Hakan GENCE
Oluşturulma Tarihi: Kasım 10, 2007 00:00
34 dergisinin ve Haaz Galeri’nin kurucusu Murat Patavi, şu sıralar dünya tasarım devlerini biraraya getiren "Block" sergisinin küratörlüğünü üstlendi.
Sergiye 11 yabancı 7 Türk, toplam 18 tasarımcı katılıyor. Eserlerin ana malzemesi Türkiye’den çıkarılan ve işlenen mermer. Ürünler arasında masa, kanepe, kütüphane ve çanaklar var. Murat Patavi "Dünyada örnekleri yalnızca MoMA ve Tate Modern gibi kurumlarda görülen türde bir organizasyon olacak" diyor. "Çünkü sergiye katılan tasarımcılar bu sefer sadece bizim için objeler yarattı." Sergiyi 16-30 Kasım arasında İstanbul’da Karaköy Antrepo No:3’te gezebilirsiniz.
Yabancı tasarımcıların bazılarını Türkiye’de temsil eden, sergiler açan tasarım üssü Haaz Galeri, birinci yaş gününü çalışmaları altı aydır devam eden özel bir sergiyle kutlayacak. Haaz Galeri’nin kurucusu ve Block Sergisi’nin küratörü Murat Patavi, çok iddialı. Cumhuriyet tarihindeki en önemli tasarım sergilerinden birini düzenlediğini söylüyor: "Tabii ülkemizde tasarım adına önemli sergiler görüyoruz. Fakat bu çalışmaların bazıları dünyayı gezerken Türkiye’ye uğruyor, belli parçaları buraya geliyor veya önceden tasarlanmış objeler biraraya getirilerek sergileniyor. Block’un en önemli özelliği tüm manifestosunun Türkiye’de yazılmış olması ve dünyada bir eşi olmayacak ürünler yaratılması."
Serginin ana malzemesi mermer. "Block" (blok) ismini de mermerin ham halinden alıyor. Mermer ısı, ses yalıtımı sağlaması ve dayanıklılığı nedeniyle özel bir materyal. Tarihi eserlerin en değerli malzemesi ama çağdaş gözle yorumlanması da mümkün. Zaten serginin bir amacı da dünya tasarım platformunda Türkiye’deki bu doğal kaynağın zenginliğini göstermek.
E-MAİL YERİNE MEKTUPLA DAVET
Türkiye’de bine yakın taş cinsi var. Bunlar arasından doğru mermeri seçmek, dayanıklılık, işlenebilirlik ve tasarıma yatkınlık açısından doğru kararları vermek için sergi sponsorları olan İstanbul Maden İhracatçılar Birliği ve Türkiye Doğal Taş İhracatçıları Derneği’nden destek alındı. Her mermer blok kendi türü için gerekli olan makine ve işçiliklere sahip Türk firmalarında işlendi. Bu sayede Türk taş sektörüne de değer katılması hedeflendi.
Seçilen tasarımcılar, MoMA ve Tate Modern gibi çağdaş sanatın önde gelen müzelerinde daha önce objeleri sergilemiş, kendi alanında otorite olan isimler. Bunlar arasında Campana Brothers adıyla tanınan ünlü kardeşler ve Autoban ikilisi gibi Türk tasarımının dünyadaki temsilcilerinden biri de var. Patavi, belirli bir sayıda durmaları gerektiği için bütün önemli tasarımcıları davet edemediklerini söylüyor.
Projeye ısınabilmeleri için tasarımcılara e-mail yerine elle yazılmış davet mektupları gönderildi. Mermeri tanımaları ve malzeme seçebilmeleri için estetiği ön planda tutarak seçilen 10 farklı mermer örneğini içeren kitler mektuplara eklendi. Bunların içinde Bursa Karacabey mermerinden Elazığ Vişne taşına, Marmara mermerinden onikse kadar pek çok taş cinsi vardı. Tasarımcılar seçtikleri taşlara göre iki üç konsept çizip Murat Patavi’ye gönderdi. Bu sayede her tasarımcının sergide bütünlük sağlayacak ürünler hazırlamaları sağlandı. Çalışmaların en zorlu yönü, bazı taşların tasarım sırasında objelere uymamasıydı. Bu aşamada İç Mimar Ali Kangal danışmanlığında malzemenin başka türleri seçildi.
Murat Patavi, mermerle çalışmanın zor olduğunu anlatıyor: "Parçaları bir araya getirerek bütün oluşturmak yerine, bir bloktan yola çıkılarak şekle gidildi. Mermer zorlayıcı, kütlesel ve ağır bir malzeme. Tasarımcılar taşları hafif ve mobil hale getirmek için de birtakım çözümler üretmek zorunda kaldı. Bu kadar katı bir maddeden obje üretmek onlar için farklı bir deneyim oldu."
AZİZ SARIYER’DEN İKİ MASA
Tasarım, tüm dünyada, ülkelerin kültürel, ticari ve siyasi değerlerinin kalitesini belirliyor. Son 10 yıldır Türk tasarımının, dünya standartlarına geldiği söylenebilir. Her an Türkiye’de tasarım adına evrensel değerleri yüksek sıçramalar olacaktır.
"Block" bir etkinlik, bir sergi, bir sunum, bir performans ve bir tasarım iddiası. Ülkemizin tasarım tarihinde, niteliğiyle bir ilk olacağını düşünüyorum. Dünya çapında mimar ve tasarımcılar müşterek bir ruh ve düşünce hali içinde mermer malzemesiyle kendilerini anlatan birden fazla üretilmeyecek ürünler tasarladı. Bu projeye, ben de gönüllü olarak danışmanlık yapıyorum. Dünya çapındaki meslektaşlarımla beraber ortak bir sunum içinde olmak beni heyecanlandırdı.
Projenin öznesi mermer. Aklıma şunlar geldi: Taş ve toprak, evrenin hammaddesi, topraktan var olmak, tekrar toprak olmak, taş devri, insanlığın yaşamı naif çözme dönemi, hayatın başlangıcı. Taşa toprağa dokunmak, var olmanın bilinçli farkındalığına ulaşmak. Meslek hayatımda, mermerle birçok tasarım yaptığım için hiç zorlanmadım diyebilirim. Geçmişteki malzeme deneyimlerim ve bugünün geniş teknik imalat imkanlarından istifade ettim.
FİYAT 15-20 BİN EURO’DAN BAŞLIYOR
Bütün eserlerden ikişer tane yapıldı. Hepsi sergi sırasında satışa çıkacak. Objelerden biri yeni sahibine giderken diğeri dünyayı dolaşacak. Fiyatlar tasarımlara göre değişecek ama ürünlerin fiyatı 15-20 bin Euro’dan başlayacak. Sergi bittikten sonra bir bölümü Haaz Galeri’de görülebilecek. 2008’den itibaren ABD, İtalya, Londra ve Milano gibi ülkeleri gezmesi planlanıyor.
SEYHAN ÖZDEMİR-SEFER ÇAĞLAR’IN MARKASI AUTOBAN’DAN MASA
Biz gerçek yani doğal malzemelerin sınırlarını zorlayan, günlük hayatın ritüellerinden ve doğal olaylardan ilham alan bir yaklaşıma sahibiz. Mermer, tamamen doğal süreçlerle insan kontrolünün dışında oluşmuş bir malzeme. Bu projede yarattığımız form da yaklaşımımıza uyuyor. Bize bir taşın uzun yıllar boyunca suyun hareketleriyle aşınması ve işlevsel bir forma dönüşmesi süreci ilham verdi. Aslında çok teknolojik yöntemlerle üretilen bu masa, organik formuyla ve malzemenin duruşuyla bu hikayeyi hissettiriyor. Böyle bir çalışmayla malzemenin ve teknolojinin sınırlarını zorlamak bizim için zevkli bir deneyim oldu.
MERMERİ İŞLEYEN SANATÇILAR
Campana Brothers, Michael Young, Konstantin Grcic, Matali Crasset, Aziz Sarıyer, Jurgen Bey, Paola Navone, Defne Koz, Arthur Casas, Jason Miller, Marcelo Rosenbaum, Autoban, Tanju Özelgin, Simon Heijdens, Gökhan Avcıoğlu, Marcio Kogan, Haluk Akakçe, Arif Özden.