Ersin Kalkan
Oluşturulma Tarihi: Nisan 11, 2009 00:00
Tim Davis, 11 yıldır İstanbul’da yaşayan İngiliz bir yazar. Karısıyla tanışınca ülkesine dönmekten vazgeçmiş ve Balat’a yerleşmiş. İTÜ’de yazma becerileri üzerine ders veriyor. Kısa süre önce baba olacağını öğrenince, resimli bir çocuk kitabı hazırladı. Karısı ve doğacak çocuğu için bir tür hoşgeldin hediyesi bu. Kitap, Balatlı küçük Semih’in bir bulutun sırtında çıktığı macerayı anlatıyor. Tim Davis’İn İngilizce yazdığı öyküyü, karısı Türkçeleştirdi.
Balat’ta Tim Davis adında genç bir yazar yaşıyor. 38 yaşında. İngiltere’de doğmuş, Nottingham Üniversitesi’nde edebiyat ve felsefe üzerine eğitim almış. Bundan 11 yıl önce İstanbul’a gelmiş. Aslında bir yıl kadar kalıp memleketine dönmek istiyormuş. Fakat bu sırada, o zamanlar üniversitede iletişim eğitimi gören Senem’le tanışmış. Aşık olmuş. İlişkileri demlenmeye başladığında Tim sevgilisine, “Hadi gel Londra’ya gidip birlikte yeni bir hayat kuralım” diye bir teklifte bulunmuş. Senem ise, “Yeni bir hayat kurmak için dünyada bulunacak en güzel şehir İstanbul’dur. Buradan hiçbir yere kıpırdamam” demiş. Susmuş Tim, hiçbir şey söylememiş. Aylarca gitmekle kalmak arasında uçuşup duran salıncakta sallanıp durmuş. Ve birkaç yıl boyunca İstanbul-Londra arasında mekik dokumuş.
Boş vakitlerinde Tarihi Yarımada’da kaybolmayı seven bu genç aşıkların yolu bir gün, Senem’in de çok sevdiği Balat’a düşmüş. “İşte burası” demiş Tim, “İstanbul’un en eski semti. Bu en eski yerden, çok eski bir ev alıp yepyeni bir hayat kurabiliriz...”
MERDİVENLİ YOKUŞTA YENİ HAYAT
Aylarca dolanıp durduktan sonra Merdivenli Yokuş adlı sokakta, 1890’larda inşa edilmiş bir ev bulmuşlar. Ama evden çok, birbirine yaslanarak göğe doğru çıkan cumbalı evlerin bulunduğu sokağa vurulmuşlar. Ve evi satın almışlar.
Ben de tam bu dönemde tanıdım yeni komşularımı. Evin restorasyonu için ustalar tuttular ama kendileri daha çok çalıştılar. Evin dış cephesindeki taşların üzerine hunharca sürülmüş sıvaları ve boyaları parça parça söktüler. Merdivenlerini ve ahşap katlarını tek tek raspa yapıp cilaladılar. Sonunda bir viraneden bir şahane çıkardılar. Evlenip yerleştiler.
İLK ROMANI LONDRA’DA BASILACAK
Tim, birkaç yıldır İstanbul Teknik Üniversitesi’nde “yazma becerileri” üzerine ders veriyor, kendisi de uzun süredir yazıyor. İlk romanı yakında Londra’da basılacak. Ayrıca çok güzel resim de yapıyor.
Bundan altı ay kadar önce Senem, sokakta acımasız çocukların hışmına uğramış, bitlenmiş ve uyuz olmuş minik bir kangal kırmasını alıp evlerine getirdiğinde hayatları değişti. Şefkatle bakılan yavru köpek, kısa bir zamanda sevinçten oradan oraya uçmaya başladığından adını Pilot koydular. Pilot, birkaç ay gibi kısa bir zamanda tüylenip güzelleşti. Şimdi hem evin üçüncü ferdi hem de tüm mahallenin sevgilisi.
Pilot’a adını koydukları gün Tim, baba olacağını öğrendi. Çocuk kitaplarını çok seven eşine ve yeni doğacak bebeğine bir armağan vermek için resimli bir kitap yazmaya karar verdi. Yani bir nevi, “hoşgeldin bebek, yaşama sırası sende” kitabı bu. Adı, “Semih ve Balat’ın Bulutu.”
KİTAPTAKİ RESİMLERİ KENDİSİ ÇİZDİ
Semih, kocaman bir hayal gücü olan, İstanbullu, küçük bir çocuktur. Ailesiyle Balat’ta yaşamaktadır. Bir gün Semih, çok büyük, vahşi bir fırtınanın çıkacağını öğrenir. En iyi arkadaşı Murat’la birlikte gece gizlice terasa çıkıp fırtınayı seyretmek üzere sözleşirler. Ancak uykuya yenik düşen Semih sonunda terasa çıkabildiğinde, karşısında fırtına bulutları yerine, soru işaretine benzeyen bir sarmaşığa takıldığı için hareket edemeyen, yolunu kaybetmiş bir bulut bulur. Semih bulutla birlikte Balat’ın ve İstanbul’un çatılarının üzerinde uçar, uzaya çıkar. Sonunda bulut, yağmur olup yabancı bir gezegendeki gölün üzerine yağar. Tabii Semih’le birlikte.
Evdekiler kaybolduğunu fark etmeden, bir an önce eve dönmesi gerekmektedir Semih’in. Çok bilgili gözüken bir leyleğe eve dönüş yolunu sorar. Leylek, Düşünce Balığı’nı bulması gerektiğini, onun en büyük problemleri bile çözeceğini söyler. Ancak Düşünce Balığı’nı sadece Önemli Bir Fikri olursa görebilecektir. Peki ne hakkında Önemli Bir Fikir? “O hiç önemli değil,” diye viyaklar leylek. Böylece Semih’in yolculuğu yeniden başlar...
Semih ve Balat’ın Bulutu’nda suluboya ile çizilmiş İstanbul ve Balat resimleri çocuklar kadar büyüklerin de ilgisini çekecek nitelikte. Kitap, İnkılap Yayınevi’nin çocuk kitapları için kurduğu Mandolin Yayınları tarafından yayınlandı.
Balatlılar Semih’i sevdi
2003 yılından beri Balat’ta yaşıyorum. Eğer resim yapıyorsanız, bu semt çok zengin bir ilham kaynağı. “Semih ve Balat’ın Bulutu” da biraz Balat’tan, biraz da hayal ettiklerimden ortaya çıktı. Hikâyeler yaratmaktan zaten hep hoşlanmışımdır, böyle zengin bir yerde yaşadığınızda, görüntüler resimli bir hikâyeye hemen dönüşebiliyor. Aslında ilk başta bu hikâyeyi çocuk kitapları okumaktan büyük keyif alan eşim için yazmıştım, ama bir arkadaşımın ısrarıyla, bir yayınevinin açtığı resimli çocuk kitapları yarışmasına katıldım. Jürinin beğendiğini ve basılmak istendiğini öğrendim. Sonunda yeni bir yayınevi olan Mandolin’den çıktı. Kitabın kahramanı olan Semih’in, her şeyden daha çok hayal gücünü temsil etmesini istedim, çünkü ancak hayallerimiz sayesinde bizi kuşatan günlük olayların sınırlarını aşıp başka bir dünyaya kaçabiliyoruz. Bu kitabın bana verdiği en büyük keyiflerden biri, kitabımı okuyan Balatlıların, Semih’in kendilerinden biri olduğunu söylemesi oldu.