Trafik sorununa kalıcı çözüm; Motosiklet

Güncelleme Tarihi:

Trafik sorununa kalıcı çözüm; Motosiklet
Oluşturulma Tarihi: Şubat 18, 2007 00:00

Son zamanlarda, özellikle İstanbul’un trafik sıkışıklığı insanın aklını oynattıracak düzeyde. Birkaç gündür boynumdaki rahatsızlıktan dolayı motosikletime binmemem söylendiği için bu trafik işkencesinin içinde boğulmuş durumdayım. Allah ömür boyu dört tekerle dolaşanların akıl sağlığını korusun!

Böyle bir işkence modeli yok kardeşim. Sağında aynı otomobil, solunda aynı otomobil, önünde aynı, aynadan gördüğün aynı otomobil, 45 dakika-1 saat, sen onlara onlar sana bakıyor. Saçmalık! Altında milyon dolarlık otomobil olsa ne yazar? En ucuz, en dandik otomobille gördüğün işkence hiç farklı değil. İnsanların otomobil alma hırs ve merakı bu noktada bende ciddi soru işaretleri bırakıyor. Trafikte bir aracın içinde hapissin ve bu cezayı hak edecek hiçbir suç işlememişsin. Tek suçun o an orada olmak. Ruh sağlığı bırakmıyor insanda. Yok yok gerçekten hele hele her gün çekilecek eziyet değil. Saçlarımı yolarak ağlayasım geldi her seferinde otomobilin içinde.

BAŞBAKANIMIZA SESLENİYORUM

Efendim sevgili Başbakanımız ve bir takım devlet büyüklerimiz de bu çilenin farkında ki bir takım beyanlarda bulunuyorlar zaman zaman... Yok efendim "Plaka numarası çift-tek diye ayıralım, bir gün tekler, bir gün çiftler çıksın!", "Yeni tescillerde İstanbul’a plaka vermeyelim, şehirdeki araç nüfusunun artmasını engelleyelim", "Otomobillerin tek kişi ile trafiğe çıkmasına ceza getirelim" gibi bence hiçbir pratik faydası olmayacak çözümler üretip üretip duruyorlar. Ve işin asıl çıldırtıcı tarafı koskoca MOTOSİKLET gerçeğini görmüyorlar.

MOTOSİKLETİ TEŞVİK EDİN

Sayın Başbakanımıza buradan seslenmek istiyorum eğer Rüzgarın Kızı’nın sesini duyarsa: "Sayın başbakanım ve devlet büyüklerim. Elinizi vicdanınıza koyunuz. Şu vatandaşın trafik çilesine Allah rızası için mantıklı çözümler bulmak için biraz etrafınızdaki ülkelere bakınız. Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yok! Dünyadaki pek çok büyük şehir trafik problemini, vatandaşlarına motosiklet kültürü aşılayarak, motosikletleri teşvik ederek çözmüş ve mutlu mesut olmuşlardır. Taaa möhnebiden kalma ’Motosiklet şeytan icadıdır. Motosiklete serseriler biner. İpe sapa gelmez adamların kullandığı, asilik göstergesidir’ gibi klişe düşünceler, artık güzel yurdumda da kale alınmayan söylemlerdir. Sizler de almayınız. Motosiklet çok modern, çok ekonomik, park problemi olmayan, yolları az yıpratan, az benzin yakarak doğayı koruyan çağdaş bir ulaşım aracıdır. Bu araçların en büyük problemi azınlıkta oldukları için trafikte dört tekerler tarafından saygı görmemektir. Ancak motosikletin yaygınlaşması demek, motosiklet kullanan kişilerin sayısının artması demek, motosiklet kültürünün de tüm trafik insanları tarafından öğrenilmesi demektir. Yaygınlaşan motosiklet kullanımı sayesinde, eşi, çocuğu motora binen bir otomobil sürücüsü de motosikletlere trafikte dikkat edecek ve motosiklet, trafikte öncelik hakkına sahip, güvenli, pratik, ’çözümcül’ bir araç olacaktır. Trafikte işkence çeken tüm insanlar adına sizden rica ediyorum, metropollerde motosiklet kullanımı ile ilgili detaylı bir araştırma yapın. Ne kadar haklı olduğumu, aslında trafiğin çözümü için yasaklamalar yerine ortada duran çok ekonomik ve çok basit bir motosiklet çözümü olduğunu fark edeceksiniz. Motosikletleri teşvik edin Allah aşkına! Hepimiz rahat edelim."

PAHALI VE UCUZ ÇÖZÜMLER VAR

Buyurun benimle aynı fikirleri paylaşan, MOTED Başkanı Ferruh Tanay bu konuda neler söylüyor, bir de ondan dinleyin: "Çözümleri kısa vadeli ve uzun vadeli çözümler diye ikiye ayırabileceğimiz gibi, zor ve pahalı ve de kolay ve ucuz çözümler diye de ayırabiliriz. Maalesef uzun vadeli, pahalı ve de zor çözümler doğal olarak çok ciddi sorunları da beraberinde getirecektir. Bugün tüm büyük şehirlerimizin yollarını genişletmek, yeni yollar açmak, metro, tüp geçit, üst geçit, köprü vs yapmak belki ciddi çözüm sağlayacak ama kaça mal olacak ve ne zaman bitecek, bu sürede çözüm ne olacak? Ancak kısa vadede en etkin ve de en ekonomik çözüm nedense, belki de bilinçli bir şekilde gündeme gelmemektedir.

Bugün gelişmiş ülkelerin değişik şekillerde trafiği rahatlatabilmek amacı ile çeşitli uygulamalar ile teşvik ettiği motosiklet kullanımı maalesef ne yetkililerin ne de önerilerde bulunanların gündemine gelmemektedir. Motosiklet bugün bir taşıt aracı olarak bir yerden bir yere ulaşmada en ekonomik olanıdır. Diğer araçlara oranla 1/6 oranında yakıt harcar, asfaltı ancak 1/4 oranında eskitir, havayı sadece 1/3 oranında kirletir, 1/4 oranında yer kaplar. Motosiklet kullanımının artması ile sadece trafik rahatlaması sağlanmış olmaz ayrıca dış ticaret açığının en önemli kalemi petrol giderinin azalmasına ciddi katkısı olur. Vakit tasarrufu da diğer ciddi bir katkıdır. Bugün Londra’da Tokyo’da araçlar şehir merkezine girdiklerinde günlük bir bedel ödemektedirler. Ancak iki tekerlekli araçlar bundan muaftır. Bu da çok başarılı olmuş bir uygulamadır.Birçok şehirde park yeri sorunu şu anda bile çok ciddi boyuttadır. Motosikletler yol kenarında dahi park etseler hiçbir zaman tıkanmaya sebep olmazlar."

Motosiklet teşviki için neler yapılmalı

1) Trafik Kanunundaki AB’ye uyum çerçevesindeki değişiklik taslağının bir an önce TBMM’den onaylanması;

Trafikte Motosikletlere geçiş önceliği hakkının verilmesi

Ehliyet konusunun kademelendirilerek basitleştirilmesi

Kask kullanımı ile ilgili gerekli standardın getirilmesi

2) Motosikletlerden alınan vergilerin Avrupa Birliği standartlarına indirilmesi;

3) Motosikletlerden köprü ve otoyol geçiş ücreti alınmaması;

4) Şehrin belli caddelerinde sadece motosikletlerin park edebileceği Motopark’lar oluşturulması;

5) Şehir merkezlerine giriş yapan 4 tekerlekli araçlardan günlük ücret alınması..

6) Motosiklet kullananların motosiklet ile ilgili tüm giderlerinin vergiden muaf tutulması...


Otoların yüzde 5’i motor olsa

Şu konuyu da bir kez daha hatırlatmak isterim. Herkesin motosiklet kullanmasını beklemiyoruz. Sadece trafikteki mevcut araçların yüzde 5’i motosiklete dönüşse bugünkü trafik çilesi sona erecektir. Motosiklet kullananlar, hem ülke ekonomisine hem de diğer araç kullananlara avantaj sağlar. Vatandaşlarımız ikinci araç olarak dahi alacakları motosikletleriyle zaman zaman da olsa trafik keşmekeşine çözüm olabilirler.

Kullanılmış Motosiklet Fuarı

Mart ayındaki 2007 Motosiklet Fuarı için heyecanla beklediğimiz şu günlerde, özellikle motosikletini satıp fuarda yeni bir model almak isteyenlere süper bir haberim var. 2005 yılından itibaren ilkbahar ve yaz aylarında motosiklet severlerin ilgi odağı haline gelen Kullanılmış Motosiklet Pazarı, 3-4 Mart tarihlerinde ’Borusan Otomotiv Kullanılmış Motosiklet Fuarı’ adıyla ilk defa kapalı alanda yapılacakmış. Motosiklet ile ilgilenen herkesin ücretsiz olarak ziyaret edebileceği fuar, Borusan Oto İstinye’nin çatı katında bulunan 1292 metrekarelik bir alanda yapılacak. Motosiklet sahiplerinin 500 cc ve üzeri motor hacmine sahip her marka kullanılmış motosikletini 2 gün boyunca ücretsiz olarak sergileyebileceği fuarda ikinci el sürücü donanımlarına da ayrılmış bir köşe bulunacakmış.

Rüzgarın Kızı neye soyunuyor

Biliyorum geçen haftaki ’soyunma’ yazıma gelen tepkilerden anlıyorum ki; ne haltlar karıştırdığımı hepiniz çok merak ediyorsunuz. Çok hayırlı haltlar karıştırıyorum arkadaşlar. Ve sizi daha fazla çatlatmadan hemen söylemek istiyorum; Allah’ın izni ile, yepyeni, gıcır gıcır, son model bir motosiklet dergisi ile martta karşınızda olacağım. Anlayacağınız dergi işine soyunuyorum. Kendim gibi çatlak, tamamı motorcu olan, on numara bir ekiple Allah ne verdiyse ardına koymadan, epey de kalınca bir ’motorcu dergisi’ hazırladık. Fotoğrafçısına kadar motorcu olan bu ekiple haftaya sizi tek tek tanıştıracağım. Eminim onları da çok seveceksiniz çünkü dedim ya hepsi, sizin benim gibi motor manyağı.

REKLAMVERENLERE TEŞEKKÜR

Çok yorulduk, çok eğlendik, çok yazdık, çok bozduk, çok düşündük... Ama ne yaptıysak çok yaptık. O kadar heyecanlıyım ki... Tüm detaylarını haftaya uzun uzun anlatacağım bu dergide beni en çok sevindiren, herkesin "Deli misin RK, bu piyasada hiçbir firma doğru düzgün reklam vermez, reklam olmazsa dergi de olmaz" demesine rağmen, gözümü karartıp, ulaşabildiğim reklam verenlerin ilk sayıdan Rüzgarın Kızı’na güvenmesi ve arkamızda olduklarını söyleyerek, gözleri kapalı dergimize girmeleri oldu. İlk sayıda bana ve ekibime güvenen, bizi yalnız bırakmayan, arkamızda duran tüm marka ve firmalara sonsuz teşekkür ediyorum. Hiçbirinizin güvenini boşa çıkarmayacağımızdan emin olun. Gümbür gümbür geliyoruz. Bu arada özellikle İstanbul dışındaki firmalara ulaşmakta ciddi sıkıntı yaşıyoruz. İstiyorum ki İstanbul dergisi olmasın bu dergi, yurdumun dört bir yanından tüm motorcuların sahip çıktığı bir dergi olsun. Bu sebeple eğer İstanbul dışındaki illerden dergimizde yer almak isteyenler varsa lütfen çok acil benimle irtibata geçsin. Telefon numaram 0 532... Ay ne yapıyorum ben ya. :) Logomun üstünde yazan elektronik posta adresimden bana ulaşabilirsiniz. İstanbul’da olup da bizim ulaşamadığımız tüm firmalara da kapımız açık elbette.

SİZDEN DE İSTEĞİM VAR

Bu dergiyi çıkarmadaki en büyük amacımız motosiklet kültürünü biraz daha yaygınlaştırabilmek. Yola çıkarken düşündüğümüz tek şey motosikleti daha iyi anlatabilmekti. Ne kadar başardığımızı dergiyi okuyunca siz söyleyeceksiniz. Dergi elinize geçmeden siz okuyucularımdan da bir isteğim var. Derginin her sayısında sizlerden gelen düşünce ve yorumlar için özel sayfalar hazırlıyoruz. İstiyorum ki ilk sayı da sizler olmadan çıkmasın. Bu yüzden, hiç üşenmeyin ve bana hemen şimdi, bu konudaki görüş ve düşüncelerinizi 2 dakikanızı ayırıp yazın. İlk sayıda sizin de tuzunuz olsun. Motosikletle, motosiklet dergileri ile ilgili aklınıza gelen her şeyi yazabilirsiniz (Adresimi biliyorsunuz; ruzgarinkizi@hurriyet.com.tr).
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!