OluÅŸturulma Tarihi: AÄŸustos 28, 2005 00:00
Gazetelerde Adalet Bakanlığı’nın bir ilanı yayınlandı. 400 hakim adayının alınacağı bildirilen bu ilanda, sözlü sınav öncesi verilecek dilekçelere damga pulu yapıştırılması istendi.Bir süre önce gazetelerde, Adalet Bakanlığı’nın, ilginç bir ilanı yayınlandı. 27 Kasım 2005 tarihinde yapılacak sınav sonucu 400 hakim adayı alınacağı belirtilen bu ilanda, yazılı sınavı kazanan adaylardan, sözlü sınav öncesi istenen belgelerden bazıları aÅŸağıdaki gibiydi.- Yabancı ile evli olmadığına dair, DAMGA PULU YAPIÅžTIRILMIÅž, dilekçe ÅŸeklinde bildirim,- BaÅŸka kurum ve kuruluÅŸa karşı mecburi hizmetle yükümlü bulunup bulunmadığına dair, DAMGA PULU YAPIÅžTIRILMIÅž, dilekçe ÅŸeklinde bildirim,- DAMGA PULU YAPIÅžTIRILMIÅž, mal bildirim belgesi.KOMÄ°K OLAN NE?Herhalde farkettiniz, sınavı kazanan adaylardan, sözlü sınava girmeden önce, istenen belgelerden üçüne, ‘damga pulu yapıştırılması’ isteniyordu.Åžimdi bazı okurlarımız diyecek ki ‘Burada komik olan ne?’Hemen açıklayalım; damga pulu diye bir pul yok!.. Olmayan damga pulunu nasıl yapıştıracaksın?Daha doÄŸrusu, dilekçelere deÄŸil ama senetlere, kira sözleÅŸmelerine vs. yapıştırılan ‘damga pulu’ diye bir pul vardı ancak, 5281 sayılı Kanun’un 44/2. maddesiyle, 1.1.2005’ten geçerli olmak üzere, yürürlükten kaldırıldı. Åžu anda Türkiye’de damga pulu diye bir pul yok!Bundan da önemlisi, ‘dilekçelere pul yapıştırma’ uygulaması 20 Kasım 1984 tarih ve 3075 sayılı Kanun’un birinci maddesi ile 1 Ocak 1985 tarihinden itibaren yürürlükten kaldırıldı. Daha açık bir ifade ile dilekçelere pul yapıştırma diye bir olay 20 yıldır uygulanmıyor.BAKANLIK UYUYORDilekçeye, pul yapıştırma kaldırılalı 20 yıl oldu ama bu olayı en yakından izlemesi ve bilmesi gereken Adalet Bakanlığı’nın bundan haberi yok!Adalet Bakanlığı, 10 AÄŸustos 2005 tarihli Hürriyet’te yayınlanan ilanında, yazılı ve mülakat sınavları ile ‘400 adli yargı hakim adayı’ alınacağını ilan ediyor. Ä°lanın bir bölümünde de sınavı kazananlardan, mülakat öncesi ‘damga pulu yapıştırılmış’ bazı belgeler istiyor.Oysa ‘damga pulu’ diye bir pul 31 Aralık 2004 tarihinden itibaren yürürlükten kaldırıldı.Özetle, dilekçeye damga pulu yapıştırma 20 yıl önce, damga pulunun kendisi de 8 ay önce, iki ayrı yasa ile uygulamadan kaldırılmış. Adalet Bakanlığı’nın ise deÄŸiÅŸen yasalardan ve kaldırılan puldan haberi yok!Peki; Adalet Bakanlığı’nın da deÄŸiÅŸen yasadan haberi olmazsa, kimin haberi olur?Bu trajikomik ilanı, biran önce düzeltmekte yarar var. Aksi halde, sınavı kazanan hakim adaylarının baÅŸvuru dilekçeleri, ‘damga pulu yapıştırılmamış’ diye geri çevrilirse, sürpriz olmasın.Zenginler hakim olamaz mıAdalet Bakanlığı’nın sınavla 400 hakim adayı alınacağına iliÅŸkin ilanında, ‘mal bildirimi’ konusunda da dikkatimizi çeken ilginç bir koÅŸul var. Buna göre; yazılı sınavı kazanan adayların, mülakat (sözlü sınav) tarihinden 7 gün öncesine kadar, ‘mal bildirim belgesi’ doldurup vermeleri isteniyor.Daha sözlü sınava girmeden, mal bildirimi istenilince, akla ister istemez ‘çok az malı olan ya da çok malı olanlar, hakim olamıyor mu?’ sorusu akla geliyor. Normalde, mal bildiriminin, ‘göreve baÅŸlamadan önce’ verilmesi gerekiyor. Nedense hakimlerde farklı...Bu arada, aynı ilanda, mal bildiriminin daktilo ile doldurulacağı yazılı. Oysa mal bildirimi yönetmeliÄŸi eki formda ‘Beyanlar elle doldurulacaktır’ daktilo ile doldurulmayacaktır, diye özellikle belirtiliyor. Kaldı ki daktilo da piyasadan kayboldu!Hadi bakalım, ne olacak ÅŸimdi?Temel’i kızdıran vergiTemel, bir TV kanalının düzenlediÄŸi bilgi yarışmasına katılır ve birinci olur. Ancak, kazandığı parayı eksik öderler. Temel nedenini sorduÄŸunda ‘vergisini kestik’ yanıtını alır.Bunun üzerine Temel avukata baÅŸvurur. Avukat da ona ‘Televizyonu mahkemeye vermek gerekiyor’ der. Temel, ‘bir düşüneyim’ diyerek avukatın yanından ayrılır.Bir hafta sonra, avukat yolda Temel’i görüp, sorar; - Ne yaptın televizyonu mahkemeye verme iÅŸini?- Verdim avukat bey verdim ama ertesi gün ceri ceturdum oni. Ä°nsan yine de televizyonsuz yapamayi, sonradan ceri aldım oni!..Çocuklardan Tanrı’yaÄ°nsanların ölmelerine izin verip, yenilerini yapmak yerine, neden elindekileri tutmuyorsun? (Jane)Hatırlarsın, bir keresinde çok kar yaÄŸdı da okullar kapanmıştı ya bir kerecik daha olmaz mı? (Guy) Sevgili Tanrı, güneÅŸi niçin ona en çok ihtiyacımızın olduÄŸu geceleri dışarı bırakmıyorsun? (Barbara) Canım canım Tanrı, astronotları öyle yukarı fırlatıp fır fır döndürmenden ödüm kopuyor. N’olur, onların bizim evin damına düşmelerine izin verme ... (Dostun Norman)Niçin gökyüzünü mavi ve otları yeÅŸil yaptın? Elinde sadece bu renkler mi vardı?Sevgili Tanrı, öğretmenim günlerin önce kısaldığını sonra uzadığını söyledi. Artık bir karar vermelisin. (Mindy)(Çocuklardan Tanrıya Mektuplar, Bulut Yayınevi)Günün sözüCamdan evde oturanlar baÅŸkalarına taÅŸ atmamalıdırlar.George NerbertÂ
button