordu ve bu vesileyle OTI grubuna bağlı Rusya’daki en eski Türk operatörü iştiraki Coral Travel, 30 Rus gazeteci ve 700 kişilik bir Rus heyetini Antalya’da ağırlıyordu. Bizler de bu kutlamaya katıldık.Odeon Tours, Coral Travel (Moskova), Wezyr (Polonya) gibi tur operatörleri, OTIUM oteller zinciri ve bir havayolundan (BlueSky) oluşan OTI Grubu hem Rusya, Polonya, Ukrayna, Bulgaristan, İran vb. ülkelerden turist getiriyor, hem de HMS adlı kuruluşu vasıtasıyla hacı adaylarına hizmet veriyor.Grup, dışarıya yolladığı turistlerin yüzde 25’ini Türkiye’ye gönderen Rusya’dan 2005 yılında 210.000 turist getirmeyi hedefliyor. Diğer ülke ziyaretçileriyle 2005 toplam hedefleri 280.000 turist. Rusya’da tanıtım amacıyla 500.000 doların üzerinde para harcamışlar.* * *OTI-Odeon Turizm Şirketler Kurulu Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Bektaş ve kurul üyesi Coral Genel Müdürü Coşkun Yurt ile yaptığımız sohbet, turizm sektöründe nereden nereye geldiğimizi çok açık ortaya koydu.Türkiye’de turizmin önemini uzun yıllar konuştuk; ama 1987’de Turgut Özal sayesinde hayata geçirdik. Rahmetli, turizm yatırımlarına büyük teşvikler sağlayarak kısa sürede Antalya, Alanya, Kuşadası, Marmaris, Bodrum vb. gibi şehirlerin adeta bir metamorfoz yaşamasına vesile oldu.Antalyalılar 1987 yılını Antalya’nın miladı olarak görüyorlar! Antalya şehrinin fiziki ve sosyal tarihini iki bölüme ayırıyorlar.Ancak, bu teşvikler rant tüketmeye bağımlı ülkemizde beton yığınlarına gömülen paraları cukka olarak cebe indirme hastalığını da teşvik etmiş, devletin kaynaklarına göz dikmiş, turizm mesleğiyle alakası olmayan, ancak otel sahibi olmuş bir sürü asalak işadamı da yaratmıştı.Aldıkları kredileri kendilerine bahşedilmiş hediye addeden işadamları borçlarını geri ödemeyince, Vakıflar Bankası Antalya bölgesinde en fazla otele sahip kuruluş haline geldi.Devlet teşvikinin ‘devlet eliyle zengin olma’ yöntemine dönüşmesinden turizm de payını almıştı.* * *Ayhan Bektaş ve Coşkun Yurt ile sohbet ederken kendilerine ‘devletten ne beklediklerini’ sordum.Şaşırdılar, ne diyeceklerini bilemediler, sanki soruyu abes buldular.Halbuki, eskiden işadamları böyle sorulara bayılırlar ve başlarlardı isteklerini saymaya! Bu gençler ise ‘tur operatörü devletten ne isteyebilir ki!’ diye düşünüyorlardı.Onlar, gerçek birer müteşebbis olarak kendi işlerini kendileri görmeye alışmışlardı.Kimseden gölge edilmemesi dışında bir nimet beklemiyorlardı!Sonunda devletten bir tek istekleri olduğuna karar verdiler:Devlet sadece tanıtım yapmalı idi.Tanıtım; ortak bir iradeyle yapılmaz ise kalıcı etki bırakmıyordu.* * *Türkiye nihayet turizmde de gerçek müteşebbislerine kavuşuyor.
button