Tiyatro en büyük çılgınlığım

UMUT AKYÜREK FOTOĞRAFLARI        �

“Gazino Bülbülü”, ilk tiyatro deneyiminiz. Oyundan ve rolünüzden bahsederek başlayalım...          �

- “Gazino Bülbülü”, çok keyifli, enerjisi yüksek bir komedi. Türüne alaturka müzikal komedi diyebiliriz. Yönetmeni tiyatrocu Abdullah şahin. Bu rolü bana teklif ettiğinde çok heyecanlandım, işime katkı sağlayacağını düşünerek kabul ettim. ıçime sinmeseydi, bu oyunda oynamak istemezdim. Bana bu teklifin gelme nedeni oyunun bir müzikal oluşu ve sanatçı kimliğim. Akıllarına ilk gelen isim olmuşum. Oyunculuğumla da Abdullah Bey’i çok şaşırttım. Kardeşim Fulden ile aynı sahneyi paylaşıyoruz. Oyunda bir erkeğin etrafında dönen iki kadın var, tesadüfen bir araya geliyorlar. Ben kocası tarafınd an aldatılan Serap isimli assolisti canlandırıyorum. Rolüm ‘ikoncan’ diye lanse edildi ama öyle olmadığını söylemek istiyorum.
    �
Abdullah Şahin’i nasıl şaşırttınız?      �

- Beklediğinin üstünde bir performans gerçekleştirdiğimi itiraf etti. “Bu kadarını beklemiyordum” dedi. Aslında oyunculuğuma herkes şaşırıyor. Kardeşim Fulden bile “Bu kadar iyi oynayacağını hiç tahmin etmiyordum” dedi.

Peki siz kendinizden böyle bir performans bekliyor muydunuz?     �

- Aslında ben de şaşırıyorum. Ama benim inanmam çok önemliydi. Zaten kendimi yeterli bulmasaydım, kendime inanmasaydım, zarar göreceğimi düşünerek bu işe hiç kalkışmazdım. ıyi bir şey çıktı ortaya. Bu konuda eşim Oktay (Ertuğrul) da bana çok destek oldu.

YAVUZ VE AZRA’YI ÇOK BEĞENDİM  �

Hangi şarkıları söylüyorsunuz oyunda?  �

- Değişiyor. Belli bir repertuvarımız yok. Gazino ortamı olduğu için, o gün gelen müşterimize bağlı...

Seyirciden istek şarkı alıyor musunuz?

- Almıyoruz ama yıllardır sahnede olduğum için hangi şarkıların sevildiğini, en çok hangi şarkılara eşlik edildiğini biliyorum. Repertuvarımı da bu şarkılardan oluşturmaya çalışıyorum.

Son aylarda birçok tiyatro oyunu gösterime girdi. Siz hangilerini izlediniz?

- “72. Koğuş” ve “6 Haftada 6 Dans Dersi”ni izledim. Tabii ki şimdi eskiye göre daha daha farklı gözle izliyorum. “72. Koğuş”ta iyi oyunculuklar olduğunu söyleyebilirim. Tiyatro kökenli olmayan Yavuz Bingöl ve Azra Akın’ı da çok beğendim.

MANKENLİK YAPMAYI DÜŞÜNMÜYORUM

Albüm çalışmalarınız ne durumda? Yakın zamanda yeni albüm çıkarmayı düşünüyor musunuz?

- Hayır, şimdilik albüm çıkarmayı düşünmüyorum. Bir televizyon projesi var. Eski günleri hatırlatan, gazino ortamını andıran bir dekorda Türk sanat müziği söyleyeceğim bir program olacak...

Daha önce “Bütün mankenler şarkıcı oluyor, ben de bundan sonra podyuma çıkıp mankenlik yapacağım” demiştiniz. Bu konuda ciddi miydiniz?

- Hayır, bu öylesine söylediğim bir cümleydi. Mankenlik yapmak gibi bir düşüncem yok. Ama sırf güzel oldukları için hiçbir müzik eğitimi almadan sahneye çıkmaları, bana biraz hadsizlik gibi geliyor. Bütün sanat dalları için zeka da çok önemli. Kendinize bir şey katmadan, altyapınızı oluşturmadan başarılı olamazsınız. Ancak emek verilirse sanatçı olunur.

HERKESTEN FAZLA EV KADINIYIM

Tiyatro ve müziğin dışına çıkacak olursak, gündelik hayatınızda neler yapıyorsunuz?

- Hayatımda çok ekstrem bir şey yok. Atıcılıkmış, dalışmış böyle şeyler yapmıyorum. Evde film izlemekten hoşlanıyorum. Kızım Melek Bal ile vakit geçiriyorum. 5 yaşında. şu an resme ilgisi arttı, onunla sık sık resim yapıyoruz.

Temizlik, yemek gibi ev işleri yapar mısınız?

- Evet, tabii ki bütün bunları ben yapıyorum. Hani sanatçılar “Elimi sıcak sudan soğuk suya sokmam” imajı çizer ya, ben hiç öyle yaşamıyorum. Elimden tüm ev işleri gelir. Herkesten daha fazla ev kadınıyım.

EŞİME HÂLÂ AŞIĞIM

En iyi yaptığınız yemek hangisi?

- Lazanyayı çok iyi yaparım. Aslında bu konuda hiç de mütevazı olamayacağım; her yemeği iyi yaparım. Herkes parmaklarını yer.

Eşiniz bu konuda çok şanslı...

- Yaptığım yemekleri beğeniyor tabii ama ilişkide başka şeyler daha önemli. Sevgiyi paylaşmak, birlikte vakit geçirebilmek önemli olan... Eşim aslında benim böyle ev işleri falan yapmamı istemez. Klasik Türk erkeği gibi mantalitesi yok. Hiçbir şey yapmayayım, bütün gün gezelim tozalım istiyor. Ben de bu konuda çok şanslıyım.

Aşkınız hâlâ sürüyor mu?

- Tabii ki. Eşime hâlâ aşığım ve çok mutluyum.

20-30 SEVGİLİ  DEĞİŞTİRMEDİM

Şimdiye kadar yaptığınız en büyük çılgınlık neydi?

- Tiyatro yapmak! Belki insanlara çılgınca gelmeyebilir ama benim için sıra dışı şeyler bunlar.

Hayatınızda “Keşke yapmasaydım” dediğiniz bir şey var mı?

- Hayır, yok. 20-30 sevgili değiştirmedim, iyi bir eş seçtim, sevdiğim işi yapıyorum. Geçmişinde “keşke”leri olan insanlar var bu piyasada ama onlar da eminim keşke demeyen insanlardır. Geçmişinde çok rezil şeyler yapıp da keşke demeyen insanlar var. Ama benim hiç keşkem yok.

DUDAKLARIM ANGELINA’NINKİ KADAR DOĞAL

Angelina Jolie’ye benzetiliyorsunuz. Bu konuda nasıl tepkiler alıyorsunuz?

- Daha önce hep “Yok canım, öyle mi gerçekten?” falan diyordum ama artık böyle cevap vermiyorum. Çünkü “Kendini ona benzetmek için uğraşıyor” diyenler oldu. Evet, benziyorsam benziyorum. Dünya starı bir kadına benziyorum fena mı? Ne mutlu bana!
Yüzünüzde hiç estetik var mı?

- Hayır, hiç estetik yok.

Peki ya dudaklarınız?

- Angelina’nın dudakları ne kadar doğalsa, benimki de o kadar doğal.