Güncelleme Tarihi:
Yeni bir mağaza açıyorsunuz.
- Evet bir peştamal dükkanı.
Sizden bir plakçı veya kitapçı beklerdim.
- Peştamal biraz komik oldu değil mi? Bir arkadaşım bu işi yapıyor. Ben de bir süre önce normal klasik havlular yerine peştamal kullanmaya başladım.
Peştamalın nesi çekici geldi?
- Hem ince, hem kullanışlı… Sonra Galatasaray’da kendi dükkanımı açmaya karar verdim. Denizli’de üretiliyorlar. Mağazanın adı Fransızca; Peche de Malle.
Peche de Malle’in anlamı ne?
- Peche Fransızcada şeftali demek. Male de küfe demek oluyor. Aslında absürd bir anlamı var. Logomuz da şeftali şeklinde.
Sadece peştamal mı olacak mağazada?
- Özlem Kaya’nın tasarladığı peştamal kumaşlarından ceket, gömlek, atlet, ev tekstili olacak. Kışlık ürün koleksiyonu da hazırlanıyor. Ürünlerin fiyatları 15-300 TL.
Ticaret kafası var mıdır sizde?
- Bunu birlikte göreceğiz ama burada ticaretten çok bir şeyleri alıp başka şeylere dönüştürmek var.
Gelelim müziğe. Biz sizi oyuncu olarak tanıdık. Peki müzik ne zaman hayatınıza girdi?
- Annem Türk sanat müziğine meraklıydı. Güzel şarkı söyler. Onun müziğe olan sevgisi, bende kulak aşinalığı yarattı. Ortaokulla birlikte hard rock ve heavy metal müziklere merak sardım. Gitar çalmaya başladım. Yabancı ve rock şarkılar söylüyordum.
Peki müziğe meraklıyken neden Hacettepe Üniversitesi Tiyatro Bölümü’ne girdiniz?
- Sinemaya ilgim vardı. Tiyatronun müziği ve sinemayı kapsayacağını, sahne için iyi bir altyapı oluşturacağını düşündüm. Bir ara yurtdışında sinema eğitimi aldım. İtalya’da ve ABD’de müziğe devam ettim. Besteler yapıp biriktirdim.
Peki bir kartvizit yapsak adınızın önüne önce oyuncu mu, şarkıcı mı yazarsınız?
- İkisini de yazmam. Gerek yok.
MÜZİK TAVRIM AYNI
Oyunculuktaki popülerliği müzikte yaşayamam korkunuz var mıydı?
- İnsanın aklına geliyor tabii ama bunları düşünerek müzik yapamazsınız. Zaten Türkiye’nin içinde bulunduğu durumda bir dizinin popülaritesine hiçbir şeyle ulaşamazsınız. Benim müziğim kendi kitlesine ulaşsın yeter.
Oyunculuğa müzik için mi ara verdiniz?
- Bir albüm için ciddi bir süreçten geçiyorsunuz. İkisini birden yapmak zor, kendiliğinden öyle bir ara verildi.
Şimdi bir dizi projesi var mı?
- Olabilir, bazı projeleri görüşüyoruz ama kesinleşmiş bir şey yok. Yeni albüm çıktıktan sonra bir sürü şey yapılabilir. Şimdi yeni şarkıları prova ediyoruz. Stüdyoya girmek üzereyiz.
Altyapıların ilk albümden farkı ne?
- Müzik tavrım aynı ama sound ve düzenlemelerde yenilikler olacak. Rock altyapıları olduğu kesin ama müziğimi bir sınıfa sokmak gerçekten çok zor. İçinde Amerikan folk, blues ve caz etkileri de var.
KİMSE TEK BOYUTLU DEĞİLDİR
Depresif bir adam mısınız?
- İnsanın kendini anlatması zor. İlk bakışta insanlar beni kendilerine uzak hissediyor olabilir. Sanırım biraz temkinliyim. Ama insanları tanıdıkça bu durum değişiyor. Bir de insanlar için diğer insanların nasıl göründüğü çok da önemli olmamalı. Karşınızdakini tanıyıp anlamaya çalışmanız lazım. Kimse tek boyutlu değildir.
Konserleriniz kadın dinleyici kaynıyormuş. Siz de popstarlar gibi çığlıklarla karşılaşıyor musunuz?
- Benim konserlerim o tip konserler değil. Eğer rock müzikle ilgilenmeyen birileri geliyorsa ve bu müzik onların ilgi alanına giriyorsa ne güzel.
‘Kadınlar matinesi’ benzetmesine bozuluyor musunuz?
- Herkes istediği benzetmeyi yapabilir ama gerçekten kadın ağırlığı çok mu, farkında değilim. İlk Bronx konserimde buna dikkat edeceğim.
NOT DEFTERİM HEP YANIMDA
İlk şarkı sözümü hatırlamıyorum. Çok küçük yaşlardaydım. İnsan kendini bir şekilde ifade etmek istiyor. Zaten şiir yazardım. Müzikle beraber onların bazılarını şarkı sözüne çevirdim. Şarkı yazarken ilhamın nerede geleceği belli olmuyor. Not defterim her zaman yanımda. Uzun seyahatlerde bazen daha verimli olabiliyorum. Daha yapacak çok albümüm, şarkım ve konserim var.