Güncelleme Tarihi:
İlk Iron Man filmi 2008 yılında gösterime girmiş ve hem gişede hem de eleştirilerde yapım ekibinin yüzünü güldürmüştü.
Bunda ilk kez bir süper kahramana hayat veren Robert Downey Jr.’ın rolü büyüktü tabii.
İkinci Iron Man, ilkinden iki yıl sonra, 2010’da bizlerle buluştu.
İlki kadar iyi olmasa da serinin hayranlarını hayal kırıklığına uğratmadı aslında.
Yeni film için sağlam bir köprü oldu da denebilir.
Üçüncü Iron Man filminde ilk iki filmin ana kadrosu korunuyor.
Ancak kumandada bir değişiklik var: Yönetmen John Favreau, koltuğunu Hollywood’un en sıkı aksiyon yaratıcılarından biri olan Shane Black’e bırakıyor. Kendisiyse oyuncu olarak kadroda yerini alıyor.
GENÇLERE YÖNELİYOR
Milyarder işadamı, kahraman ve mucit Tony Stark, bu sefer gücü ondan çok daha fazla, hatta sınırsız bir düşmanla karşı karşıya. Üstelik bu düşman, onu çok sinirlendirecek hamleler yaparak hem özel hayatına hem de süper güçlerine saldırıyor.
Savunmasız kalan ve köşeye sıkışan Tony Stark’ın en yakınlarını korumak için tek şansı, zekâsına ve içgüdülerine güvenerek kendi yetenekleriyle hayatta kalmak.
Bu yolda bir ara kendisine oğlu yaşında babasız bir çocuk olan Harley de eşlik ediyor.
Genç izleyicilere yönelik filme dahil olduğu belli olan bu karakterle Tony Stark’ın kimyasının tutmuş olması filmin önemli artılarından. Böylece sadece çocukları değil bizi de etkiliyor.
İkinci Iron Man’den çok daha tatmin edici bir devam filmiyle karşı karşıya olduğumuzu söylemem gerek.
Kiss Kiss Bang Bang’den tanıdığımız, aksiyonu iyi bilen Shane Black gerekli elementleri tekrardan bir araya getirmeyi başarmış.
Süper güçleri de olsa bir kahramanın zayıf kaldığı anlardaki durumunu, panik ataklarını, güçten düşüşünü ve buna karşı verdiği mücadeleyi filmin odağına alarak sadece özel efektlerle süslü bir film yapmak yerine hikâyeye de önem verdiğini kanıtlamış.
Mandarin’le ilgili sürpriz de filmin en yüksek ve eğlenceli anlarından biri olarak akılda kalıyor.
Ama Iron Man 3, aksiyon ve özel efektlerden yoksun gibi anlaşılmasın. Aksine aksiyonu, heyecanı ve görselliği de hayli yerinde bir film var karşımızda.
Üç boyut, filme sonradan eklendiği için pek bir faydası ya da özelliği yok.
Olmasa da olurmuş.
Senaryonun espri gücü de “Eh işte” dedirtiyor.
Özellikle jenerik bittikten sonra gelen son sahne çok daha iyi olabilirmiş.
Sadece bıyık altından güldürüyor, o kadar.
Yine de muhakkak beklenmeli.
Gelenek haline gelmiş jenerik sonrası sahneyi kaçırmak olmaz.
Haftanın diğer filmleri
Saddam’a karşı Süpermen’den yardım
Saddam teröründen kaçarak İsveç’e sığınan bir Kürt ailenin çocuğu olan Karzan Kader’in yönettiği ve Zamand Taha ile Sarwar Fazil’in oynadığı Neredesin Süpermen?, yönetmenin aynı oyuncularla çektiği kısa filminin uzun versiyonu. 1990’ların başında Irak’tayız. Akla savaş ve Saddam Hüseyin’in geldiği bu zamanlarda, iki evsiz kardeş Zana ve Dana Amerika’ya gidip Süpermen’i bulmaya ve ondan yardım istemeye niyetleniyorlar. Zana Superman’in cezalandırmasını istediği insanların listesini yapmaya başlıyor. Listenin başında Saddam var. Büyük kardeşse planın somut kısmıyla ilgileniyor, para, pasaport ve ulaşım. Bunların hiçbirine sahip olmasalar da yine de hayallerini takip ediyorlar.
Ferhan Şensoy belediye başkanı rolünde
Yüksel Torun’un yönettiği ve Ferhan Şensoy, Yusuf Atala, Dost Elver’in oynadığı Muhalif Başkan, maddi darboğazdaki kasabasını canlandırmaya çalışan bir belediye başkanının hikâyesini anlatıyor. Yönetmen özellikle muhalif partilere mensup belediyelerdeki sorunları irdelemeyi tercih ettiğini ve bu yolla toplumsal mesajlar vermeyi hedeflediğini söylüyor. Kahramanımız Zafer’in belediye başkanı olduğu kasabada, göç almış yürümüş. Kasabanın nüfusu neredeyse yarı yarıya inince, Zafer beldesini kurtarmak için pek çok yola başvuruyor. Ancak başvurduğu her çözüm yöntemi rakibi Cengiz’in oyunlarına kurban gidiyor.
Birbirlerini iyileştiriyorlar
Pas ve Kemik, kazada bacaklarını kaybeden bir kadınla, beş yaşındaki oğluyla hayat mücadelesi veren, hayatını dövüşerek kazanan bir adamın birbirlerine iyi gelmeleri üzerine kurulu. Marion Cotilard, katil balinaların gösteri yaptığı bir eğlence merkezinde eğitmen olarak çalışırken, bir kaza sonrası balinalardan birinin saldırısına uğrayan Stephanie’yi canlandırıyor. Fiziksel ve duygusal açıdan dibe vurmuş iki insanın birbirlerini iyileştirme sürecinde müthiş bir oyun çıkarıyor Cotillard.
Bir İzmir güzellemesi
Filmin Boyoz Festivali’nin yapıldığı mayısa denk gelmesi tesadüf değil. Tan, dokuz sene önce yaşadığı bir gönül kırgınlığı sonrası İzmir’i terk etmiş. Yakın arkadaşının vefat haberini aldıktan sonra istemeye istemeye İzmir’in yolunu tutuyor. Selanikli Alexi Hristo ise 55 yıl önce İzmir’den göç etmiş. Eşini kaybeden Hristo, son dileğini gerçekleştirmek için küllerini İzmir’e için yola çıkıyor. İkisinin yolu bindikleri uçakta kesişiyor.
Genç sinemacıların çektikleri
Sinemacı olma hayalindeki Mert’in amacı kendi filmini çekmek. Yakın dostları Okay ve Aras’ı da alıp projeye koyuluyor. Ama iş masraflı. Her yerden borç para alıyor, kırk takla atarak yalan söylüyorlar. Evdeki hesap çarşıya uymayınca, macera ve komedi dolu olaylar birbirini izliyor. Senaristliğini, yönetmenliğini ve yapımcılığını Talip Karamahmutoğlu’nun üstlendiği filmde Kadir Doğulu, Müge Boz, Bülent Çolak, Nuri Alço var.
Üç Oscar’lı dede bir arada
Erkeklerin yaşlandığında ve kendilerini hâlâ genç hissetmek istediklerinde ne kadar zavallı olduklarını görmek en çok da kadınları etkiliyor. Genç kadınlar dalga geçiyorlar bu yaşlı kurtlarla. O kadar genç olmayanlarsa yanlarındaki adamın şimdiki halini ya da yakın geleceğini görerek sinir oluyor. Size bu filmi izleyen kadınların neler hissedebileceklerini böyle özetledim işte. Alan Arkin, Al Pacino ve Christopher Walken, aynı senaryoda buluşuyor.
Max, Gölgelerin Efendisi’ne karşı
Aslanların ezeli rakibi Beyaz Kaplanlar ve Fellina ile işbirliği yapan Gölgelerin Efendisi, onlar sayesinde Dinozorların çağına geçiş sağlayan büyülü zaman kapısına ait tek anahtarı da ele geçiriyor. Gölgelerin Efendisi’ni durdurabilmek için Aslan Max ve arkadaşları onu zamanda yaptığı yolculukta takip ederek üç güçlü dinozor Kristalini Gölgelerin Efendisi’nden kurtarmak zorunda.