OluÅŸturulma Tarihi: Ekim 31, 2002 00:00
Bedenimizdeki doğal bir hormonun, güçlü bir iştah bastırıcı olduğu saptandı. Bu gelişmeyle obeziteye karşı yeni ve etkili ilaçların geliştirilmesinin yolu açıldıÉ Bu hormon ilaç olarak yemekten önce alındığı zaman, mideniz kendi kendine ‘‘Daha fazla yemek istemiyorum'' diyecek.Kilolarını kontrol etme sorunu olanlara iyi bir haber var: pankreasta varlığı saptanan bir hormonun, beyne yemek yememeyi söyleyen güçlü bir iştah bastırıcı olduğu ortaya çıktı. Bir ilaç firması, bu hormonu bir ilaca yerleştirir ve piyasaya sürerse, belki de bir daha asla kalorileri saymak zorunda kalmayabiliriz. Bu ilaçtan bir tane yemek öncesi aldığınızda mideniz kendi kendine ‘‘Daha fazla yemek istemiyorum'' diyecektir.Yemek öncesi iştah kesiyorBu olağanüstü maddenin adı PYY 3-36 (kısaca PYY), ancak bu hormonun fonksiyonunu bulan doktorların deyişiyle, ‘‘tokluk hormonu''. Londra'daki Hammersmith Hastanesi'nden Dr. Stephen Bloom, ‘‘Yemek öncesinde alırsanız, ilaç iştahı kesiyor'' diyor.Nature dergisinde yayımlanan bu araştırma henüz sadece bir başlangıç. Londra'daki deneklere, belirli aralıklarla hormon veya placebo iğnelerinden vuruldu. Denekler daha sonra bir Hint lokantası götürüldü ve istedikleri kadar yemeleri istendi. Sonuç: PYY alan iştahlılar, normalin üçte ikisi kadar
kalori tükettiler.Öte yandan, bu hormonun hemen ilaca dönüştürülmesi hemen kolay olmayacak. Çünkü laboratuar koşullarında bu sonuçları almak ile etkili ve güvenli bir ilaç yaratmak birbirinden çok farklı işlemler. İlk olarak, bir porsiyon daha az yemek için hiç kimse derisinin altına iğne vurdurmak istemez. İkincisi, PYY ilaç içine yerleştirdiğinde, mide asitleri tarafından hızla parçalanır. Bir diğer sorunsa, bu hormonun aylar veya yıllar süresince sindirilmesinin getireceği yan etkilerin bilinmiyor olması. Biyolojik olarak etkin olan diğer maddeler gibi, vücut PYY' ye de karşı hemen bir direniş göstererek hormonu etkisiz hale getirir.Açlığın işleviPYY ile ilgili yeni buluş, açlığın işlevleri konusunu aydınlatıyor. ‘‘Bu çok mu yağlı?, Çok mu karbonhidrat içeriyor?, Çok mu kalorili?'' gibi eski tartışmalar, New York Times'da yayımlanan bir makaleyle yeniden alevlendi.Makaleye göre, düşük kalorili gıdalar bizi şişmanlatıyor olabilirdi. PYY, insanların, düşük kalorili ile yüksek kalorili gıdalar arasında bir
seçim yapmasına yardımcı olmasa da beyin ve sindirim sisteminin, yeme isteğini açıklama yönünde önemli bir yol kat ediyor.Aslında yeni bulunan, sindirim sisteminin, kan dolaşımına belirli hormonlar salgılayarak- bunlardan biri de PYY, beyne, ne kadar yenileceğinin işaretini vermesidir. Nature'da yayımlanan çalışmaya katkıda bulunanlardan sinir uzmanı Michael Cowley, ‘‘Şimdiye kadar, en az 6 işaret biliyoruz'' diyor. Bu biyolojik
trafik iÅŸaretlerinin bir kısmı, yemek yemeye baÅŸladığınızda ve bıraktığınızda, çok kısa sürelerle etkili olurlar. Bazılarıysa leptin gibi, uzun dönemli çalışarak beynin, vücuda ne kadar yaÄŸlı doku alındığını anlamasına yardımcı olur. PYY ise orta süreli bir sinyal. Bu hormonla, öğünler arası iÅŸtahın bastırılabileceÄŸi sanılıyor. Ancak sinyallerin birbirleriyle baÄŸlantılı olmaları, durumu karmaşıklaÅŸtırıyor. Herhangi bir hormon seviyesinin uzun süreli düşmesi veya yükselmesi halinde tüm sistem, normal seviyeye ulaşılana kadar durur.Kilo vermek istediÄŸinizde hep aynı ÅŸey olur ve sonunda hep duraÄŸan bir devreye girilir. Sindirim hormonlarındaki deÄŸiÅŸiklikler, beyne metabolik hızı düşürmesi sinyalini gönderir, böylece tüketilen kalorilerden etkili ÅŸekilde faydalanılır. Ä°ÅŸtah artar ve daha fazla kilo vermek, eskisine göre daha fazla çaba ve kararlılık gerektirir.Yeni ufuklarSinir uzmanlarını heyecanlandıran konu, bu sindirim hormonlarının birçoÄŸunun, hipotalamustaki sinirlerin aynı grubunu etkiliyor olabileceÄŸi. Hipotalamus, açlık, susuzluk, uyku ve seks gibi en temel güdülerin baÅŸ düzenleyicisidir. PYY, yeni obezite ilacı olmazsa, araÅŸtırmacılar beyinde daha iyi çalışan baÅŸka bir hormon daha bulabilirler. PYY üzerine yapılan çalışmalar alternatif olarak, özellikle kanser ve AIDS hastalarını etkileyen kilo kaybı sorununa da yardımcı olabilir.Hormonu bulan Bloom, biri normal kilonun biraz üzerinde diÄŸeriyse biraz altında olan iki denek grubuyla çalışarak, hormonun iÅŸtaha etkilerini inceliyor. ‘‘Ayrıca, uzun dönemli tedavileri de denemek istiyoruz. ÖrneÄŸin, 1 hafta sonra hala az mı yemek yenecek?'' diyerek hedeflerini anlatan araÅŸtırmacı, belirli besinlerin, özellikle lifli gıdaların, kandaki PYY deÄŸerini arttırıp arttırmadığını da inceliyor.Ä°laç tedavisi ÅŸartKesin olan, obezitenin tıbbi tedavisinin büyük olasılıkla ilaç birleÅŸimleriyle olacağıdır. ‘‘Bilim adamlarının, PYY'yi, kolay yutulabilen, birçok insana yararlı olan ve alınmasıyla birlikte vücut ağırlığının yüzde 5 ila 8'ini kaybettiren bir ilaç haline dönüştürdüklerini hayal edin'' diyor Washington Ãœniversitesi'nde endokrinolog olan Dr. Michael Schwartz. Bu noktada, leptin ve insülin gibi uzun süreli kilo kontrolünü etkileyen hormon seviyeleri düşerken, grelin adlı kısa süreli hormon, açlık hissini arttırarak yükselmeye baÅŸlar. Schwartz, ‘‘Böylece, vücudunuz ilacın etkisiyle yarışmaya baÅŸlar. Sonunda, istenilen etki için iki yada 3 ilaç gerekebilir'' diyor.Time dergisinde yayımlanan haberde, en iyi olasılıkların bulunduÄŸu bir dünyada, aÄŸzınıza birkaç ilaç atarsınız ve istediÄŸiniz kiloları kaybedersiniz, deniyor. ‘Bizim dünyamızdaysa, etkili tedavilerin en iyi sonucu vermesi için, spor ve saÄŸlıklı bir beslenme ÅŸart. Yeni ilaçların getirisi, bizi biraz daha kilo vermek için kendimizle savaÅŸmak zorunda bırakmamalarıdır.’ Â
button