Trendy Köşesi
Güncelleme Tarihi:
Pınar YILMAZERLER
Oluşturulma Tarihi: Ekim 30, 2006 00:00
Müzik uğruna her şeyden vazgeçerim![/images/100/0x0/55eaaf14f018fbb8f8901d01]()
Eczacılık okumuş ama müzik tutkusu yüzünden asıl mesleğini yapmıyor. İsviçre’de doğup büyümüş, ama yine müzik uğruna oradaki yaşamını bırakıp, Türkiye’ye yerleşmiş. "Gençlik hayalimi gerçekleştirdim. Müzik uğruna herkesten ve her şeyden vazgeçebilirim" diyen Cüneyt Çakım, "Siyah" adlı albümüyle müzik listelerinde hızla yükseliyor.
Müzik hayatınız nasıl başladı? İsviçre’de doğup, büyüdüm. Müzikle amatör olarak ilgileniyordum. İsviçre Devlet Operası Şan Bölümü hazırlık sınıfına girmiştim. Aynı zamanda eczacılık son sınıftaydım ve ikisini birlikte yürütemediğim için konservatuvarı bıraktım. Daha sonra Türk sanatçılarla çalışmaya başladım. Bendeniz, Pınar Aylin, Şahsenem, Reyhan Karaca, Berdan Mardini ve Ziynet Sali’ye şarkılar verdim.
n Eczacılığı seçmek yerine neden en başından müziğe yönelmediniz?
- İsviçre’de böyle şeyler çok zor ve işleyiş katı. Üstelik kendimi Türkçe daha iyi ifade ediyorum. Bir de ruhumda bir alaturkalık var. İsviçre’de Türkçe müzik yapma şansım yoktu.
n Ünlü isimlere beste vermek o kadar kolay olmamıştır herhalde. İşin o kısmı nasıl gerçekleşti?
- İlk olarak Bendeniz’le görüştüm. O genellikle kendi şarkılarını seslendirir. Pek beste almaz, ama benden aldı. Nasıl suya taş atarsınız; düştüğü yer halka halka genişler. Aynen öyle oldu. Bendeniz’den sonra insanlar benden beste istemeye başladı.
n Hayatta aklınıza koyduğunuz her şeyi gerçekleştirir misiniz?
- Evet. Aklıma koyduysam zaten o yüzde 50 yapılmış demektir. Hedeflerimden kolay kolay vazgeçmem. Bende kapıdan dönmek yoktur, o kapı zorlanır!
n Hangi durumda müziği bırakırsınız?
- Allah korusun ama herhangi bir sağlık problemi dışında hiçbir güç bana müziği bıraktıramaz!
n Birbirinden farklı birçok isimle çalışmışsınız. Bu farklı tarzlar anlamına geliyor...
- Benim haritanın her yerine giden müziğim ve sözlerim var. Ayrıca müzikteki bütün tarzları çok seviyorum. Aslına bakarsanız müzik sevgi ve aşk işi, bunun kimyası yok. Bu arada pop müziğinden ziyade, sanat müziğiyle büyüdüm ben. "Gönül Akkor, Şükran Ay şarkılarıyla büyüdüm" desem çok daha doğru olur.
n Albümünüzün adı neden "Siyah"?
- Albüme adını veren şarkıyı yazdıktan sonra, bu renkle ilgili çok kitap karıştırdım. Okuduğum şeyler sonucunda da "Aslında siyah benim rengimmiş" diye düşünmeden edemedim. Çünkü siyah etrafındaki renkleri çok daha canlı ve parlak gösterir. Ama bir o kadar da o rengi söndürebilir. Yani siyahın ortama hakim olan bir tavrı vardır. Ben de böyle biriyim işte.
n Çok iddialı biri misiniz?
- Öyle olduğumu düşünüyorum. Sonuçta herkesin farklı bir yeteneği var. Ben de söz ve müziğimle insanların duygularına iyi bir tercüman olduğumu düşünüyorum. Fiziğime de güveniyorum ayrıca.
n Yani fiziğinizden dolayı avantajlı olduğunuzu düşünüyorsunuz...
- Genç kızların ilgisi çok yoğun. Fiziğime güveniyorum. Ama müziğime de çok güveniyorum. Beni Brad Pitt’e çok benzetiyorlar.
UTANDIRAN ANLAR
Kayıp eşya odası
Okulum çok güzel, bir o kadar da disiplinliydi. Fakat ne yazık ki ben bu disiplin kurallarına pek aldırış etmezdim! Örneğin; okul forması... Tüm okullarda olduğu gibi belli bir kıyafet disiplini var ve buna uyulması gerekiyor. Kurallara göre forma içine pembe gömlek mi giymek gerekiyor? Ben sarı giyerdim. Birkaç kere uyarı aldım. Sonunda sırf bu yüzden kayıp eşya odasında tüm gün boyunca bekletilmiştim!
AJANDA
1 KASIM
Ceza, son albümünden şarkılarıyla Sabancı Kültür Merkezi’nde olacak.
3 KASIM
Sertab Erener ve Fahir Atakoğlu, Anatolia Gösteri Merkezi’nde...
Eczacılık okumuş ama müzik tutkusu yüzünden asıl mesleğini yapmıyor. İsviçre’de doğup büyümüş, ama yine müzik uğruna oradaki yaşamını bırakıp, Türkiye’ye yerleşmiş. "Gençlik hayalimi gerçekleştirdim. Müzik uğruna herkesten ve her şeyden vazgeçebilirim" diyen Cüneyt Çakım, "Siyah" adlı albümüyle müzik listelerinde hızla yükseliyor.
Müzik hayatınız nasıl başladı? İsviçre’de doğup, büyüdüm. Müzikle amatör olarak ilgileniyordum. İsviçre Devlet Operası Şan Bölümü hazırlık sınıfına girmiştim. Aynı zamanda eczacılık son sınıftaydım ve ikisini birlikte yürütemediğim için konservatuvarı bıraktım. Daha sonra Türk sanatçılarla çalışmaya başladım. Bendeniz, Pınar Aylin, Şahsenem, Reyhan Karaca, Berdan Mardini ve Ziynet Sali’ye şarkılar verdim.
n Eczacılığı seçmek yerine neden en başından müziğe yönelmediniz?
- İsviçre’de böyle şeyler çok zor ve işleyiş katı. Üstelik kendimi Türkçe daha iyi ifade ediyorum. Bir de ruhumda bir alaturkalık var. İsviçre’de Türkçe müzik yapma şansım yoktu.
n Ünlü isimlere beste vermek o kadar kolay olmamıştır herhalde. İşin o kısmı nasıl gerçekleşti?
- İlk olarak Bendeniz’le görüştüm. O genellikle kendi şarkılarını seslendirir. Pek beste almaz, ama benden aldı. Nasıl suya taş atarsınız; düştüğü yer halka halka genişler. Aynen öyle oldu. Bendeniz’den sonra insanlar benden beste istemeye başladı.
n Hayatta aklınıza koyduğunuz her şeyi gerçekleştirir misiniz?
- Evet. Aklıma koyduysam zaten o yüzde 50 yapılmış demektir. Hedeflerimden kolay kolay vazgeçmem. Bende kapıdan dönmek yoktur, o kapı zorlanır!
n Hangi durumda müziği bırakırsınız?
- Allah korusun ama herhangi bir sağlık problemi dışında hiçbir güç bana müziği bıraktıramaz!
n Birbirinden farklı birçok isimle çalışmışsınız. Bu farklı tarzlar anlamına geliyor...
- Benim haritanın her yerine giden müziğim ve sözlerim var. Ayrıca müzikteki bütün tarzları çok seviyorum. Aslına bakarsanız müzik sevgi ve aşk işi, bunun kimyası yok. Bu arada pop müziğinden ziyade, sanat müziğiyle büyüdüm ben. "Gönül Akkor, Şükran Ay şarkılarıyla büyüdüm" desem çok daha doğru olur.
n Albümünüzün adı neden "Siyah"?
- Albüme adını veren şarkıyı yazdıktan sonra, bu renkle ilgili çok kitap karıştırdım. Okuduğum şeyler sonucunda da "Aslında siyah benim rengimmiş" diye düşünmeden edemedim. Çünkü siyah etrafındaki renkleri çok daha canlı ve parlak gösterir. Ama bir o kadar da o rengi söndürebilir. Yani siyahın ortama hakim olan bir tavrı vardır. Ben de böyle biriyim işte.
n Çok iddialı biri misiniz?
- Öyle olduğumu düşünüyorum. Sonuçta herkesin farklı bir yeteneği var. Ben de söz ve müziğimle insanların duygularına iyi bir tercüman olduğumu düşünüyorum. Fiziğime de güveniyorum ayrıca.
n Yani fiziğinizden dolayı avantajlı olduğunuzu düşünüyorsunuz...
- Genç kızların ilgisi çok yoğun. Fiziğime güveniyorum. Ama müziğime de çok güveniyorum. Beni Brad Pitt’e çok benzetiyorlar.
UTANDIRAN ANLAR
Kayıp eşya odası
Okulum çok güzel, bir o kadar da disiplinliydi. Fakat ne yazık ki ben bu disiplin kurallarına pek aldırış etmezdim! Örneğin; okul forması... Tüm okullarda olduğu gibi belli bir kıyafet disiplini var ve buna uyulması gerekiyor. Kurallara göre forma içine pembe gömlek mi giymek gerekiyor? Ben sarı giyerdim. Birkaç kere uyarı aldım. Sonunda sırf bu yüzden kayıp eşya odasında tüm gün boyunca bekletilmiştim!
AJANDA
1 KASIM
Ceza, son albümünden şarkılarıyla Sabancı Kültür Merkezi’nde olacak.
3 KASIM
Sertab Erener ve Fahir Atakoğlu, Anatolia Gösteri Merkezi’nde...