A.A
Oluşturulma Tarihi: Ekim 09, 2008 12:15
Halk arasında “kısırlık”, tıp dilinde infertilite olarak adlandırılan ve düzenli ilişkiye karşın bir yıl içinde gebeliğin oluşmaması durumunda başvurulan tüp bebek uygulamasının uzun soluklu tıbbi müdahale ve hepsinden önemlisi sabırlı olmayı gerektirdiği bildirildi.
Adana'da faaliyet gösteren ve sadece tüp bebek uygulamalarının yapıldığı Turan Çetin Tüp Bebek Merkezi'nde, çocuk sahibi olabilmek için başvuran çiftlere öncelikle psikolojik destek sağlanıyor. Çünkü, anne ve baba adayının psikolojisi en az tıbbi uygulamanın başarısı kadar önem taşıyor.
Tüp bebek uygulamasına karar verildikten sonra, eşlere sarılık (Hepatit B – Hepatit C), HIV (AIDS), VDRL gibi anne adayının gebeliğini etkileyebilecek hastalıkların testleri yapılıyor.
Adetin 3'üncü günü üremeyle ilgili hormonlara bakılıyor, ardından rahim filmi çekiliyor. Rahim ağzından renkli bir sıvı verilmesinin ardından çekilen
film, kanalların tıkalı olup olmadığını ve rahim içinin düzgün olup olmadığını gösteriyor. Kişiden kişiye değişiklik göstermekle beraber ağrı eşiği düşük olanlar için rahim filmi çekimi hafif anestezi altında da yapılabiliyor.
Tanı ve tedavi amacıyla kullanılan bir diğer yöntem olan laparoskopi ise aynı şekilde genel anesteziyle, göbek altından açılan küçük bir delikten sokulan teleskopla üreme organlarının incelenmesini sağlıyor.
YUMURTALIKLARIN UYARILMASI
Her hasta, yaşı, yumurtalıklarının cevap kapasitesi, hormon değerleri, boy ve kilo oranına göre değerlendiriliyor ve tedavi buna göre planlanıyor. Her protokolde değişik olmakla birlikte en sık kullanılan tedavi protokolüne göre tüp bebekte öncelikle beyinden salgılanan hormonlar baskılandıktan sonra yumurtalıklar uyarılıyor.
Hormonların baskılanması işlemi ise yumurta üretimini sağlayan hormonların belli bir temel düzeye getirilmesinden oluşuyor. Bu amaçla genel olarak adetin birinci veya ikinci gününde hormonları baskılayacak ilaçlara başlanıyor. Bu hormonlar cilt altı iğne veya burun spreyi şeklinde kullanılıyor. Baskılama süresi, hastaya göre 1 ile 3 hafta arasında değişiyor.
Hormon düzeyleri istenilen seviyeye gelen hastalarda yumurta gelişimini uyarıcı ilaçlara başlanmasını takiben hastalar seri kontrollere çağrılıyor.
Takipler sonucunda foliküller (yumurtalıkta yumurtayı taşıyan içi sıvı dolu kese) istenilen sayı ve büyüklüğe ulaştığında ve rahim içi dokusu yeterli kalınlığa eriştiğinde hastalara foliküllerin çatlamasını sağlayacak hormon içeren iğneler yapılıyor. Hastaların çok azında yumurtalıkların aşırı uyarılması sonucu karında şişlik, kusma, ağrı gibi şikayetler olabiliyor.
Yumurta toplama aşamasına gelindiğinde tıbbi müdahale ameliyathane ortamında steril şartlarda yapılıyor. Kadından yumurtalar alındıktan sonra aynı gün erkekten de sperm alınıyor.
Toplanan yumurtalar arasından laboratuvarda kullanılabilecek durumda olanlar seçilip özel besi yerlerine yerleştiriliyor. Yumurtalar yaklaşık 2-3 saat burada bırakılıyor.
Alınan her yumurtanın laboratuvar tarafından belirlenen yöntemlerle spermler ile bir arada bırakılması ve dişi ile erkek döl hücrelerinin birbirini döllemesi sağlanıyor. Uygulamanın en zor dönemi olan yumurta toplama işleminde, arta kalan yumurtalar bir sonraki uygulama için dondurulabiliyor.
Yumurtaların döllenip döllenmediğinin kontrolü, işlemden 16-24 saat sonra yapılıyor. Bu yöntemle elde edilen embriyolar, gelişimlerinin en uygun olduğu düşünülen dönemde rahim içine yerleştiriliyor.
Tüp bebek uygulamasında, 35 yaş altı kadınlarda yüzde 30-35 olan başarı oranı 35-37 yaş arasında yüzde 25'e, 38-40 yaş arasında yüzde 15-20'ye, 40 yaşından sonra ise yüzde 6-10'a kadar geriliyor.