Oluşturulma Tarihi: Haziran 28, 2003 00:00
Geçenlerde Antalya’da Kültür ve Turizm Bakanı Erkan Mumcu ve Green Palace oteli sahibi Murat Çeçen ile 32.GÜN çekimi için buluştuk. Konu, sahillerin durumundan açıldı.her ikisi de, eskiden yeterince dikkat çekmeyen bir noktaya işaret ettiler: 2 inci Konut rezaleti.Sahilleri mahveden, denizleri kirleten ve canım koyları kullanılmaz duruma sokanlar oteller değil, 2 inci konutlar. Yani, insanlarımızın büyük paralar döktükten sonra, yılda ancak birkaç hafta oturdukları hücre gibi evler, üst üste yapılmış çirkin binalar veya kuş kafesleri gibi apartman katları.Örneklerini de verdiler.Antalya, alaynya sahillerinin durumu acıklı. Ne arıtmaları var, ne doğru dürüst yolları. Tüm pisliklerini olduğu gibi deniye atıyorlar. Oteller kendi arıtmalarını yapıyor, kendi temizliklerini, herşeylerini kendi başlarına gerçekleştiriyor, ancak yazlıkçıların pislikleriyle başa çıkamıyorlar.2 inci konut rezaletinin altında, sahil yörelerimizdeki yerden bitme küçük belediyeler yatıyor. Nasıl yapıyorsa yapıyor ve bir belediyeyi ele geçirince, 2 inci konuta yer açarak cebini dolduruyor. Allahtan insanlar yavaş yavaş bilinçlenmeye başladılar da, eski hızları kesildi. Kökünden bir çözüm bulunmadıkça onlar mantar gibi, yine de bir yerlerden çıkacaklar.ERKAN MUMCU’NUNAÇIK SÖZLÜLÜĞÜ32.GÜN’de konuşurken tekrar dikkatimi çekti. Erkan Mumcu (Kültür ve Turizm Bakanı) kadar açık sözlü bir başka hükümet üyesi tanımıyorum.Hani hiç bitmeyen bir edebiyatımız vardır: “Efendim bize bitli-aç turist geliyor. Zenginini çekemiyoruz.” Deriz.Mumcu bu konuyu çok güzel anlatıyor.“Bir defa, 15-20 bin dolarlık geliri olan bir ülke vatandaşı, hele Türkiye’ye kadar gelmişse bu adam bitli ve aç olamaz... Bunu söyleyen esnaf asıl aklını kullanıp o adama nasıl para harcatabileceğini düşünmeli... Ayrıca, Türkiye’nin Akdeniz yöresi, Fransız veya İtalya’nın sahili gibi değil. Montecarlo veya Cote D’Azur hiç değil. Oralarda verilen imkanlar bizde yok. Türkiye ucuz destinasyon ve yoğun turist çekerek para kazanabilir. Bunun başka türlüsü yoktur ve olamaz. Zengin turist İstanbul’u tercih edecektir. Bu böyle bilinmeli ve şu fakir turist edebiyatı bitmeli. Önemli olan turiste para harcatmasını öğrenmektir...”Doğru bir saptama...GREEN PALACEADLI CENNETAslında, Akdeniz sahillerindeki oteller, genelde birbirlerine benzerler. Büyük bölümü 5 yıldızlı ve lükstür. Ancak Antalya’nın yeni geliştirilmeye başlanan Kundu bölgesindeki IC Hotels Green Palace bambaşka. Çok otele gittim, çok lükslerinde kaldım, ancak Akdeniz şeridinde en basit ayrıntısına kadar böylesine inceden inceye düşünülmüş, böylesine iyi yerleştirilmiş otele rastlamadım.Kendinizi Uzakdoğu’da hissediyorsunuz. 7 ayrı pisin, havuz üstünde kahvaltı ve
yemek, kendi havuzu olan özel villaları veya suni bir göle açılan villalar grubu ile nefis bir otel. Bali’den özel olarak getirilmiş masajcılar denize nazır bongolow’larda ve palmiyelerin altında hizmet ediyorlar.Tipik bir Bali oteli...Murat Çeçen’in en basit ayrıntısına kadar ilgilenmesi ve her dakika işinin başında bulunması da çok şeyi değiştiriyor. Meraklılarına duyurulur. (0242-431 21 21)UMUR ADINATEŞEKKÜRLERUmur Birand’ın geçen haftaki düğünü büyük bir aileyi bir araya getirdi. Devlek büyükleri, protokol, “Bak ben kimleri tanıyorum” mesajı taşıyan isimler yoktu. Umur, üç kişilik ailemizin en eski dostlarını, akrabalarımızı, benim ve Cemre’nin iyi veya kötü günlerini paylaşmış insanlarımızı davet etmişti.Öylesine güzel bir hiski...Bir yanınızda Umur’un doğumunu bilinler, öbür yanınızda benim çocukluğumu hatırlayanlar, erenköy’ün eski günlerini paylaştığım insanlar, karşınızda meslek yaşamınızın en önemli aşamalarında size omuz vermiş, desteklemiş veya cesaretle sizin ile birlikte yürümüş arkadaşlarınız.İnsanın yaşamında dönemeçler vardır ya, işte Umur’un düğününde Cemre ile birlikte, böylesine en yakın insanlarımızla birlikte olmanın mutluluğunu tattık.Düğün sırasında ve sonrasında telefon, e-mail veya faksla tebriklere Umur ve Caterina teker teker teşekkür edemedikleri için, sütunumu onlara ayırdım. Hem Umur-Caterina çifti, hem de Cemre ve kendim için, dostlarımız kadar tebrik yollayan okurlarıma da binlerce teşekkür...
button