Tike

İstanbul sosyetesinde son zamanlarda bir ocakbaşı modası var.

Genellikle Levent ve Etiler'de birbiri ardına et lokantaları açılıyor.

Bunlar sırayla sosyetenin en gözde mekanları haline geliyorlar.

Yaklaşık iki ay filan sürüyor her birinin ‘favori restoran’ olmaları.

Bu dönemde seçilmiş olan restoran dolup taşıyor.

‘İsimlerin’ oraya gittiğini öğrenen insanlar da oraya koşuyor.

Sonunda verilen yemek değil, insan gözlemenin önemi ortaya çıkıyor.

Restoran da yemek kalitesi o kalabalığı hiç hak etmese de, kalabalık buna aldırmadığı için sorun da yaşanmıyor.

Sonra birden bire başka bir mekan ‘favori’ seçiliveriyor.

Bu kez aynı kalabalık orada görünmeye başlıyor.

İki aylık serüven yine baştan aşağıya aynen yaşanıyor.

*

Son zamanlarda TİKE adını sık sık duymaya başladım.

Hemen herkesten duydum oraya mutlaka gidin tavsiyesini.

Bir kaç kez Le Select'e giderken önünden geçtim. Görünüş aynen bir sosyetik ocakbaşını andırıyordu.

Bu tür yerlerden fazla hazetmediğim için orayı ziyaretimi sürekli erteledim.

Sonunda Cem Ceminay'ın daveti üzerine bir gece direncimi kırdım ve Tike'de yemeğe gittim.

HERŞEY MUHTEŞEMDİ

Bugüne kadar almış olduğum lüzumsuz tavır için çok kızdım kendi kendime.

Bunca zamandır bu muhteşem tadlar istanbul'da vardı ve ben bunlardan kendi kendimi mahrum etmiştim.

Şimdi arada kaçırdığım şeyleri telafi etmek için ne zaman fırsat bulsam Tike'ye koşuyorum.

Tabii bu arada zorla vermiş olduğum kiloları da geri almaya başlamış bulunmaktayım.

*

Salatalar harika, et muhteşem tazelikte.

Adana kebaplar birer klasik.

Tike kebap dürüm halinde insanların rüyasına girecek kadar lezzetli.

Servis son derece düzenli.

Mekana gelen insanlar oraya görünmek için değil yemek yemek için geliyorlar.

Bu etraftaki iştahlı masalardan belli.

Bahçede oturulabildiği günlerde İstanbul'un artık başlayan gece serinliğinde o kebaplar harika uyum gösteriyorlar.

Acılı şalgam suyunu ben bu kadar tazelikte en son Adana'da içmiştim.

İstanbul'da bu kadar güzel şalgam suyu bulunabileceğini de tahmin etmiyordum.

Çok aç gidin bu mekana.

Kebapları söylerken korkmayın.

Patlama hissi gelirse de merak etmeyin, etlerin tazeliği nedeniyle iki saat içinde şişlik hissiniz kaybolacak.

İçki içtiğiniz takdirde-ki bu yemekle de rakı içmemek ayıptır- adam başı ortalama 10 milyon lira civarında bir hesap ödemeye hazırlıklı olun.

BÜTÜN KALBİMLE TAVSİYE EDİYORUM

Böyle giderler ve kaliteyi düşürmezlerse buranın modası katiyen geçmeyecek.

Tike

Hacı Adil Caddesi 4. Aralık No:1 / 2 Levent- İstanbul

Ana yoldan Şans ve Le Select'e dönerken tam köşede.

Tel:(212) 281 8871- 284 8478-

284 8479

Potasyum deposu pancar

Lezzet Dergisi ayın sebzesi bölümünde dünyada genelde konserve, ülkemizde ise turşu olarak tüketilen pancarı konu ediyor. Milattan sekiz asır önce Babil Kralı Maradach Ballad'ın sebze bahçesinde yetiştirilen pancar, buradan Avrupa'ya uzanan yolculuğunda daha çok yemeklik olarak görülüyor.

Fransız bilim adamı Olivier de Serres'in pancarı kaynatarak tatlı, kırmızı renkli bir pekmez elde edişinden sonra da tatlı olarak tüketilmeye başlanıyor. Ardından Alman bilim adamı Andreas Margraff, pancardaki tadın şekerden ileri geldiğini tespit ediyor. Pancar A, B1, B2 ve C vitamini açısından oldukça zengin. Akdenizli pancarın bilinen 15 türü var. Bunların en ünlüsü de Beta Vulgaris. Pancar, kullanım amaçlarına göre dört ana gruba ayrılıyor. Yumrularından sebze olarak yararlanılan kırmızı pancar, başlıca şeker kaynaklarından biri olan şeker pancarı, hayvan yemi olarak kullanılan yem pancarı ve yaprakları sebze olarak tüketilen pazı. Pancar öteden beri halk sağlığı açısından da balgam söktürücü olarak biliniyor. Bu nedenle akciğer hastalıklarına ilaç bile olmuş. Pancarın alyuvarların oluşmasında önemli rol oynadığı ve kanseri önleyici özelliği olduğu da söyleniyor. Almanya'da Dr. Siegmund Schmidt bu bitkiyi lösemi ve kanserde önleyici ve tedavi edici olarak kullanıyor. Tatlısından tuzlusuna kadar birçok değişik tadı bulunan pancar tariflerinden birini aşağıda bulabileceksiniz.

Kremalı Pancar Çorbası

4 kişilik

Hazırlama süresi: 20 dakika

Pişme süresi: 30 dakika

Malzemesi:

Yarım kilo pancar, 1 soğan, 1 kutu krema, 2-3 tatlı kaşığı üzüm sirkesi, 2 yemek kaşığı margarin, 1 çay kaşığı muskat rendesi, karabiber ve tuz.

Pancarları yıkayıp tuzlu suda yarım saat haşlayın ve süzgece alın. Soğuyan patlıcanların kabuğunu soyup küp şeklinde kesin. Üzerini süslemek için 6 yemek kaşığı pancarı bir tabağa ayırın. Soğanı ince kıyıp küp şeklinde kestiğiniz ancarlarla birlikte kızgın yağda kavurun. 2,5 su bardağı su, krema, tuz, karabiber ve muskatı ekleyin. Ağzı açık şekilde 20 dakika pişirin. Kremalı pancar çorbasını el blendırı ile püre haline getirip sirke ekleyin. Çorba kaselerine paylaştırıp önceden ayırdığınız küp şeklinde kesilmiş pancarları üzerlerine serpip servis yapın.

100 gr. pancarın besin ve vitamin değerleri

Kırmızı

Kalori 43 kcal

Protein 1,6 gr.

Yağ 0,1 gr.

Karbonhidrat 9,9 gr.

Kalsiyum 16 mg.

Demir 0,7 mg.

Fosfor 33 mg.

Potasyum 335 mg.

Sodyum 60 mg.

C vitamini 10 mg.

Yaprak

Kalori 24 kcal

Protein 2,2 gr.

Yağ 0,3 gr.

Karbonhidrat 4,6 gr.

Kalsiyum 119 mg.

Demir 3,3 mg.

Fosfor 40 mg.

Potasyum 570 mg.

Sodyum 130 mg.

C vitamini 30 mg.