Toprak pistte yarışmayı traktör sayesinde öğrendim
Güncelleme Tarihi:
Cahit AKYOL
Oluşturulma Tarihi: Ekim 16, 2010 00:00
Ralli tutkunları için bugün ve yarın çok önemli. İskoçya’da 24 ülkeden 34 otomobilin katılacağı uluslararası bir ralli var: IRC Kıtalararası Ralli Şampiyonası. 2010 yılı 11’nci ayağında iki hızlı Türk, Burcu Çetinkaya ile yardımcısı Çiçek Güney de yarışıyor. Türkiye Şampiyonluğu da dahil olmak üzere pek çok yarış kazanan Çetinkaya, geçen yıl Hürriyet jürisince ‘En seksi Kadın Sporcu’ seçildi. Stresini poligonda atan ve yarışmalar sırasında Eyüp Sultan’da namaz kılan bu genç kadın, araç kullanmaya da traktörle başladı
Burcu Çetinkaya (29) İstanbul doğumlu ama “Nallıhan Ankaralıyım” diyor. İlkokulu Bebek’te okuduktan sonra Robert Kolej’e girmiş. Derslerinin yanı sıra sporda da başarılı olmuş. Okulun basketbol takımındaymış. İki yıl Boston’da Babson College’da, ardından da Koç Üniversitesi’nde ekonomi okumuş. Mezuniyet sonrası senaristlik ve satış-pazarlama yapmış. Şimdi hem rallilerde yarışıyor hem de iki televizyon kanalında otomobil programı yapıyor. İngilizce ve Fransızca’nın yanı sıra orta derecede Almanca da konuşuyor. Sıkı bir snowboard sporcusu. Hatta hayatındaki ilk şampiyonluğunu bu spor sayesinde 2003’te kazanmış. Ayrıca yıllardır kickbox yapıyor.
Otomobillere küçük yaşlardan beri meraklı ve bu durum babasından kaynaklanıyor: “Babam İlhan Çetinkaya, Borusan Otomotiv, Opel ve Doğuş Otomotiv’de üst düzey yöneticilik yaptı. Onunla birlikte otomobillerle iç içe vakit geçirdiğim için doğal bir merak oluştu. Araç kullanma sevdam 14 yaşında başladı. Babam ‘Daha dört yılın var. Bu sürede kesinlikle otomobil kullanmayacaksın. Çok istiyorsan dedenin Nallıhan’daki çiftliğinde traktör kullanmayı öğren. Ama ehliyet alıncaya kadar kesinlikle otomobil kullanmayacağın sözünü tutarsan, sana otomobil hediye ederim’ dedi. Dedemin çiftliğinde saatlerce traktör kullanırdım. Traktörü otomobil gibi kullanmaya çalışır, hızlı gider ani fren yapar, patinajlar çektirirdim. 18 yaşımda sıkı bir sürücü oldum ve otomobil ehliyetimi bu sayede kolay aldım.”
Sonrasında hırs yapan Çetinkaya; “Başka araçları da kullanmalıyım diye, diğer ehliyetleri de aldım. Önce A-2 tipi motosiklet, sonra B sınıfı otobüs kamyon ve traktör, son olarak da D sınıfı çekici ve TIR kullanma ehliyet aldım. Sanırım benim kadar çok ehliyeti olan kadın azdır” diyor.
NAMAZ KILIYORUM AMA BAŞIMI ÖRTMEM
Bir rallide Emre Yerlici’yi yarışırken izleyince çok etkilendi. 2005’te babasının aldığı binek otomobil Saab 9-3 Cabrio’yu satarak; Volkan Işık’tan yarış aracı kiralama, eğitim ve antrenmandan oluşan bir paket aldı. O heyecanla da ralliye başladı.
Haftada altı gün spor yapıyor. Her sabah 06.30’da kalkıp sekiz kilometre koştuktan sonra otomobille antrenman yapıyor. Ardından Kanal 24’teki ‘Otomobil Sevdası’ ve Bloomberg’deki ‘Sporaktif’ programlarının çekimine gidiyor. Akşamlarıysa kickbox ve fitness ağırlıklı antrenmanı var. Haftada bir gün de arkadaşlarıyla yemek veya sinemaya gidiyor. Rallilerdeki başarısını bu yoğun çalışmaya bağlıyor. Stresini de haftada bir gün atış poligonunda gideriyor: “En çok İsrail ordusunun kullandığı Desert Eagle (Çöl Kartalı) denilen magnum tipi tabancayla atış yapıyorum.”![/images/100/0x0/55ead377f018fbb8f8992860]()
Dünya Ralli Şampiyonası’ndan sonra dünyanın en büyük ralli organizasyonu ‘Kıtalararası Ralli Şampiyonası’nda (IRC) yarışan Çetinkaya; “Yarıştaki ilk ve tek Türk ekibiyiz. Aynı zamanda ilk kadınlarız. Yurtdışı başarılarımız sayesinde co-pilotum Çiçek Güney ile birlikte rallide ‘milli sporcu’ ünvanını kazanan beş ralliciden ikisi olduk. Peugeot Sport Türkiye ekibi olarak katıldığımız etaplarda ve Eurosport’daki canlı yayınlarda, bize çok ilgi gösteriyorlar. Tüm dünyaya tanıtıyorlar. Aracımızdaki Türk bayrağı bu sayede tüm dünyada dalgalandı. Peugeot 207 S2000 tipi 280 beygir gücündeki bir araçla yarışıyoruz. İskoçya rallisi toprak zeminde yapılıyor ve bu zemin tam bize göre. Buradan iyi sonuç alıp gelecek ay yarışın Güney Kıbrıs’taki etabına gideceğiz. Bu sezonu da kupayla kapatmayı planlıyoruz” diyor.
Her yarış öncesinde mutlaka Eyüp Sultan’a gidip dua eden Çetinkaya, çocukluğundan beri oruç tutuyor. Bir yıldır da her gün namaz kılıyor: “Bazen günde beş vakit kılamıyorum ama vakit buldukca kılmaya çaba sarfediyorum. İbadet beni mutlu ediyor. ‘Başını ne zaman örteceksin’ diyenler de oluyor. Başörtüsü insanların kendi seçimi. Ben örtmeyi düşünmüyorum. Ama gelecek yıl hacca gitmeyi planlıyorum.”
DÖVMELERİM EN BÜYÜK HATAM
Biri sırtında, diğerler ikisi de sol kolunda olmak üzere üç dövmesi var. Sırtındaki kaplan figürünü kendisini anlattığı için yaptırmış. Kolundakilerse Kızılderili tüyü ve anlamsız bir şekil. 16-18 yaşlarında yaptırdığı dövmelerinden nefret ediyor: “Şimdiki aklım olsa, geçici dövme yaptırırdım. Birkaç kez lazerle sildirme yoluna gittim. Çok can acıtan bir operasyon oldu. Birazını sildirdim, kısa bir süre ara verdim ama boş kaldığım en kısa sürede kalanları da sildireceğim.”
ŞİİR DE YAZARIM KICKBOX DA YAPARIM
Her ne kadar tozlu topraklarda çılgınca süratlerde otomobil kullansa da, poligonlarda elinde ölümcül silahlarla hedefleri delik deşik etse de, kickbox antrenmanlarında rakibine kıyasıya darbeler indirse de; Burcu Çetinkaya bir balık burcu kadını. Hassas ve naif. Hatta çok romantik olduğunu savunuyor. Gururla yüzlerce şiir yazdığını söylüyor: “Çocukluğumdan beri yazarım. Çok duygusalım. Defterler dolusu şiirler yazmıştım ama çoğunu yaktım. Sonra pişman oldum yine oturup yazmaya başladım. Yine çok sayıda şiirim var, bir kitapta toplamayı düşünüyorum. En sevdiğim şiirim ‘Çiçek’ adını taşıyor ve onu co-pilotum Çiçek Güney için yazdım: “Çiçeği koparırsan toprağından / Hapsedersen bir kör vazoya / Çiçek solar, çok gecmeden / Çiçeği elimde tutacağım diye sıkarsan fazlaca / En babasından suyu da koysan / Çiçek ölür, solar, çirkinleşir / Hemen sonra atıp yenisini istersin / Sonra üzgün çiçek / Solgun ve ölü senin için ağlarken / Sen başka çiçeğe aynı ölümü yaşatırsın / Taa ki / Sen de ondan sıkılıncaya dek / O yüzden koparma çiçeği toprağından / Bırak yaşasın, özel olsun / İstiyorsan / Bahçene toprağıyla ek çiçeği / Onu hapsetmek yerine / Toprağını da al beraberinde ki yaşasın / Ve hep güzel kalsın, çiçek...”
ŞAMPİYONLUK KOVALAYAN BİR RALLİCİ
Ralliye başladığı 2005 yılında İstanbul Mahalli Ralli Şampiyonası Kadınlar Şampiyonu oldu. 2006-2007-2008 Türkiye Ralli Şampiyonası Kadınlar Şampiyonu. 2008 Fiesta Sporting Trophy International İkincisi, Türkiye Ralli Şampiyonası Kadınlar Şampiyonu. 2009 grup A birinciliği. Bu yarışta 15 erkek sürücü yarıştı, tek kadın sürücü olarak birinci bitirdi.
Otomobillere küçük yaşlardan beri meraklı ve bu durum babasından kaynaklanıyor: “Babam İlhan Çetinkaya, Borusan Otomotiv, Opel ve Doğuş Otomotiv’de üst düzey yöneticilik yaptı. Onunla birlikte otomobillerle iç içe vakit geçirdiğim için doğal bir merak oluştu. Araç kullanma sevdam 14 yaşında başladı. Babam ‘Daha dört yılın var. Bu sürede kesinlikle otomobil kullanmayacaksın. Çok istiyorsan dedenin Nallıhan’daki çiftliğinde traktör kullanmayı öğren. Ama ehliyet alıncaya kadar kesinlikle otomobil kullanmayacağın sözünü tutarsan, sana otomobil hediye ederim’ dedi. Dedemin çiftliğinde saatlerce traktör kullanırdım. Traktörü otomobil gibi kullanmaya çalışır, hızlı gider ani fren yapar, patinajlar çektirirdim. 18 yaşımda sıkı bir sürücü oldum ve otomobil ehliyetimi bu sayede kolay aldım.”
Sonrasında hırs yapan Çetinkaya; “Başka araçları da kullanmalıyım diye, diğer ehliyetleri de aldım. Önce A-2 tipi motosiklet, sonra B sınıfı otobüs kamyon ve traktör, son olarak da D sınıfı çekici ve TIR kullanma ehliyet aldım. Sanırım benim kadar çok ehliyeti olan kadın azdır” diyor.
NAMAZ KILIYORUM AMA BAŞIMI ÖRTMEM
Bir rallide Emre Yerlici’yi yarışırken izleyince çok etkilendi. 2005’te babasının aldığı binek otomobil Saab 9-3 Cabrio’yu satarak; Volkan Işık’tan yarış aracı kiralama, eğitim ve antrenmandan oluşan bir paket aldı. O heyecanla da ralliye başladı.
Haftada altı gün spor yapıyor. Her sabah 06.30’da kalkıp sekiz kilometre koştuktan sonra otomobille antrenman yapıyor. Ardından Kanal 24’teki ‘Otomobil Sevdası’ ve Bloomberg’deki ‘Sporaktif’ programlarının çekimine gidiyor. Akşamlarıysa kickbox ve fitness ağırlıklı antrenmanı var. Haftada bir gün de arkadaşlarıyla yemek veya sinemaya gidiyor. Rallilerdeki başarısını bu yoğun çalışmaya bağlıyor. Stresini de haftada bir gün atış poligonunda gideriyor: “En çok İsrail ordusunun kullandığı Desert Eagle (Çöl Kartalı) denilen magnum tipi tabancayla atış yapıyorum.”
Dünya Ralli Şampiyonası’ndan sonra dünyanın en büyük ralli organizasyonu ‘Kıtalararası Ralli Şampiyonası’nda (IRC) yarışan Çetinkaya; “Yarıştaki ilk ve tek Türk ekibiyiz. Aynı zamanda ilk kadınlarız. Yurtdışı başarılarımız sayesinde co-pilotum Çiçek Güney ile birlikte rallide ‘milli sporcu’ ünvanını kazanan beş ralliciden ikisi olduk. Peugeot Sport Türkiye ekibi olarak katıldığımız etaplarda ve Eurosport’daki canlı yayınlarda, bize çok ilgi gösteriyorlar. Tüm dünyaya tanıtıyorlar. Aracımızdaki Türk bayrağı bu sayede tüm dünyada dalgalandı. Peugeot 207 S2000 tipi 280 beygir gücündeki bir araçla yarışıyoruz. İskoçya rallisi toprak zeminde yapılıyor ve bu zemin tam bize göre. Buradan iyi sonuç alıp gelecek ay yarışın Güney Kıbrıs’taki etabına gideceğiz. Bu sezonu da kupayla kapatmayı planlıyoruz” diyor.
Her yarış öncesinde mutlaka Eyüp Sultan’a gidip dua eden Çetinkaya, çocukluğundan beri oruç tutuyor. Bir yıldır da her gün namaz kılıyor: “Bazen günde beş vakit kılamıyorum ama vakit buldukca kılmaya çaba sarfediyorum. İbadet beni mutlu ediyor. ‘Başını ne zaman örteceksin’ diyenler de oluyor. Başörtüsü insanların kendi seçimi. Ben örtmeyi düşünmüyorum. Ama gelecek yıl hacca gitmeyi planlıyorum.”
DÖVMELERİM EN BÜYÜK HATAM
Biri sırtında, diğerler ikisi de sol kolunda olmak üzere üç dövmesi var. Sırtındaki kaplan figürünü kendisini anlattığı için yaptırmış. Kolundakilerse Kızılderili tüyü ve anlamsız bir şekil. 16-18 yaşlarında yaptırdığı dövmelerinden nefret ediyor: “Şimdiki aklım olsa, geçici dövme yaptırırdım. Birkaç kez lazerle sildirme yoluna gittim. Çok can acıtan bir operasyon oldu. Birazını sildirdim, kısa bir süre ara verdim ama boş kaldığım en kısa sürede kalanları da sildireceğim.”
ŞİİR DE YAZARIM KICKBOX DA YAPARIM
Her ne kadar tozlu topraklarda çılgınca süratlerde otomobil kullansa da, poligonlarda elinde ölümcül silahlarla hedefleri delik deşik etse de, kickbox antrenmanlarında rakibine kıyasıya darbeler indirse de; Burcu Çetinkaya bir balık burcu kadını. Hassas ve naif. Hatta çok romantik olduğunu savunuyor. Gururla yüzlerce şiir yazdığını söylüyor: “Çocukluğumdan beri yazarım. Çok duygusalım. Defterler dolusu şiirler yazmıştım ama çoğunu yaktım. Sonra pişman oldum yine oturup yazmaya başladım. Yine çok sayıda şiirim var, bir kitapta toplamayı düşünüyorum. En sevdiğim şiirim ‘Çiçek’ adını taşıyor ve onu co-pilotum Çiçek Güney için yazdım: “Çiçeği koparırsan toprağından / Hapsedersen bir kör vazoya / Çiçek solar, çok gecmeden / Çiçeği elimde tutacağım diye sıkarsan fazlaca / En babasından suyu da koysan / Çiçek ölür, solar, çirkinleşir / Hemen sonra atıp yenisini istersin / Sonra üzgün çiçek / Solgun ve ölü senin için ağlarken / Sen başka çiçeğe aynı ölümü yaşatırsın / Taa ki / Sen de ondan sıkılıncaya dek / O yüzden koparma çiçeği toprağından / Bırak yaşasın, özel olsun / İstiyorsan / Bahçene toprağıyla ek çiçeği / Onu hapsetmek yerine / Toprağını da al beraberinde ki yaşasın / Ve hep güzel kalsın, çiçek...”
ŞAMPİYONLUK KOVALAYAN BİR RALLİCİ
Ralliye başladığı 2005 yılında İstanbul Mahalli Ralli Şampiyonası Kadınlar Şampiyonu oldu. 2006-2007-2008 Türkiye Ralli Şampiyonası Kadınlar Şampiyonu. 2008 Fiesta Sporting Trophy International İkincisi, Türkiye Ralli Şampiyonası Kadınlar Şampiyonu. 2009 grup A birinciliği. Bu yarışta 15 erkek sürücü yarıştı, tek kadın sürücü olarak birinci bitirdi.