Yalçın ÖZÜM/DHA
Oluşturulma Tarihi: Ocak 21, 2010 14:35
Nadir olarak yaşamayı başaranların çoğunun 20 yaş altında öldüğü ve en fazla yaşam süresinin ise 34 yıl olduğu hastalığı yendi.
BURSA’da doğuştan ‘aort interrüpsiyon’ (aort damarında kan geçişi olmaması) hastalığı bulunan ve 52 yıl hastalığının farkında olmadan yaşayan Necdet Önder, nefes darlığı şikayeti başvurduğu hastanede durumu anlaşılınca acil olarak ameliyata alındı. Doktorlar, 20 milimetre çapında yapay damar takılan Önder'in bu yaşa kadar yaşamasını mucize olarak nitelendirerek, makaleye konu edileceğini söyledi.
Bursa’da özel bir dershanenin işletmeciliğini yapan Necdet Önder, 12 yıldan beri kendisinde varolan kalp yetmezliği ve yüksek tansiyon şikayetlerine son 2 ayda nefes darlığı yakınmaları da eklenince hastaneye başvurdu. Acıbadem Bursa Hastanesi’nde kardiyoloji uzmanlarınca yapılan tetkik ve tomografik incelemeler sonucunda, evli ve 4 çocuk babası hastanın aort damarındaki kan akımının göğüs hizasında kesintiye uğradığı ve yine aort damarının akciğerlerin arkasındaki seyrinde kan geçişi olmadığı saptandı.
‘YENİDEN DOĞMUŞ GİBİYİM’
Acil olarak ameliyata alınan hastaya, göğüs yan duvarından müdahale edilerek 20 milimetre genişliğinde yapay bir damar eklendi. Yaklaşık 4 saat süren ameliyatın sonunda sağlığına kavuşan Önder, yürüme ve nefes probleminin ortadan kalktığını belirterek ayaklarındaki şişliklerin de azaldığını söyledi. Önder “Açıkçası ameliyatın bu kadar kısa sürede sonuçlarını göreceğimi tahmin etmiyordum. Yeniden doğmuş gibiyim. Anjiyo sonucunda hekimlerim ‘senin bu yaşa kadar yaşaman tek kelimeyle mucize’ demişti. Artık sağlığıma kavuştum ve şimdi 92 yaşıma kadar yaşamayı, torunlarımın çocuklarını görmeyi arzu ediyorum” dedi.
‘YAŞAMASI MUCİZE’
Ameliyatı gerçekleştiren Kalp Damar Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Tamer Turan ve Op. Dr. Uğur Kaya da, Önder’in hastalığı ile bu zamana kadar yaşamasını ‘mucize’ olarak niteledi. Benzer durumda doğan bebeklerin yüzde 60’ının ağır kalp yetmezliği sonucu doğumdan sonraki ilk 6 ay içinde öldüğünü belirten Op. Dr. Turan, nadir olarak yaşamayı başaranların çoğunun 20 yaş altında öldüğünü ve en fazla yaşam süresinin ise 34 yıl olduğunu söyledi. Op. Dr Turan şöyle konuştu:
“Hastanın aort damarındaki kan akımı belli bir noktada kesiliyordu. Vücudunun alt tarafında bulunan organların beslenmesi için gereken kan, vücudun üst tarafından aşağıya giden küçük damarların ileri derecede genişlemesiyle gerçekleşiyordu. Bu yüzden karın ve bacaklara giden kan akımı ciddi oranda azalmıştı ve hasta bize geldiğinde kalp yakınmaları ile beraber ayaklarında belirgin ölçüde şişme vardı. Yürümekte de zorluk çekiyordu. Gerçekleştirdiğimiz ameliyatla hastaya yapay bir damar eklenerek, kalbin üzerindeki ağır yük kaldırıldı ve vücudun alt kısmına yeterli kan akışı sağlandı. 4 gün hastanede kalan hastamızın taburculuk sonrası yapılan kontrollerinde, yıllardır bozulmuş olan kalp fonksiyonlarında gözle görülür düzelmelerin olduğu görüldü. İlerleyen günlerde hastamız tamamen sağlığına kavuşmuş olacak.”
Op. Dr. Turan Kaya, dünyada on bin canlı doğumda 2- 3 oranında rastlanılan ve yaşamsal önem taşıyan hastalıkla ilgili olarak Necdet Önder’in bilimsel bir makaleye konu edileceğini söyledi.