Trendy Köşesi

Güncelleme Tarihi:

Trendy Köşesi
Oluşturulma Tarihi: Ekim 16, 2006 00:00

Haberin Devamı

Musti’yi değil müziği seçtim

Natalia ile Mustafa Sandal, aralarında çıkan aşk söylentilerini bugüne dek ne doğruladılar ne de yalanladılar. İkinci albümü "You’re My Music"le de şansını ülkemizde deneyen Yunan şarkıcı Natalia, bu konuya açıklık getirdi: "İş disiplinim böyle bir ilişkiye girmemi engelledi. Çünkü müzik benim için daha önemliydi."

İlk albümünüzü Türkiye’de yaptınız. İkincisinin tanıtımı için soluğu burada aldınız. Neden?

- Londra’da işletme okudum ve orada Mustafa Sandal’la tanıştım. Türkiye’ye de ilk kez 16 yaşında Mustafa’nın "Hatırla Beni" şarkısının klibi için geldim. O zaman Türk insanı ile Yunan insanının birbirine ne kadar benzediğini gördüm. İlk kez o zaman Türkiye’de Yunanlı bir sanatçı olarak albüm yapmayı istedim.

n Türkiye’ye gelmeye karar verdiğinizde ailenizin tepkisi ne oldu?

- Zaten 16 yaşından beri Türkiye’de albüm yapmayı düşünüyordum ve bu yüzden sık sık Türkiye’ye geliyordum. "Aşka Yürek Gerek" düetinde insanların bana olan ilgisini gördüm ve Türkiye’ye gelip bir şeyler yapmanın zamanının geldiğini anladım. Ailemle bir sorun yaşamadım.

n Mustafa Sandal’la yaşadığınız arkadaşlıktan dolayı Türkiye’de tanınıyorsunuz. Türkiye’de albüm çıkarmanızda bunun da etkisi oldu mu?

- Sonuçta Türk halkı "Hatırla Beni" ve "Aşka Yürek Gerek" düetleriyle tanıdı beni. Tabii ki etkisi olmuştur. Ama bence insanlarla aramda iyi bir elektrik oluşmasaydı, her şey bu kadar olumlu olmazdı.

n Mustafa Sandal’ın albümlerinizde size destek olmaması, hayal kırıklığı yaşattı mı?

- Tabii ki yaşattı, ama ilk başlarda! Şimdi düşünüyorum da tarzımla ve müziğimle her şeyin tamamen bana ait olması, insanların beni tanımasında ve anlamasında daha etkili oldu.

n Mustafa Sandal bir röportajında "Natalia’nın sevgilim olmasını çok isterdim" demiş. Sizce neden sevgili olmadınız?

- Çünkü benim profesyonelliğim, iş disiplinim böyle bir ilişkiye girmemi engelledi. Dostluğumuz ve işimiz daha önemliydi. O yüzden böyle bir ilişkiye girmek aklımın ucundan bile geçmedi.

n Çocukluğunuzda hayalinizi süsleyen meslek hangisiydi?

- Çocukluğumda da şarkıcı olmak isterdim. Şimdi ise ileride Amerika’da bir müzik yapım şirketi kurup, yeni yeteneklere fırsat tanımak istiyorum. Unutmadan söyleyeyim; Yunanistan’dayken milli yüzücüydüm. Olimpiyatlara katılma hayalim de vardı.

n Fiziğiniz çok hoş... Şarkıcı olmak yerine modellik yapmayı hiç düşünmediniz mi?

- Hiç düşünmedim. Çünkü beni mutlu eden tek şey müzik oldu.

n Bir röportajınızda "Soyunmak istemediğim için model olmadım" demişsiniz. Ama kliplerinizde ya da fotoğraf çekimlerinizde gayet seksi görünüyorsunuz...

- Bazen klip ya da fotoğraf çekimlerinde konsept gereği ne giymeniz gerekiyorsa onu giyiyorsunuz. Bu iş gereği olan bir şey. Ama genel olarak ben rahat ve spor giyinmeyi seven bir insanım.

n Güzellik ve bakım sırlarınız neler?

- Aslında öyle özel bir sırrım yok. Bana göre insanın içindeki pozitiflik yüzüne yansıdığı sürece etrafına güzel ve olumlu bir elektrik verir. Dikkat ettiğim ufak tefek şeyler var; mesela özel günler dışında makyaj yapmamaya özen gösteriyorum. Çünkü bana göre doğallık her zaman en güzeli. Aynı zamanda sağlıklı beslenmeye çalışıyorum.

n Formunuzu nasıl koruyorsunuz, spor yapıyor musunuz?

- Zaten 15 yıl boyunca Yunanistan Milli Takımı’nda yüzücüydüm. Ayrıca her gün düzenli olarak spor yapıyorum. Yetmez mi?

UTANDIRAN ANLAR

Camide ayakkabılarım çalındı

Ramazanın benim hayatımdaki yeri bambaşkadır. Bu aydaki en büyük zevkim teravihlere gitmektir. Bununla ilgili unutamayacağım bazı anılarım da var... Geçtiğimiz yıllarda arkadaşlarla bir gün teravih namazı için camiye gitmiştik. Namazımı kıldıktan sonra eve gitmek için kapıya yöneldim. Ama gıcır gıcır ayakkabılarımı bir türlü bulamıyorum! Cemaat dağıldı, herkes evine gitti. Ben hálá ayakkabı arıyorum. İmam efendiyle birlikte saatlerce ayakkabılarımı aradık. Ancak bizim ayakkabının yerinde yeller esiyordu. Anladım ki ayakkabılarım çalınmış! Sonuçta ne oldu? Ben de evime takunyalarla gitmek zorunda kaldım!

AJANDA

* Ferhan Şensoy’un yazdığı 50’nci oyun olan "Aşkımızın Son Durağı", bu akşam saat 20:30’da Kadıköy Halk Eğitim Merkezi’nde...

* Kıraç & Funda Arar konseri, 20 Ekim Cuma günü İzmir Açıkhava Tiyatrosu’nda...

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!