Pınar YILMAZERLER
Oluşturulma Tarihi: Kasım 14, 2005 00:00
Elektrik işçisiydi rap starı oldu ‘İki sene öncesine kadar elektrik işçisiydim. Ameleydim açıkçası! Para kazanmanın ne kadar zor olduğunu bilirim’
diyen rap yıldızı Ceza, gerekirse eski işine dönebileceğini, ancak yine de insanın sevdiği işten hayatını kazanmasının her şeye bedel olduğunu söylüyor.
- Yeni albüm ne zaman çıkacak?
Normalde aralık ayında çıkaracaktık. Ama bir rahatsızlık geçirdim. Çok fazla konser vermekten dolayı ses tellerimde bir problem oldu. Tedavim bitmek üzere. Albümü de şubat ayı gibi çıkarmayı planlıyoruz.
- Ses tellerindeki rahatsızlık bundan sonra şarkı söylemeni olumsuz etkileyecek mi?
Doktorun dediğine göre; sahnede kimse beni tutamayacakmış! Eskisinden de iyi olacakmışım.
- Rap söyleyen birinin ses telleri, rock ya da pop söyleyen birine göre daha mı kolay yıpranır?
E tabii! Bizim bir şarkımızın sözlerinin toplamı, bir popçunun tüm konserindeki şarkı sözlerinin toplamına eşit neredeyse! O yüzden yorucu oluyor. Bir de yalnızca söylemekle kalmıyorsun. İşin içinde duygu ve enerji de var. Tüm bunları insanlara yansıtmanız gerekiyor.
- Bundan önce yaptığımız röportajın üzerinden neredeyse bir yıl geçmiş. Bu süre içinde Ceza’ya olan ilgi daha da arttı gördüğüm kadarıyla...
Her şey yavaş yavaş gelişti. Medya sayesinde değil, tamamen halkın içinde tanınıp, sevildim. Popülerliğin o klasik yönünden korkuyorum aslında. İnsanların beni sadece bir obje olarak görmelerini istemiyorum. Ama şu da bir gerçek ki; ne kadar çok insan sizi dinlerse, o kadar popüler oluyorsunuz. Rap dinlemeyen insanlar bile; ‘Ceza dinliyorum’ diyor artık.
AİLEM MÜZİK UĞRUNA İŞİMİ BIRAKACAĞIMA İNANMADI
- Rap söyleyen ya da söylemek isteyen birçok insanın da yolunu açmış oldun.
Elbette. Rap’e burun kıvıran müzik firmaları şimdi rap söyleyen insanlar arıyor. Yine de rap, Türkiye’de olması gereken yerde değil! Benim hayallerim çok daha büyük.
- Nedir hayallerin?
Yaptığım işi dünyanın dinlemesini istiyorum! Ne dediğini anlamasalar da nasıl Eminem dinleyen insanlar varsa, Türkçe rap neden dünyada dinlenmesin? Yurtdışı konserlerimde yabancılar; ‘Hayatımda ilk defa Türkçe bilmediğim için pişman oldum’ diyorlar. Bunu insanlara hissettirebilmek çok güzel.
- Her fırsatta popüler olmaktan korktuğunu söylüyorsun. Ama ne kadar çok insana ulaşırsan o kadar popüler olacaksın. Nereye kadar kendini popülerlikten koruyabilirsin ki?
Bir kere kimseyi karıştırmadığım için yaptığım iş, popülerliğin bir parçası değil! Ama promosyon çalışmaları vs. gibi şeylere ben karışmam. O, müzik şirketinin görevi. ‘Ben tamamen underground kalmak istiyorum’ diyorsan, hiç albüm yapmaman lazım. Müziğimizin karşılığında 1 YTL bile almamamız gerekir. Aynen Neyzen Tevfik gibi yaşamamız gerekir ama imkansız bir şey bu! Ben hem sevdiğim işi yapıyorum, hem de sevdiğim işten para kazanarak yaşamımı sürdürüyorum. İki sene öncesine kadar elektrik işçisiydim. Ameleydim açıkçası! Para kazanmanın ne kadar zor olduğunu biliyorum. Gerekirse yine o işi yaparım ama insanın sevdiği işten hayatını kazanması başka bir şey. Dolayısıyla çok ince bir çizgide ilerlemeniz şart.
- Elektrik işçiliğinden, rap yıldızlığına... Nasıl cesaret ettin?
Çocukluğumdan beri bir istisnaydım ben! Bana doğru gelen şeyler, çoğu insana yanlış gelirdi. Yanlış kararlar verdiğim de oldu ama bana göre yaptığım şeyler doğruydu. Dünyayı dolaşmak, insanlarla fikir alışverişinde bulunmak istiyordum. Müziğim sayesinde bu oldu. Bunların olacağına zaten inanıyordum ama insanlar işimi bırakıp, müzikle yaşamımı sürdürebileceğime inanmadı. Ailem de dahil! Çünkü tam da o günlerde belediyede kadrolu olmuştum. Ancak yapı itibariyle karar verdim mi uygularım. Çok sıkıntı çektim o dönemlerde. Maddi anlamda hiçbir şey kazanamadım ama son bir senedir rahatım Allah’a şükür!
AJANDA3 14 KASIM
Zuhal Olcay ve Bülent Ortaçgil'den Başucu Şarkıları konseri Rixos Hotel’de... Romantik ve duygu dolu bir gece için bu fırsatı kaçırma!
17 KASIM
İlk albümleri ‘Y.O.K.’ ile müzik dünyasına ‘Merhaba’ diyen Ankaralı rock topluluğu Çilekeş, Balans Music & Performance Hall’de. NATO Zirvesi’nde denize açıldık!Bir arkadaşımızın sürat teknesiyle denize açıldık. Çırağan’ın önüne geldik. Koca koca savaş gemileri... Ellerinde makineli tüfeklerle askerler... Onlara el salladık, yolumuza devam ettik. Sonra mazot almak için Kabataş’a yanaştık. Mazotu alırken görevli; ‘Ağabey, bugün işler kesat. İlk müşteri sizsiniz’ dedi. Biz hálá bir şey anlamış değiliz. Denizde yolumuza devam ederken, bir sahil güvenlik botu yanımıza yanaştı ve durmamızı emretti. Hiç unutmam, kaptan Laz’dı. Bize; ‘Bugün NATO Zirvesi var. Ne işiniz var denizde? Sizi intihar botu zannettim. Üstelik vurma emrim var’ demez mi! Beni tanıyınca, savaşı falan unutup; ‘Ne olacak bu Beşiktaş’ın hali? Sizin yüzünüzden çocuğumu maça götüremiyorum’ diye söylenmeye başladı. Son olarak da; ‘Hadi kenardan kenardan gidin’ deyip bizi uğurladı. O gün denize çıkmanın yasak olduğunu bilmediğimiz için ve o koca savaş gemilerine el salladığımız için çok utanmıştık. Bugün ise hatırladığımda çok gülüyorum.
Emre AşıkBAY AŞK UZMANIBirbirimizin zıttıyızAYFER: Çıktığım çocukla bir türlü anlaşamıyoruz. O çok kıskanç, ben de tam tersine erkek arkadaşlarımla çok iyi geçiniyorum. Ayrıca o çok sinirli biri, bense çok neşeliyim. Onu üç senedir deliler gibi seviyorum. Ne yapacağımı bilmiyorum. Ondan ayrılamam.BAY AŞK UZMANI: O zaman onu olduğu gibi kabul etmen gerekiyor. Seni çok seviyorsa kıskanması normal ama anladığım kadarıyla abartıyor biraz. Onunla otur konuş. Onu ne kadar çok sevdiğini ve başka kimseyi gözünün görmediğini söyle. Seni anlamasını sağla. Belki biraz daha yumuşar ama sonuçta o öyle biri. İnsanları değiştirmeye çalışmamak gerekir, zaten değişmezler de. Dediğim gibi birbirinizi olduğunuz gibi kabul etmeniz gerekir. Sağlıklı bir ilişki böyle yaşanır.