Tomografiler ile içimiz nasıl görülüyor?

Güncelleme Tarihi:

Tomografiler ile içimiz nasıl görülüyor
OluÅŸturulma Tarihi: AÄŸustos 29, 2004 00:00

Bazı tomografi teknikleri halihazırda oldukça yaygındır. Her vakada hasta, açma ÅŸeklindeki bir makinenin içindeki yataÄŸa uzanır. Makine, hastanın vücudunun çok sayıda iki boyutlu kesitlerini görüntüler. Daha sonra bir bilgisayar bu görüntüleri birleÅŸtirerek üç boyutlu bir resim haline getirir.X-ışınları ile görüntü yaratan bilgisayarlı tomografi (CT), kemik ve doku yoÄŸunluÄŸundaki sert kontrastları görüntülemekte üstündür. Böylece kırık kemikleri, kan pıhtılarını ve böbrek taÅŸlarını net bir ÅŸekilde gösterir. 1970’lerin ilk makinelerinin, 10 milimetre geniÅŸliÄŸinde bir kesitin resmini çekmesi 5 dakikada tamamlanıyordu. Bugün böyle bir kesit bir saniyede görüntüleniyor. Makinenin maliyeti düşürülüp, hızı biraz daha düzeltilirse CT giderek standart röntgenlerin yerini alabilecek.PET ve MRI görüntüleriPozitron emisyon tomografi (PET) görüntülemede, hastaya foton üreten radyoaktif bir element verilir. Bu fotonlar kesit kesit algılanır. Elementler glikoz gibi moleküllere baÄŸlandığı için emisyon, hücrelerin bu molekülleri hangi görece hızda tükettiÄŸini ortaya koyar. Bu da hücre metabolizmasının en iyi göstergesidir. OlaÄŸandışı bir faaliyet, kanserli hücrelerin, nörolojik hastalıkların, habis tümörlerin ve beyin faaliyetlerinin yerini belli eder.Manyetik rezonans görüntüleme (MRI) hidrojen çekirdeklerinin manyetik özelliklerindeki çok küçük dalgalanmaları tespit eder. Sonuçta elde edilen görüntü farklı doku yoÄŸunluklarını gösterir. Bu da yırtılmış kıkırdakları, omurga disklerindeki fıtıkları ve tümörleri ortaya çıkartır. Fonksiyonel MRI denilen deneysel bir format, hücrelerin ne kadar hızlı oksijen tükettiÄŸini tespit eder. Bu teknik yardımıyla algılama ve düşünme sırasında beyinde hangi merkezlerin aktif hale geldiÄŸi görüntülenebilir.Bu arada bu makinelerin bazıları birleÅŸtirilerek hibrit makineler haline getiriliyor. Sözgelimi CT-PET makinesi, kanserli bir oluÅŸum ile rutin lif kütlesini birbirinden ayırt etmeyi saÄŸlayacak görüntüler elde eder. Bir sonraki aÅŸamada yazılım algoritmaları geliÅŸtirilerek dokunun içinde neler olup bittiÄŸi anlaşılabilecek. TOMOGRAFÄ°Tomografi makinesi dokuların ince kesitlerini (aÅŸağıda kalp) görüntüler. Bir yazılım yan yana gelen kesitleri birleÅŸtirerek üç boyutlu görüntüler oluÅŸturur.MRIGüçlü mıknatıslar, hidrojen çekirdeklerinin (protonlar) bir alan ekseni boyunca dizilmeleri ile sonuçlanan yeknesak bir alan yaratır. Radyo-frekans (RF) bobinleri daha sonra pulslar göndererek protonların salınım yapmalarına (presesyon) yol açar. Bu salınım hareketi sönmeye yüz tutarken, RF alıcı bobinlerinde farklı akımlar yaratır. Bir manyetik alan ölçer ilavesiyle, salınım vücuttaki belirli bir kesitin içine hapsolur. Salınım sönümü yaÄŸlar, proteinler, su ve diÄŸer hidrojen bakımından zengin moleküllerde deÄŸiÅŸir. Sonuçta doku tipleri ve yoÄŸunluÄŸu görüntüleri farklıdır. Yukarıda: OmuriliÄŸe bası yapan boyunda kaymış bir disk (yukarıdan dördüncü).PETOksijen veya karbon gibi radyoaktif elementler, ÅŸeker gibi hedef molekülleri iÅŸaretler. Çünkü farklı doku hücreleri ÅŸekeri farklı hızlarda tüketir. Bu elementler pozitron çıkartır. Bu pozitronlardan biri bir elektronla karşılaÅŸtığı zaman ikisi sıfırlanır ve 180 derecede 511 kilo elektron volt (keV) fotonu dışarı gönderir. Karşılıklı duran foto-çoÄŸaltıcıların aynı anda fotonları hissetmesi, verici hücrede bir çizgiyi tanımlar. Birbiri ile kesiÅŸen çok sayıda çizgi bir kesit içindeki hücreleri ve metabolik hızlarını tanımlar. SaÄŸda: Lenf nodüllerinde geliÅŸen kanser hücreleri (üstte sol ve saÄŸ).CTBir tüp vücut boyunca 140-keV x-ışını düzlemi gönderir. Dedektörler bu ışınların zayıflamasını hisseder. Tüp ve dedektörler, tek bir kesitin görüntüsünü tamamlamak için birbiri ardına döner. Yatak hastayı birkaç santimetre ileri doÄŸru iter ve süreç tekrarlanır. Bu böylece devam eder. SaÄŸda: AkciÄŸerlerdeki pulmanori damarında büyük bir kan pıhtısı (merkezdeki dairenin tam altında)Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!