Truvalı Helen için iadei itibar

Güncelleme Tarihi:

Truvalı Helen için iadei itibar
Oluşturulma Tarihi: Haziran 04, 2006 00:00

İngiliz tarihçi Bettany Hughes, yazdığı kitapta, tarih boyunca insanlara erkeklerin seks objesi olarak sunulan Truvalı Helen’in büyük haksızlığa uğradığını savunuyor. Hughes, kafası çalışmayan bir fahişe olarak gösterilen Helen’in, aslında önemli bir tarihsel figür olmasına rağmen atlandığı görüşünde.

Tarihçi Bettany Hughes, Truva Savaşı’na sebep olan kadın olarak bilinen Truvalı Helen için bir kitap yazdı. MÖ 12. yüzyılda Isparta ve Truva arasında 10 yıl süren savaş, efsaneye göre Paris’in dünyanın en güzel kadını Helen’i kaçırmasıyla başlamıştı. Çünkü Helen, o sırada Isparta kralı Menelaos ile evliydi.

Hughes, kitabında Helen’in hiç de anlatıldığı gibi bir kadın olmadığını savunuyor. Aslında üzerinde durulması gereken önemli bir tarihsel figürken, haksız yere bir seks objesine indirgendiği görüşünde.

Huhges’a göre Helen’in imajında kırılma noktası MÖ 5. yüzyıl sonrası. Tarihçi Homeros’un yazdığı İlyada ve Odyssey destanlarında Helen’den genelde olumlu bahsedilmesine rağmen o dönemde Helen herkes tarafından tehlikeli bir kadın olarak görülmeye başlanıyor. Sonra sırasıyla herkes bunun üstüne bir şeyler ekliyor.

Tragedya yazarı Euripides, ondan "fahişe" diye bahsediyor. Ortaçağ yazarlarından Exeterli Joseph, 1184’te onun hakkında Paris’le ilişkisini konu alan pornografik bir kitap yazıyor. Shakespeare bile ondan "orospu" diye bahsediyor.

Huhges, Helen ile ilgili karşımıza çıkan en son karalama çabasının da 2004’te çevrilen Truva filmi olduğu görüşünde. Helen, orada da aptal aptal sırıtan, mantıksız, boş ve karaktersiz biri gibi gösteriliyordu.

YARALI BİR YUNANLI İÇİN ÖZEL İLAÇ YAPMIŞTI

Halbuki Odyssey destanında onunla ilgili o kadar çok olumlu öykü var ki. Örneğin Helen, anlatılana göre yaralı bir Yunanlı için özel bir ilaç yapıyor. Savaşın tüm kötü anılarını unutsun diye. Hughes, gerçekten de 18 ay önce arkeologların Yunanistan civarında o dönem yapıldığı düşünülen afyonlu bir ilaç bulduklarını söylüyor.

Ayrıca Hughes’a göre, MÖ 600-400 yılları arasında Helen’in halk arasında yarı-Tanrı bir figür olarak bilinmesi de bu tür doğa üstü özellikleri olduğunun başka bir kanıtı. Hughes, yine o dönem yaşayan genç kızların sürekli ona özendiklerinin, onun adına ilahiler okuduklarının, onun gibi olmak istediklerinin de bilindiğini savunuyor.

Hughes, bunların hiçbirinin dikkate alınmamasından yakınıyor. "Helen’in bütün bu yönleri göz ardı edildi. İnsanlar onu tapınılan bir kült figür yerine, en fazla şirin, zararsız, kendi halinde biri gibi gördüler" diyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!