Toplumsal hırsızlık...

EVÄ°MÄ°ZE hırsız gireli bir aydan fazla oldu, henüz kimseye evimize hırsızın nasıl girdiÄŸini anlatabilmiÅŸ deÄŸilim.Daha ben ‘Evimize hırsız...’ der demez karşımdakiler ‘Bizim eve hırsız girdiÄŸinde...’ diye baÅŸlıyorlar.Benim ‘hırsızımızı’ anlatma giriÅŸimim, her zaman ‘Hır...’ ÅŸeklinde yarım kalıyor.Zaten sonunda polis ile Adalet Bakanlığı arasında da bu konuda ‘hır’ çıkmadı deÄŸil. Her ikisi birbirini suçlamaya baÅŸladılar ki, bu iyi bir ÅŸey.*25 bin kayıtlı hırsızımız var diyorlar.AB ülkelerinde ortalama kayıtlı-sabıkalı hırsız sayısının 6-7 yüz kadar olduÄŸunu düşünülürse, tüm AB’ye yetecek kadar hırsızımız var sayılır. Bin kadar da artıyor.Mühendis sayımız AB ortalamasının çok altında, doktor AB ortalamasının altında, öğretmen sayımız AB ortalamasının altında.Keza hemÅŸire, teknisyen, ziraat mühendisi, veteriner hekim, profesör, çevre uzmanı...Ama hırsız sayımız AB’nin tümüne yetiyor, artıyor.Niçin?..*Bunun yanıtı bir toplumsal eÄŸilimde yatıyor olabilir mi?Bizler geceleri evlerimize giren küçük hırsızları suçlarken, aydınlıktaki hırsızları bir an için düşünün.Hileli gıdalar, dozu eksik ilaçlar, günlük yaÅŸamımızın kalitesi çalınmış binbir ceÅŸit eÅŸyası...Ä°ÅŸini doÄŸru-dürüst yapan kaç kiÅŸi tanırsınız?Kentlerin neredeyse yarısı çalıntı araziler üzerine kurulu, elektrik çalıntı, su çalıntı. Devlet yatırımlarının sadece yüzde 15’i yerine ulaÅŸabiliyor, gerisi çalınıyor.Vergi hırsızları, 25 bin kayıtlı hırsızın otuz katı...Yoksullar için hazırlanan YeÅŸil Kart’tan, felaketzedeler için gönderilen yardımlar dahi çalınıyor memlekette.*O zaman hırsızlık bir toplumsal eÄŸilim mi?Bizler sadece hırsızların geceleri evlerimize girenlerine kızıyoruz.Ama hırsızlık üzerine kurulu bir sistemin fertleri olarak çalıntılardaki payımız ne kadardır?Bilen var mı?..Â